Suudi Arabistan Araştırma Grubu'nun Riyad'daki genel merkezine yaptığım son ziyaretin üzerinden uzun yıllar geçti.

Geçmişte, genel merkeze giden yolun her iki tarafı da boştu ve Krallık'ta genel olarak uygulanan bir mühendislik prensibine uygun olarak, inşa edilen binaların yükseklikleri sınırlıydı.

Bu prensibe göre ülke toprakları bu kadar geniş ve yüzölçümü büyük iken yüksek binalar ve gökdelenler inşa etmeye gerek yoktu.

Bu kez ne genel merkeze giden yolu ne de başka yolları tanıyamadım.

Riyad'ın sınırları artık bırakın ziyaretçileri, sakinleri tarafından bile bilinmiyor.

Uzun bir inşaat sahası, modernleşme ve çalışma yolları uzanıyor.

Artık gecesi ve gündüzü aynı, her daim hareketli bir başkent var.

Paradokslar ve karşılaştırmalar günleri geride kaldı.

İlerleme göstergelerini yakalamak artık kolay değil.

Eskiden Riyad'ı başka şehirler ile kıyaslardık, şimdi onu büyüklük, nüfus, ekonomik ve insani aktivizmin boyutu açısından başka ülkeler ile karşılaştırmanız gerekiyor.

En önemli gelişme şirketin genel merkezine giden yolda değil, Doğu'nun en büyük medya evinde yaşanmıştı.

Bu evin mevcut başkanı, şu anda yaşanan çok yönlü bir rönesans ile liderlik pozisyonlarını dolduran bu nesilden genç bir Suudi Arabistanlı kadın.

Başkan Cumana el-Raşid'in etrafında da Suudi kadınların planlama ve inovasyon sorumluluklarını üstlendiği ve lider kademelerde yer aldığı karma bir ekip var.

Gelenekle kalkınmayı birleştiren en önemli ve güzel örnek ise, Majalla dergisinin aradan geçen 25 yılın ardından yeniden yayımlanmasıydı.

Üçüncü dünyada, hatta Avrupa'da biçim, renk, harf ve içerik bakımından bu seviyede bir dergiye çok az rastladık.

Aylık, hatta haftalık dergi yayınlamak, zaman farkı ve olayların hızı nedeniyle en hassas ve zor iştir.

Tarih olarak olayların gerisinde kalsanız da içeriğiniz, yeni, rekabetçi ve benzersiz kalmalı.

Şaşırtıcı Arap sırlarına ışık tutan bir grup siyasi belgeye ek olarak, Majalla'nın başardığı şey de budur.

Bu şekilde Cumana Raşid, şirketin yayınlarını yeniliyor ve gelecekteki yayınlar ile onlara yeni bir dizi ekliyor.
 

Muhtemelen sadece eski bir neslin değil, nesillerin temsilcisi olarak davet edildiğim toplantıda bir şeyi daha keşfettim; Suudi kadınların siyasi ve toplumsal farkındalığının boyutu.

Bu ise 2030 Vizyonu yolundaki en önemli gelişmedir. Yalnızca görünür şehirleşme ve inşaat faaliyetleri değil, aynı zamanda Suudi kadınların ulusal sorumluluklar konusundaki farkındalığının boyutu da çok önemli bir gelişme.

Zira kadın geçmişte ulusun büyük yürüyüşünde yok gibiydi, ama şimdi, geçmişte daha az görünür olsa da, her zaman orada olduğunu anlıyoruz.

Toplantıdaki görevim dinlemek, gazetecilikteki bu yeni canlılık üzerinde düşünmek ve herkesin her gün sorduğu bir soruya yanıt bulmaya çalışmaktı:

Yazılı basının bir geleceği var mı?

Cevabı bulmak için Cumana Raşid ile editör toplantılarına katılmayı deneyin.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat