Kılıçdaroğlu "Demokrasi Şurası"nda konuştu: Adalet kazanacak

Altılı masayı oluşturan partilerin genel başkan ve temsilcileri Türk Demokrasi Vakfı’nın organize ettiği toplantıda bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ve Uysal ile diğer partilerin temsilcileri demokrasi mesajı verdi

İstanbul'da, Türk Demokrasi Vakfı'nın (TDV) ev sahipliğinde "Demokrasi Şurası" toplantısı gerçekleştirildi.

Şişli Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi'ndeki toplantıya parti genel başkanları, siyasetçiler, hukukçular, akademisyenler ve gazeteciler katıldı. 

Toplantının açılış konuşması Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Salih Uzun gerçekleştirdi. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, İyi Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya katılarak birer konuşma yaptı. 

TDV Başkanı Uzun yaptığı konuşmada, 6'lı masaya yönelik "6 benzemez bir araya geldi" eleştirilerini haksız bulduğunu belirterek, "Aslında bu takdir edilmesi gereken bir durumdur" dedi. 

Demokrasinin kişilerin durumuna göre değişmemesi gerektiğini hatırlatan uzun, zayıf olunduğunda demokrat geçinen kişilerin güçlendiklerinden otokrat olabildiklerini söyledi. 

Uzun, "Güçlenince bütün kurumların, canına okurken tüm temayüllerin canına okurken otokrat. Olmaz. Böyle demokratlık, böyle demokrasi olmaz. Kişiye, konuma ve konjonktüre göre demokrat olmaz. Bu demokrasimizin hastalığıdır. Bunun bedelini çok ağır ödedik" diye konuştu. 

"Ekrem İmamoğlu'na verilen karar, demokrasimizi mahkum ediyor" diyen Uzun, "Yargı kararları üzerinden siyaseti dizayn etme hevesi değişmemiş. Yargıya milli iradenin üzerinden sopa gibi kullanma hevesi geçmemiş. Bu kararları benimsemiyoruz, kabul etmiyoruz, reddediyoruz. İsyan etmiyoruz ama reddiyoruz. Bu kararı verenler doğrudan doğruya milli iradeye isyan ettiler" ifadelerini kullandı. 

"Ülkemiz gerçek bir demokrasi bilinci inşa edecektir"

Siyasi konuşmalar bölümünde Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya da görüşlerini dile getirdi. 

Kaya, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen cezayı eleştirdi.

"Halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanı siyasi olarak mahkum edilmek isteniyor" diyen Kaya, "Bu karar İstanbullunun iradesine yapılmış bir saygısızlıktır" yorumunda bulundu. 

Kaya, şunları söyledi:

Bir toplumsal ahlak, devletin ve bireylerin birbirine karşı demokrasi bir sorumluluk bilincidir. Kuvvetler ayrılığı, denetlenebilirlik ve şeffaflık demokrasimizin olmazsa olmazıdır. Demokrasinin ülkenin ulaşması gereken bir kollektif bilinç olarak ele alıyoruz. Ülkemiz gerçek bir demokrasi bilinci inşa edecektir. Bir sistem denge denetlemeden mahrumsa, ehliyet ve liyakat yoksa, yolsuzluk konusunda yaygın bir kanaat varsa o ülkenin demokrasisi büyük bir yara almıştır."

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki karara tepki gösterdi.

İBB Başkanı olduğu dönemde siyasi yasaklı konumuna getirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşadığı olayı hatırlatan Tatlıoğlu, İmamoğlu'na büyük bir haksızlık yapıldığını kaydetti. 

Türkiye'nin büyük bir demokrasi ve özgürlük mücadelesi sürecinden geçtiğini ifade eden İsmail Tatlıoğlu, "Ekrem İmamoğlu'na verilen cezayı reddediyoruz. Saraçhane iradesi milletin iradesidir, Türkiye iyi olacak" dedi. 

"Herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu Türkiye'yi ortaya çıkartacağız"

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, iktidara yönelik eleştirilerde bulundu. 

Sıkışan kulun yukarıdan aşağı inerken kurban kesme anekdodunu hatırlatan Gültekin, "Kulun ayağı yere değince verdiği kurbanı unutuyor. Tıpkı bunun gibi bugünkü iktidarın bize söylediği de 'demokrasi mafiş' sözüdür" yorumunu yaptı. 

Gültekin Uysal, "Nereden geldiği belli olan talimatlarla Türk demokrasisine şekil verilemez. Herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu Türkiye'yi ortaya çıkartacağız" diyerek sözlerini noktaladı. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise iktidarın verdiği mesajı çok net aldığını belirterek, "Korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız" dedi. 

Korku iklimi şartlarında her seçime gidildiğinde halkın bunu yayanların cezalandırdığını vurgulayan Davutoğlu, "Onlar bize iktidarı teslim etmeyecek. İktidarı bize millet temsil edecek. Biz de onlardan alacağız" diye konuştu. 

Bir siyasal, mezhep, sınıf ve zümre devleti yönetiyorsa orada demokrasi olmayacağını belirten Davutoğlu, "Millete kendisini adayan bir devleti önemsiyoruz. 'Terörist, vatan haini, trenden inenler' ayrım yapıldığı yerlerde demokrasinin olamaz" görüşünü paylaştı. 

"Erdoğan, Bahçeli ve Perinçek'in masası; rant, imar, uyuşturucu baronlarının masasıdır. Bizim masamız 'Halil İbrahim sofrasıdır"

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Kazanımlarınızı koruyacak olan yozlaşmış bir iktidar değil. Tam anlamıyla demokratik hukuk devletidir. Bir anayasa değişikliği gündemde. En tehlikeli unsurlarından biridir. Erdoğan'a sesleniyorum: Eğer bu anayasa değişikliği 400'ün üzerinden geçerse bunun referanduma gitmeyeceğinin sözünü vermelidir. bu teklif mutabakat metniyle geçmesine özen göstermelidir. Gerilimsiz bir seçime gidilmesi hepimizin hedefi olmalıdır. 'Birbirine benzemeyen 6'lı' diyorlar. İyi ki birbirimize benzemiyoruz. Herkesin birbirine benzediği yapının adı otokrasidir. Demokrasi müzakere sisteminin adıdır. Ortak bir siyasi kültür yarattılar. Kapsayıcılık bu masadadır. Kapsayıcı demokrasi buradadır. Erdoğan, Bahçeli ve Perinçek'in masası; rant, imar, uyuşturucu baronlarının masasıdır. Bizim masamız Halil İbrahim sofrasıdır." 

 

Davutoğlu.jpg

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu / Fotoğraf: Independent Türkçe



Ahmet Davutoğlu, 6'lı masada neler başardıklarını da örnekler vererek anlattı. 

Seçim güvenliği işbirliği mutabakatı metni imzaladıklarının altını çizen Davutoğlu, "Hiç kimse bize dikte etmedi. Ortak bir zeminde buluştuk ve bunları hayata geçirdik. Ortak politikalar metninde de sona doğru geldik. Temel ilkeler ve hedefleri belli olan, anayasa reformunu ortaya koymuş bir masa var. Bu masanın dağılacağını düşünenler boşuna heveslenmeyin. Sizin iktidarınız dağılacak ama bu masa dağılmayacak. Hiç kimseye mevki makam pazarlığı yapmayacağız" şeklinde konuştu. 

"Otoriter rejimler adaletin ne kadar değerli olduğunu bizlere hatırlatırlar"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise toplum için en temel unsurlardan birinin adalet olduğunu söyledi. 

Türkiye'de adalete erişimin bir açlık-tokluk meselesi haline geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Büyük sorunlar karşısında seslerini çıkaramayan kitleler var. Altı lideri bir araya getiren husus ise bu sorunların çözümü içindir. Adalet bir demokrasi sorunudur. Herkesin barış içinde yaşadığı bir ülke hayal ediyorum. O ülkenin cadde ve sokaklarında gezerken gülümseyerek dolaşmak istiyorum. Hiç kimsenin düşüncesinde hapse atılmadığı bir Türkiye istiyorum. Herkesin eşit muamele gördüğü bir ülke. Biz bunu neden başaramıyoruz. Demokrasi eşit fırsatlarla olur. Eşit fırsatlar yok. Açıkça ifade edeyim orta sınıf yok ettiler. Bu ülke ya çok zenginsin ya da hiçbir şeyin yok" dedi. 

 

Demokrasi Şurası.jpg
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu / Fotoğraf: Independent Türkçe



"Otoriter rejimler adaletin ne kadar değerli olduğunu bizlere hatırlatırlar" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin meselesi artık adalete erişim, açlık tokluk insan hakları ekonomik meseledir. Halkın seçtiği belediye başkanlarını görevden alma çabası var. Sorun artık bir partinin sorunu olmaktan çıkmış Türkiye'nin sorunu olmuştur. Kimliği, inancı ne olursa olsun, kadın-erkek, açık-kapalı, bekar-aile herkesin barış içinde yaşadığı huzurlu bir ülke hayal ediyorum. Hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü hapse atılmadığı bir Türkiye istiyoruz. Şehit cenazesinde linç girişimiyle karşılaştım ama hiçbir zaman adaleti aramaktan geri adım atmadım. Topluma vereceğiniz temel ölçünün terazisi adalettir, bunu beraber sağlayacağız" şeklinde konuştu. 

"Türkiye'nin kirli sermayeye 418 milyar dolar borcu var"

Çıkartılan engellere karşı sürekli mücadele etmeye devam edeceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 

"Bu mücadele bir hak mücadelesidir. Bu ülke hak ettiği demokrasiye ya kavuşacak ya kavuşacak. Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri de 5'li çetelerdir. Çetelerin, kirli sermayenin devlete 418 milyar dolar borcu var. O kirli paraların tamamını tahsil edeceğim. Bu paralarla devletin kurum ve kuruluşlarını yeniden onaracağız. Bugün size adil bir toplum inşa etmenin kolay olacağını söylemeyeceğim. Zordur ama önemli olan zoru başarmaktır. Demokrasi hep hor görüldü. Demokrasi postalların altında ezildi. Bugün de başka zalimler eziyor. Biz demokratlar hiç bitmedik, hiç azalmadık. Şimdi yapmamız gereken son bir şey kaldı o da helalleşmek. Bu kavgayı biz bitireceğiz. Kötü olana kötü diyeceğiz. Bu bir maratondur. 6 lider bu maratonun son metrelerini koşuyoruz. Bu kez yalnız değilsiniz. Biz de sizlerle beraber koşuyoruz. Beraber koyacağız. Beraber yorulacağız. Umudumuzu asla yitirmeyeceğiz. Kızgınlığımızın bizi ötekileşirme ve ayrıştırmaya itmesine asla izin vermeyeceğiz. Demokrasi hepimizin ortak hayalidir. Adalet kazanacak." 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU