Dünya ve Ortadoğu kamuoyu İsrail-İran gerginliği nedeniyle diken üstünde.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, İsrail'in Şam'daki İran Konsolosluğu'na yönelik saldırısına cevaben bir kontra füze ve İHA saldırısı düzenledi.
EMAD balistik ve PAVEH seyir füzeleri bu saldırıda kullanıldı. Saldırının amacına ulaşıp ulaşmadığı apayrı bir polemik konusu.
Bu köşede bunu tartışmaktan ziyade, yine silah sistemleri üzerinden incelemeler yapmanın daha verimli olacağını düşünüyorum.
Zaten İsrail ordusunun karşı bir füze saldırısı yapması bekleniyor.
Peki İran'ın elinde daha büyük bir koz var mı?
Elbette ki, eğer İsrail büyük bir füze saldırısı yaparsa, İran elindeki farklı füzeleri değerlendirebilir.
Bunların başında hiç kuşkusuz ŞAHAB-3 füzesi geliyor.
Esasen İran uzun yıllardır balistik füze sistemleri üzerine çalışmalar yürütüyor.
Balistik füze programının temel taşı ise, ŞAHAB balistik füze ailesi.
1985 yılında başlayan bu projenin temeli, İran'ın 1985-86 arası Libya'dan edindiği Sovyet menşeli SCUD füzelerine dayanıyor.
İran, 300 kilometre menzile ve çok büyük bir patlama gücüne sahip SCUD füzelerini ilk olarak İran-Irak Savaşı'nda kullandı.
Sonrasında bu füzeler ciddi çapta bir modifikasyon ve konfigürasyona tabi tutulunca 1994 yılında ortaya ŞAHAB füzesinin ilk varyantı çıktı.
İlerleyen süreçte ŞAHAB-2 varyantı da geliştirildi. Bu füze ise Kuveyt, Katar, Umman, Irak ve İsrail'i vurabilecek menzile ve kabiliyete sahipti. Sonrasında ise ŞAHAB-3 de sahneye çıktı.
ŞAHAB-3'ü diğer varyantlarından farklı kılan Çin'in DF-21 ve Kuzey Kore'nin Nodong-1 füzelerinin bir nevi sentez konfigürasyonu olması.
Bu iki orta menzilli balistik füzeden ciddi anlamda esinlenilerek menzili 1930 kilometre olan ŞAHAB-3'ün geliştirilmesi elbette İran açısından bir dönüm noktası olmuştu.
ŞAHAB -3 füzesi 12,5 metre uzunluğa sahip. Motoru ise hem katı hem sıvı yakıtla çalışabiliyor. Seyir irtifası 400 kilometre.
Azami hızı ise 7 mach. Tüm bu özellikleri ŞAHAB-3 füzesini oldukça caydırıcı kılıyor. Eğer kullanılırsa, EMAD ve PAVEH seyir füzelerinin üstünde bir tehdit yaratabilir.
Elbette ki, İsrail ordusu İran'ın elindeki balistik füze ve nükleer başlık envanterinin tehdit düzeyinin bilincinde olmak durumunda.
Dolayısıyla bir misilleme yapsa bile, bunun temkinli bir saldırı olacağını düşünüyorum.
Kuşkusuz, aynı temkinli saldırı durumu İran açısından da geçerli olacaktır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
