İmamoğlu açıkladı: 2027 Avrupa Oyunları İstanbul'da yapılacak

İmamoğlu, Saraçhane'de düzenlediği basın toplantısında, 2027 Avrupa Oyunları'nın İstanbul'da yapılacağının kesinleştiğini, resmi imza töreninin 31 Mart seçimlerinin ardından düzenleneceğini bildirdi

İBB Başkanı İmamoğlu, 2027 Avrupa Oyunları'nın İstanbul'da yapılacağını bildirdi. İmamoğlu, "2036'da spor adına daha büyük adımlar atacağız" ifadesini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Oyunları'nın İstanbul'da düzenleneceğini açıkladı. İmamoğlu, "Bu büyük başarı sadece kentimizin değil, ülkemizin, devletimizin başarısı olarak tarihteki yerini alacaktır" dedi.

İmamoğlu açıklamasında şunları söyledi:

Değerli İstanbullular, bugün sporumuz, İstanbulumuz ve ülkemiz adına tarihi bir günün sevincini ve gururunu yaşıyoruz. Bugün dünyanın en güzel kentine adına yaraşır bir spor organizasyonunu kazandırmanın müjdesini vermek için burada, 16 milyonun evi olan tarihi Saraçhane binasında bir aradayız. İnanıyorum ki bugün itibarıyla duyuracak olduğumuz etkinlik İstanbulumuza çok özel bir sportif değer katacaktır. Bugün buradan İstanbul’a ve ülkemize 2027 Avrupa Oyunlarını getirmenin gururnu tüm milletimizle ve şehrimizle paylaşmak istiyoruz. İnanıyorum ki bu büyük başarı sadece kentimizin değil, spor camiamızın, ülkemizin, milletimizin ve devletimizin ortak bir zaferi olarak tarihteki yerini alacaktır. İBB ekipleri olarak 2027 Avrupa Oyunları’nı çok titiz bir süreci geride bırakarak ülkemize kazandırdık.

Aslında 2023’ün ortalarında Avrupa Olimpiyat Komiteleri nezdinde başladığımız temaslar kısa sürede sonuç vermiş ve 2027’de oyunları düzenleyici şehir olması yolunda ön onayları birer birer almıştık. Buradan ilk olarak gösterdikleri sıcak ilgi ve yapıcı yaklaşım için değerli EOC Avrupa Olimpiyat Komiteleri Başkanı Spyros Capralos nezdinde tüm olimpiyat yetkililerine 16 milyon İstanbullu adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. EOC ile görüşmelerimiz sürerken bir yandan da ülkemizdeki çeşitli otoriteleri ikna çabalarımız devam etti. Türkiye’nin büyük organizasyon düzenleme konusundaki kaslarını yeniden harekete geçirmek üzere çalışmalarımız sürdü. Tüm büyüklüğüne rağmen, bugüne kadar 5 kere olimpiyat oyunlarına aday olmasına rağmen, bugüne kadar çok branşlı bir spor etkinliğine ev sahipliği yapmamış İstanbul için çok önemli bir gelişme için çalıştık. Kısa sürece önce toplanan EOC yönetim kurulu İstanbul’un 2027 Avrupa Oyunları’nın ev sahibi olduğunu bize bildirdi. Bu dakikalarda aynı duyuruyu tüm dünyayla paylaşıyorlar.

Bu hafta sonu yapılacak olan yerel seçimler nedeniyle resmi imza törenini önümüzdeki haftaya ertledik. Hiç kuşkusuz bu kadar büyük bir organizasyonu gerçekleştirmek büyük bir koordinasyon ve dayanışma gerektiriyor, biz bunu biliyoruz. Bunu da yoğun uğraşlar sonucunda sağlamaktan dolayı da çok memnunuz.

Açıklama sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İBB Başkanı İmamoğlu; AK Parti adayı Murat Kurum'un "Sen o bakanlıkların kapısından geçemezsin. Seni bakanlığa alsalar alsalar bakanlığın kantinine köfteci olarak alırlar" sözlerine yanıt verdi. İmamoğlu "Köfteciyle ilgili bir sorunu var Sayın Kurum’un. Ben ona ‘Bakan olamazsın’ demedim ‘Köfteci olamazsın’ dedi. 31 Mart’tan sonra yediği her köftede İstanbul seçimini hatırlayacak" diye konuştu.

İmamoğlu'nun diğer sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Bakanlara tepki

Umarım kendilerine çeki düzen verip görevlerinin başına gelirler. Umuyorum bir an önce akılları başlarına gelir. Ama zaten akıllarını başlarına getirecek olan İstanbulluların 31 Mart’taki tercihleri olacak. İnanıyorum ki 1 Nisan’da koşa koşa Ankara’ya gidecekler. Zira bunlar oy aldıkları milleti nasıl unuttuklarını 14-28 Mayıs arasında gösterdiler, verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. Enflasyon, 3600 ek gösterge, mülakat vs. ortada. Milletimiz yetki cumhurbaşkanının ekibine ciddi bir ders vermeli ki; gerçek sorunlar için makamlarına dönsünler.

Seçim güvenliği

Türkiye’de ne yazık ki uzun yıllardır seçim güvenliğiyle insanlarımız son derece kaygılıdır. O nedenle sandıkta görev alanlar ‘demokrasi kahramanları’ diyoruz. Bu sorun çağdaş ülkelerde, sandık güvenliği kendi lehine değil de kamu lehine kullanan ülkelerde konuşulmaz. Ama biz de ne yazık ki seçim sandıkta kazanılıyor. Yani sandıktan çıkan oyların sayımında. Bu anlamda ha bire zafiyet alanı yaratıp seçimlerin tartışılmasına fırsat veren iktidar. Biz 2019 ve 2023’te İstanbul’da bunu başardık. Şu anda da bunu başaracak güçteyiz. Okullarda son derece donanımlıyız ama ben neden bir kişi daha fazla olmasın diyorum. İsteyen İstanbul Gönüllüleri ve CHP İstanbul İl Başkanlığı’na başvurabilir. O gün kazanan kaybeden yok. 16 milyon İstanbullunun kazanacağı bir seçim olsun. Ama yine bu seçimde tedbiri ne yazık ki kuralları koyanlar değil halk alacak.

Enflasyon söylemleri

Yakında enflasyonu suçlu ilan ederse şaşırma. Enflasyonu kendine rakip kabul edip onunla kavga edip birilerine yutturmaya gayret edebilir. Eridiği doğru. Ancak bunun en az sekiz yıldır çok kötü yönettikleri ekonomi politikası. Tabii ki eriyor ne yazık ki böyle devam ederse erimeye de devam edecek. İhanetten vazgeçseler sadece İstanbul’da çıkardıkları parsel bazlı imara bakın… Bunlar şiiri bildiği yerden okuyor. Sarıyer’de, Şişli’de, Üsküdar’da boğazın dibine imar vermek ne ya? Hangi ülkedeyiz biz ya? Bu koridorlarda imar dosyalarının nasıl gezdiğini bilirim, şahit oldum. Ne Beylikdüzü’nde, ne de İBB’de buna müsaade etmedim, etmem de. Kesinlikle ihanette kararlılar. O sözü de ağzından kaçırdığına pişmandır. İhanetin en büyük evresi de bu şehre ‘Kanal’ demeleridir, ‘Kanal’a devam etmeleridir. Artık ihanet sıradan bir kavram olacak. İstanbul’un muhafızları gerektiğinde o ihanet edenlere üzerine basıp ortadan kaldıracaktır ihanet kavramını.

Köfteci polemiği

Sayın Kurum'un köfteciyle ilgili sorunu var. Ben ona bakan olamazsın demedim, köfteci olamazsın dedim. Bu söylemlerine bakılırsa esnaf olamaz. Esnaflığın ne anlama geldiğini bilmeyen bir insan, yüzde 30’a yakını esnaf olan İstanbul'a nasıl hizmet edecek? Köfte ile köfteciyle, esnaflıkla sorunu var. Ama bu seçim, 31 Mart'ta esnafın, köftecilerin zaferi olacak. Çok kötü bir sınav verdi ama umarım ona hayat dersi verir bu seçimin sonucu

"Ağır yaralı devlet geleneğini iyileştireceğiz"

Programının sonraki bölümünde “10x10=100 Büyük Proje” toplantılarının 9. ve 10.’sunu, “Özgür İstanbul için tam yol ileri” ve “Yaratıcı İstanbul için tam yol ileri” başlığıyla gerçekleştiren İmamoğlu'nun programına bilim insanları Celal Şengör ve Naci Görür de katıldı.

İmamoğlu burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

Ağır yaralı devlet geleneğimizi, demokrasimizi hep birlikte iyileştireceğiz. Tabii önce sandığa gireceğiz. İlçelerimizde, Büyükşehir’de ve Meclis’imizde demokrasimizi tehdit edenlere, kurumlarımızın içini boşaltanlara, hatta Ankara'daki bakanlıkları boşaltıp İstanbul'a gelenlere, seçim kazanmak için her yolu mubah kabul eden, tek kişiye hizmet eden anlayışa, güçlü ama bir o kadar da eğitici, iyi bir demokrasi dersi vereceğiz. Demokrasi dersi vereceğiz ki, bir daha hiçbir iktidar, demokrasi kurallarının dışına çıkmaya cesaret bile edemeyecek. Herkes kurallara, kanunlara uygun hareket edecek ve milletin iradesine saygı duyacak. Bu dönem attığımız demokrasi tohumları yeşerecek ve yeni dönemde İstanbul'da öyle güçlü bir demokrasi modeli işleyecek ki, göreceksiniz, söz veriyorum, dünyaya örnek olacak. Bu anlayışla, göreceksiniz ekonomimiz de iyileşecek. Ona da katkı sunacak. Yaratıcılık artacak. Üretim artacak. Gençlerimiz el kapılarında iş aramayacak.

Karşımızda tek renk ve tek sesten ibaret bir şehir haline getirmek isteyen zihniyete karşı; demokrasi isteyen, daha fazla hak ve özgürlük talep eden herkes, bu zihniyete karşı bir olmak ve birlikte olmak ve kendi hak ve hukukunu korumak zorunda olduğun bilincine varacaktır. Bu zorunluluğu gören milyonlarca vatandaşımız, siyasi partilerin ittifakların çerçevesini aşan, partiler ötesi muazzam bir bütünleşmeyi sandıkta gerçekleştirme kararlılığını göstereceğine adım kadar inanıyoruz. Bu, demokrasi ve adalete susamış milyonların kurduğu ve bir araya geldiği güçlü bir vicdan ittifakıdır. Bu, hak ve özgürlüklerine, insan onuruna sahip çıkan, etnik kökeni, inancı ne olursa olsun, yaşam biçimi, giyimi, kuşamı ne olursa olsun, milyonlarca insanın, 16 milyon insanımızın, İstanbullunun kurduğu bir haysiyet ittifakıdır. 31 Mart'ta kazanacak olan tam da bu ittifaktır. Herkesi, adaletin ve vicdanın, dürüstlüğün ve haysiyetin zaferi için harekete geçmeye çağırıyorum. 31 Mart gününü görev alarak, sorumluluk üstlenerek geçirmeye davet ediyorum. Çocuklarımızın geleceği için, adil, demokratik, lider ve yaratıcı bir İstanbul'u birlikte inşa etmek için, hep birlikte, koşa koşa, coşa coşa tam yol ileri diyorum.

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU