Suç örgütü operasyonlarında tedbir amaçlı el konulan mal ve paraların pek azı hazineye geçiyor

Operasyonlarda ele geçirilen para, gayrimenkul ve kıymetli eşyaların değeri zaman zaman çok yüksek miktarlarda olabiliyor. Peki bunlara sonrasında ne oluyor? Hazineye mi devrediliyor yoksa yine sahiplerine mi veriliyor?

Çıkar amaçlı suç örgütlerine yönelik operasyonlarda ciddi miktarlarda para, taşınmaz ve mal da ele geçiriliyor 

Suç örgütlerine yönelik operasyonlar sürüyor.

Bu operasyonlarda yalnızca kişiler yakalanıp, silahlar ele geçirilmiyor.

Aynı zamanda yakalanan kişilerin suç yoluyla elde ettiği düşünülen para ve mal varlığına da tedbir amaçlı el konuyor.

Örneğin geçen günlerde İstanbul merkezli 37 ilde 215 şüpheliye yönelik yapılan dolandırıcılık operasyonunda aralarında internet fenomenlerinin de bulunduğu 120 şüpheli gözaltına alındı.

Operasyon kapsamında şüphelilere ait 32 daire, 9 arsa, 6 işyeri ve 1 villa, 38 otomobil, 14 şirkete ait ortaklık payları, bin 700 banka hesabı ve kripto varlık hesapları, 82 bin lira, 17 bin 300 dolar ve 6 bin 650 euroya el konuldu.

Çıkar elde etmek üzere kurulan suç örgütleri yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi aynı zamanda ciddi oranlarda para ve malı da kontrol edebiliyor.

Yapılan yasal düzenlemeler sayesinde yargılama sonucu mahkumiyet halinde suç yoluyla elde edilen mal ve paralara el konup, hazineye devredilebiliyor. Ancak bu pek de kolay bir süreç değil.

Son yıllarda suç yoluyla elde edildiği tespit edilen ne kadar para ve taşınmazın hazineye devredildiğine dair ise güncel bir veri bulamadık.

 

hanifiavcı.jpg
Hanefi Avcı, Türkiye'de kara para ile mücadelenin yetersiz olduğunu öne sürdü

 

"Türkiye'de kara paranın tespiti ve el konulmasına yönelik az örnek var"

Bir dönem Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı görevinde bulunan emekli emniyet müdürü Hanefi Avcı, suç örgütlerinin haksız yoldan elde ettikleri gelirlerini gizlediklerini söyledi.

Avcı'ya göre suç örgütleri sahip oldukları yüksek meblağdaki para ile gayrimenkul ve kıymetli malları ticaretten elde edilmiş gelir gibi göstermeye çalışıyor. Eğer devlet bunun ticaretten değil de illegal yollarla elde edildiğini tespit ederse bunlara el konur.

"Ama bunun ispatı önemli" uyarısı yapan Avcı, "Türkiye'de kara para aklamayla ilgili çok şeylerden bahsediliyor. Fakat kara paranın tespit edilip el konmasına yönelik az örnek var" dedi.

Batı dünyasında suçla mücadelenin en önemli ayağının kara para ile mücadele edilmesi olduğunu belirten Avcı, Türkiye'nin en çok eleştirildiği konulardan birinin de kara para ile mücadeledeki yetersizliğinin olduğunu iddia ederek, "Batı ülkelerinde özellikle suçla mücadele kapsamında paranın izi takip edilir. Kara paranın aklanma sürecinde yer alarak bunu ticari para gibi göstermeye çalışan, burada rol alan herkesi mahkum ederim diyorlar. Kısaca suçluya 'sana o parayı kullandırtmam" diyor. Bu konuda çok örnekler var" diye konuştu.

 

bataklık1.jpg
Avcı, kara parayla mücadelenin yetersiz olmasının suçtan para kazanmaya çalışan kişilerin artmasına neden olduğunu öne sürdü

 

"Kara para ile mücadele edilememesinin bir nedeni kayıt dışı ekonomi" 

Türkiye'de bu konudaki örneklerin az olmasının bir nedeninin kayıt dışı ekonomi olduğunun altını çizen Avcı, "Ekonominiz kayıt altında olacak ki kara parayı ispatlayasınız. Kayıt dışı ekonomi çok olursa kara parayı da ispatlamak da çok zor. Batı dünyasında ekonomi kontrol altındadır. Gidip bir şey aldığın zaman paranızın nereden gelip gittiğini banka bile anlar, ilgili merciye bilgi verir, arka planda araştırılır. Türkiye'de gidin istediğiniz yeri alın kimse nereden buldun parayı demez" ifadelerini kullandı. 

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Türkiye'de kara paranın tespit edilerek el konulmasıyla ilgili fazla başarılı örnek olmamasının da suçtan para kazanmaya çalışan kişi ve örgütlerin artmasına neden olduğunu sözlerine ekledi. 

 

mustafaböğürcü.jpg
Mustafa Böğürcü / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Operasyonlarda ele geçirilen para ve malların çoğu iade oluyor"

Eski polis amiri, Demokrat Parti MKK Üyesi Mustafa Böğürcü de suç örgütlerine yönelik operasyonlarda el konulan para ve malvarlıklarının hazineye devredilmesini zor bir süreç olduğunu belirtti.

Bögürce bu konudaki zorlukların operasyon yapılırken yeterli delillendirme yapılmaması, yargılamanın uzaması ve yargılama aşamasında tanık ifadelerinin değişmesinden kaynaklandığını aktararak, "Bundan dolayı operasyon aşamasında tedbir konulan para ve malın büyük bölümü, suçtan elde edildiği tespitinin kanıtlanamamasından dolayı çoğu zaman sahiplerine iade ediliyor" dedi.

"Türkiye'nin en büyük operasyonu dendi, tutuklu kalmadı"

Böğürcü, 2020 yılında dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Türkiye tarihinin en büyük operasyonu" olarak nitelediği, onlarca kişinin gözaltına alındığı "Bataklık Operasyonu"nda gözaltına alınanların neredeyse tamamının serbest kaldığını hatırlatarak, "Sadece para ve mallar değil, ruhsatlı silahlar da sahiplerine teslim edildi. Bu suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonların sonrasına ilişkin çarpıcı örneklerden sadece biridir" yorumunu yaptı. 

 

 

bataklıkoperasyonu.jpg
Bataklık Operasyonu'nda çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı

 

"MASAK, suçtan elde edilen geliri ispatlamalı"

Böğürcü'ye göre suç örgütlerine yönelik operasyonlar mutlaka Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile organize halde yapılmalı. MASAK operasyonun öncesinde ve sonrasında şüphelilerin para ve malvarlığının suçtan elde edildiğini ispatlamalı. Devamında da yargılama hızlı bir şekilde yapılarak, el konularak hazineye devri sağlanmalı.

Böğürcü, aksi takdirde şüphelilerin bir dönem içeride tutulsa dahi çoğunlukla başkalarının üzerinde tuttukları para ve malvarlıklarını kullanarak dışarıda faaliyetlerini sürdürdüklerini ve çetelerini çıktıktan sonra hemen yeniden organize edebildiklerine dikkat çekti.

"Bodrum gibi sahillerde milyon dolarlık evler alan yabancılara dikkat"

Türkiye'nin yabancı mafya örgütleri ve uyuşturucu kartellerinin de hedefinde olduğu söyleyen Böğürcü, "Özellikle Bodrum gibi sahil kentlerimizde yabancılar Türklerin bile alamadığı milyon dolarlık evler alıyor. Bunların kimler tarafından alındığı iyi incelenmeli. Sonrasında dünya basınında bilmem hangi mafya lideri Türkiye'de ev aldı diye haber olmamak için" uyarısında bulundu. 

 

 

muratözbülbül.jpg
Murat Özbülbül / Fotoğraf: Anka Enstitüsü

 

"Kayıt dışı ekonominin bir kısmı suç parası"

Ekonomist yazar Murat Özbülbül'e göre ise Türk ekonomisinin ciddi bir kısmı kayıt dışı. Bunun önemli bir bölümü ise illegal yollarla elde edilen paradan oluşuyor.

 "Bir kısmı da vergi kaçırma ve devlete gelir beyan etmeme parasıdır" diyen Özbülbül, "Suç parasının kayıt dışı ekonomi içindeki tam miktarını bilememekle birlikte çok ciddi boyutta olduğu kesin. Çünkü Türkiye dünyadaki uyuşturucu-silah ve benzeri kaçakçılıkların göbeğinde yer alıyor" şeklinde konuştu. 

 

 

para.jpg
Bir operasyonunda ele geçirilen sahte paralar

 

"Kayıt dışı çalışan yabancılar, her yıl 20 milyar doları Türkiye dışına çıkarıyor"

Kayıt dışı çalıştırma ve çalışmanın suç ve buradan elde edilen gelirin de yasal olmadığını vurgulayan Murat Özbülbül, "Herkes gurbetçilerle turistlerin Türkiye'ye getirdiği gelire dikkat çekiyor. Ancak ülkede kayıt dışı çalışan ve sayıları 6-7 milyonu bulan yabancılar, her yıl 20 milyar doları ülke dışına gönderiyor" diyerek sözlerini tamamladı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU