Aşırı sağ ile Avrupalı çiftçilerin protestoları arasındaki ilişki ne?

Avrupalı çiftçilerin aşırı sağ tarafından desteklenen eylemleri, seçimler öncesinde artarak devam ediyor

Fotoğraf: Reuters

Aşırı sağın desteklediği eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Kasım 2024'teki başkanlık seçimlerine katılacak Cumhuriyetçi Parti adayı için eyalet seçimlerini kazandığı bir dönemde, Avrupalı çiftçilerin yine aşırı sağ tarafından desteklenen gösterileri ve eylemleri, önümüzdeki haziran ayında yapılacak Avrupa seçimleri öncesinde artarak devam ediyor.

Avrupalı çiftçi birliklerinin protestoları, Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'nun ve Avrupa otoyollarının traktörlerle kuşatma altına alınmasına yol açtı.

"Avrupa Birliği (AB) kurumlarında teknokratların rolünün" azaltılmasını talep eden çiftçiler, "Bizi rahat bırakın… Bırakın özgürce yaşayalım" sloganları attı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Avrupa'da yayımlanan Politico dergisine göre çoğunluğu aileleriyle birlikte küçük ölçekli çiftlikler işleten çiftçilerin talepleri, "AB bürokrasisinin ve parlamentosunun çiftçilere dayattığı idari yüklerin azaltılmasına" odaklandı.

Nitekim bu emirler, "kendileri ve nispeten sınırlı çiftliklerini idare eden küçük aileleri üzerinde ek bir yük oluşturuyor."

Birçoğu da "tarım ürünlerine yüksek vergiler uygulamayan yabancı ülkelerden yapılan tarımsal ithalat nedeniyle yüzleştikleri güçlü rekabetten" şikayetçiydi.

Ayrıca Almanya'daki çiftçiler, örneğin, "traktörler için verilen yakıt desteğinin kaldırılmasından" ve "küresel ısınmayla mücadele ve emisyonları azaltma kararları nedeniyle çiftçilere yüklenen yükler ve baskılardan" şikâyet ederek, "yeni çevre yasalarına ve iklim değişikliğiyle mücadeleye uyum sağlamak için daha fazla mali destek" çağrısında bulundu.

Çiftçiler, Polonya'da ve Romanya'da traktörleriyle yolları kapattı ve Avrupa Parlamentosu'nun Ukrayna'dan yapılan tarımsal ithalata ilişkin vergileri azaltma kararını protesto ederek, bunun "haksız bir rekabet" olduğunu duyurdu.

Almanya'da da çiftçiler, hükümetin çiftçiler için "tercihli vergileri" iptal etmesini protesto etti.

Fransız protestocular ise "hükümetlerinin traktörlerinin yakıtları için uyguladığı vergilere" ve "küçük çiftçileri yoran" Avrupalı düzenlemelere itiraz etti.

Avrupa'nın en büyük iki ülkesi Almanya ve Fransa'da sağ partilerin ve aşırı sağ güçlerin çiftçilerin gösterilerinde ve protestolarında büyük bir rol oynadıkları ve göç karşıtı yasaları da desteklemeye çalıştıkları gözlemlendi.
 


Aşırı sağ hareketlerin liderleri, çiftçilerin protestolarını körükledikleri yönündeki iddiaları reddediyor ve hedeflerinin, "Avrupa Parlamentosu'nun dış siyaset alanındaki politikalarını, yeni çevre ve iklim değişikliğiyle mücadele politikasının finanse edilmesi için getirdiği mali yükleri değiştirmek suretiyle, ülkelerinin egemenliğini gözettiklerini ifade etmek" olduğunu iddia ediyorlar.

Avrupa'nın en güçlü aşırı sağ partisinin, Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) olduğunu belirtmek gerekir.

21 Ocak'ta Berlin'de yaklaşık bir milyon göstericinin desteklediği bu parti, şu an en popüler ve tehlikeli parti olarak görülüyor.

Öte yandan tarım sendikaları da "kendilerini destekleyen siyasi partiler" olduğu iddiasını kabul etmiyor ve Avrupa çapında "haklarını elde etmek için" gösteriler düzenlendiklerini söylüyorlar.

Financial Times gazetesi, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in "ortak Avrupa pazarı politikalarına karşı artan gösterileri sona erdirmek" için görüşmeler gerçekleştireceğini belirtti.

Aynı gazetede "göstericilerin, yolları kapatmanın yanı sıra bazı ülkelerde AB merkezlerinin önüne gübre ve tezek atarak protestolarını tırmandırdıkları" da belirtildi.

Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu'nun mevcut oturumu sona ermeden önce "uzun vadeli ve ortak politikalara varmak için tarım sendikalarından, sivil toplum örgütlerinden ve finans kuruluşlarından oluşan 27 grupla stratejik görüşmeler" başlatacak.

Financial Times ayrıca gösterilerin nedeninin, "tüketicilere tarım ürünleri temin etmek aleyhine karbon emisyonlarını azaltma kararlarına öncelik veren Avrupalı yetkililerden duyulan memnuniyetsizlik" olduğunu, zira benzer vergilerin uygulanmadığı pazar ülkelerine ihraç edilen yabancı tarım ürünleriyle yeterli rekabetin sağlanmadığını söyledi.

2022 yılında tarım sektörü, Avrupa GSYİH'sinin yaklaşık yüzde 1,4'ünü oluşturdu. Avrupa tarım sektöründe çoğu Orta ve Doğu Avrupa'da olmak üzere 8,7 milyona yakın kişi çalışıyor.

Ortak Tarım Politikası için Avrupa pazarının bütçesi, yıllık yaklaşık 387 milyar euroya ulaştı ki bu, 2021-2022 yıllarında Avrupa pazarı bütçesinin yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU