Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "tek haneli enflasyon" için tarih verdi

Yılmaz, "Enflasyondaki gerileme hız kazanacak, öngörülebilirlik artacak ve 2026 yılında enflasyon oranı tekrar tek haneli rakamlara çekilecektir" dedi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanan 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sunuş konuşmasını yaptı.

AK Parti hükümetleri döneminde aralıksız olarak yapılan 22 bütçenin, siyasi istikrarın en önemli göstergelerinden biri olduğunu belirten Yılmaz, siyasi istikrarın, beraberinde ekonomik istikrarı da getirdiğini, büyüme ve sosyal refah artışına katkı sunduğunu söyledi.

Yılmaz, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin "dirençli şehirler, güçlü ekonomi ve sağlıklı toplum" anlayışıyla hazırlandığını anlatarak, bu çerçevede bütçenin her alanda inşa, ihya ve Türkiye’nin büyümesini önceleyen kalemleri içerdiğini ifade etti.

"Bütçemiz, depremle yıkılan şehirlerimizi daha iyi şekilde yeniden ayağa kaldıran, geleceğe dönük afet risklerini azaltan, maliye ve para politikaları koordinasyonunu güçlendiren bir anlayış içerisinde, makro finansal ve fiyat istikrarını sağlama hedefiyle uyumlu bir yapıdadır." diyen Yılmaz, 2024 yılı bütçesinin yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, kapsayıcı bir kalkınma yaklaşımına sahip olduğunu kaydetti.

Cevdet Yılmaz, bütçede, istikrarlı büyümenin sağladığı imkanların insan odaklı ve sosyal refahı artırıcı bir yaklaşımla toplumun bütün kesimleriyle paylaşılmasına öncelik verildiğini dile getirerek, "2024 yılı bütçemizi, milli teknoloji hamlesi, enerji ve gıda arz güvenliği, yeşil ve dijital dönüşüm gibi stratejik alanlarda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmek için kullanacağız. Çığır açan teknolojiler başta olmak üzere her alanda reel sektörümüzün yanında olacak, üretim ekosistemimizi destekleyeceğiz" diye konuştu.

"Kesintisiz büyüme eğilimi sürüyor"

Cevdet Yılmaz, iktisadi faaliyetin canlılığını sürdürmesiyle Türkiye'nin 13 yıllık kesintisiz büyüme başarısı gösterdiğini, 2022 yılında yüzde 5,5'lik büyüme oranıyla OECD ülkeleri ortalamasına göre oldukça iyi bir performans ortaya koyduğunu, bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin ortalama yüzde 4,1, gelişmiş ülkelerin ortalama yüzde 2,6 oranında büyüdüğünü ve Türkiye’nin olumlu yönde ayrıştığını belirtti.

Dünya ekonomisinin Kovid 19 pandemisi sonrası 2020-2022 döneminde kümülatif olarak yüzde 7 büyümesine karşın, Türkiye ekonomisinin kümülatif olarak yaklaşık yüzde 20 büyüdüğüne, küresel ekonomilerden olumlu ayrıştığına dikkati çeken Yılmaz, "2023 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 5,9 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz 13 çeyrektir kesintisiz büyüme eğilimini sürdürmektedir" dedi.

Yılmaz, makine teçhizat yatırım harcamalarının 2023 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 23,7 oranında arttığını ve 15 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ettiğini vurguladı.

Yılın tamamında ekonomide, OVP hedefi olan yüzde 4,4 büyüme oranının rahatlıkla sağlanacağının beklendiğini ifade eden Yılmaz, "Küresel siyasi ve ekonomik huzursuzlukların yaşandığı bir ortamda, Türkiye ekonomisinin yüzde 4,4 büyüme hedefiyle, IMF'nin 2023 yılı için gelişmekte olan ülkeler için öngördüğü yüzde 4 büyüme tahmininin üzerinde bir performans sergilemesi beklenmektedir" diye konuştu.

"Enflasyon 2026'da tek hanelere çekilecek"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, döviz kurunda yaşanan gelişmeler, hizmet enflasyonundaki katılık, gıda fiyatlarındaki yüksek seyir, vergi düzenlemeleri ve maliyet baskılarına bağlı olarak güçlenen atalet etkisinin enflasyon görünümünde belirleyici olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

Bu bağlamda, 2023 yılı haziran ayında başlatılan parasal ve miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi uygulamaları ve makroihtiyati çerçevenin sadeleştirilmesiyle enflasyonist beklentilerinin ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması hedeflenmiştir. Para ve maliye politikaları arasındaki şeffaf ve güvenilir eş güdüm ile 2024 yılının ikinci yarısından sonra enflasyonda yıllık bazda belirgin bir düşüş beklenmekte, bu dönemden itibaren kalıcı bir dezenflasyon sürecine geçilmesi öngörülmektedir. Nitekim açıklanan güncel veriler son aylarda enflasyonda bir düşüş eğiliminin başlamış olduğunu göstermektedir. 2022 yılında açıklanan aylık enflasyon oranlarının ortalaması yüzde 4,26 düzeyindeyken son üç ayda açıklanan aylık enflasyon oranları ortalaması yüzde 3,82 düzeyindedir. Bu oranın önümüzdeki aylarda daha da düşeceğini öngörmekteyiz. Bu süreçte dezenflasyon politikalarımızın devamlılığını sağlayarak, 2025 yılında istikrar dönemine geçilecek, enflasyondaki gerileme hız kazanacak, öngörülebilirlik artacak ve 2026 yılında enflasyon oranı tekrar tek haneli rakamlara çekilecektir.

İşsizlikle mücadele

Ekim ayı işsizlik oranının, Kasım 2012'den bu yana son 11 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 8,5'e gerilediğinin altını çizen Yılmaz, artan istihdamda genç ve kadınların ağırlıklı olduğunu kaydetti. Yılmaz, "Bu eğilimler doğrultusunda ve yılın dördüncü çeyreğine ilişkin bazı öncü göstergeler ışığında, 2023 yılı geneli için işsizlik oranının Orta Vadeli Program'da öngördüğümüz yüzde 10,1'in altında, tek haneli olarak gerçekleşeceğini şimdiden rahatlıkla ifade edebilirim" diye konuştu.

Gelecek 5 yılda istihdamın yıllık ortalama 1 milyon kişi artış göstermesi ve 2028 yılında işsizlik oranının yüzde 7,5'e gerilemesinin hedeflendiğini anlatan Yılmaz, Türkiye ekonomisinin güçlü yapısını sadece yatırım, istihdam, ihracat ve büyümeyle değil, aynı zamanda finansal yapısının sağlamlığıyla da koruduğunu söyledi.

Toplumsal Yatırım Notu çalışması ile tasarrufların ihracat, yatırım, sosyal konut, kentsel dönüşüm, gençler ve kadınlar öncelikli olmak üzere toplumun ihtiyaç duyduğu öncelikli alanlarda değerlendirilmesinin ve Türk lirasının önceliklendirilmesinin gündemlerinde olduğunu ifade eden Yılmaz, bu konulardaki çalışmaların yakın süreçte tamamlanması ve toplumla paylaşılmasının beklendiğini belirtti.

Yılmaz, makro politikanın yurt içi tasarruf oranlarını artırmak, cari açığı düşürmek, artan tasarrufları daha verimli, kaliteli alanlara yönlendirmek şeklinde özetlenebileceğini dile getirerek, "Önümüzdeki dönemde katılım finansa yönelik uygulamaları ve mevzuat altyapısını da geliştirecek, sektörün reel sektöre katkısının daha da artırılmasını temin edeceğiz" dedi.

Yılmaz, parasal sıkılaştırma ve makroihtiyati politikalarda sadeleştirme sürecinin bir sonucu olarak Türk lirası mevduatın payında son 5 ayda artış eğilimi görüldüğünü söyledi.

"Yaşam standartlarının yükseltilmesine katkı sunacağız"

AK Parti Hükümetleri döneminde çalışan ve emeklilerin aylıklarında ve ücretlerinde enflasyonun oldukça üzerinde reel artışlar ve iyileştirmeler yaptıklarını hatırlatan Yılmaz, emeklilere 5 bin lira tutarında bir defaya mahsus ödeme yapılmasının sağlandığını anımsattı. Yılmaz, "Çalışmayan emeklilerimizle ilgili Meclisimiz bir düzenleme yapmıştı. Çalışanlara ilişkin düzenleme de Meclisimizin gündemindedir. En yakın zamanda çıkmasını temenni ediyoruz" dedi.

2024 yılı bütçesinde de milletin bir kuruşunu dahi zayi etmeden, milletin her ferdinin refahını artırmak için kaynakları kullanacaklarını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

Türkiye Yüzyılı'nın ilk bütçesini, etkili ve verimli bir biçimde uygulamaya koyarak ülkemizin kalkınmasına ve milletimizin yaşam standartlarının yükseltilmesine katkı sunacağız. Tarihimizin en büyük afetinin yaralarını sararak şehirlerimizi daha dirençli hale getirirken, makro finansal istikrarımızı güçlendirecek ve kalıcı refah artışını sağlayacağız. Yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere teknolojik atılımlarımızı yeni seviyelere taşıyacağız. Uygulanan para ve maliye politikaları ile hayata geçireceğimiz reformlarla ülkemiz ekonomik gelişmesini sürdürecek, uluslararası alanda sahip olduğu etkili pozisyonu ile kendi hak ve menfaatlerini ve mazlum milletlerin haklarını koruyacak, onların destekçisi olmaya devam edecektir.

Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz icraatlar ile sağlam bir altyapıyla girdiğimiz Türkiye Yüzyılı'nda, 12'nci Kalkınma Planı ve uzun vadeli stratejimiz olan 2053 vizyonumuzla uyumlu bir şekilde, ülkemizin uluslararası konumunu güçlendirerek, güçlü ve müreffeh bir Türkiye olma gayesiyle çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz.100. yılını şanla ve şerefle kutladığımız Cumhuriyetimizin asırlık birikimini temel alarak yeni ufuklara yelken açacağız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU