Yemen dışişleri bakanı, milyon dolarlık dolandırıcılığın kurbanı oldu

Yemen Dışişleri Bakanı Bin Mübarek'in ofisinden bir kaynak, Husilerin bir dolandırıcılık hücresi yönettiğini ve üyelerinin Yemen ile başka ülkeler arasında faaliyet gösterdiğini iddia etti

Hücre, kurbanları çekmek için birkaç hile uyguladı, en önemlisi Yemenli yetkilinin akrabaları olduklarını iddia etmekti / Fotoğraf: SABA

Yemen'de, Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek’in dijital kimliği sahtecilik yoluyla kullanılarak dolandırıcılık yapıldı.  

Bu elektronik çete, çeşitli dolandırıcılık ve hile yöntemleriyle hem ülke içinde hem de dışında birçok kişiyi hedef aldı ve son aylarda yaklaşık bir milyon Amerikan doları topladı. 

Dolandırıcılık yapan bu çete, sahte bakan kimliği edinip "WhatsApp" uygulamasını kullanarak Yemen, Malezya, Amerika ve Umman gibi ülkelere ait numaralarla bu suçları gerçekleştirdiler.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bakanın halası ve milyon dolar

Kaynak, Yemen hükümet yetkilileri, iş insanları, saygın kişiler, kabile liderleri, siyasetçiler, milletvekilleri, büyükelçiler, Arap ve yabancı bakanlar ile Yemenli kişileri hedef alarak gerçekleştirdiği bu dolandırıcılık girişimini açıkladı.

Çete üyeleri, bakanın resmini taşıyan uluslararası telefon numarası kullanarak insanlardan Yemen'e acil para transfer etmelerini istedi.

Çete, insanları yanıltmak için bu numaraları kullanarak, belirli kişilerin adına acil para transferi yapmalarını istedi. Ancak bu para transferleri çete üyelerine gitti ve bu şekilde dolandırıcılık yapıldı.

Son hilelerden biri, bakanın kimliğini taşıyan bir pasaport resmi eklenmiş mesajlarla kurbanlarla iletişim kurmak oldu.

Bu mesajlarda, Yemenli yetkilinin soyadına benzer bir isme sahip bir kadının pasaport resmi bulunuyordu ve bu kadın bakanın halası olduğunu iddia ediyordu.

Çete üyeleri bakanının halası olduğunu iddia ederek ailesinin bir trafik kazasına karıştığı ve acil para yardımına ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Yardımın Husi milislerinin kontrol ettiği Hudeyde şehrine hızlı ve gizli bir şekilde transfer edilmesi gerektiğini belirttiler.

Yemen dışişleri bakanını bu şekilde dolandıranlar şu ana kadar yapılan açıklamalara göre, dışişleri bakanlığından yaklaşık bir milyon Amerikan dolarını hesaplarına aktardılar.


Husiler suçlanıyor

Yetkili bir kaynak, güvenlik yetkililerinin Aden ve Taiz bölgelerinde bu çetenin bazı üyelerini yakaladığını ve diğer üyelerinin yerlerini saptamak için ABD, Umman ve Malezya'da çalıştıklarını belirtti.

Kaynak bu çeteyle ilgili Husi milislerini sorumlu tutarak, "Bu çetenin başarısının arkasında, Husi milislerinin bölgelerinde onlara izin vermesi ve faaliyetlerini kolaylaştırması" olduğunu belirtti.

Kaynak bakanın yasal hükümete bağlı yetkili kişilerle koordinasyon eksikliği nedeniyle bu sıkıntıları yaşadığını sorunun çözümü için onlarla iletişim halinde olması gerektiğini belirtti.

Ayrıca, "Bu çetenin üyeleri telefon numaralarını ilgili ülkelerde kullanıyor, bu nedenle söz konusu ülkelerle işbirliği yaparak suçluları yakalamalarını talep ediyoruz. Çetenin lideri olan el-Dais’in, Umman'da olduğunu belirtmek istiyoruz" dedi.
 


Kim bilgiye sahipse, kararı da o verir

Dışişleri bakanlığının Husileri suçlaması, İran destekli grubun kontrolündeki bölgelerde iletişim ağının onların elinde olmasıyla destekleniyor.

Daha önce bazı üst düzey Yemen yetkilisi, Independent Arabia için yaptığı açıklamada, Husi otoritelerinin telefon numaralarının çift kopyalarının ellerinde tuttuğunu belirtmişlerdi.  

Husiler ise her zaman ki gibi meşru hükümetin suçlamalarını reddederek iddiaların gerçekleri çarptırdığını söyledi.

Sanaa'nın İran destekli milisler tarafından işgal edilmesinin ardından meşru hükümet, yerel telekomünikasyon şirketlerinin buradan geçici başkent olan Aden'e taşınmasını istemişti. 

Ayrıca, strateji uzmanları Husilerin iletişim ağlarını Lübnanlı uzmanlar aracılığıyla kontrol ettiklerini iddia ediyorlar.  

Bu durum, meşru hükümetin hassas bilgilere, özellikle üst düzey askeri yetkililerin konumlarına ve verilerine erişimini sağlayarak onları tehlikeye atmaktadır.

Örneğin, Yemen Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz de saldırıya uğrayan hedefler arasında yer aldı ve son günlerde Mağrib bölgesinde düzenlenen suikast girişiminden kıl payı kurtuldu.

Geçen yılın şubat ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne bağlı Uzmanlar Komitesi tarafından yayınlanan bir rapor, Husilerin ülke genelinde kontrol sağlayıp sağlamadığını ve Sanaa'da bulunan bilgi teknolojileri yönetim sisteminin casusluk amacıyla kullanılıp kullanılmadığını inceledi.

Uzmanlar Komitesi, Yemen'deki iletişim sektörünün Husi milislerinin önemli bir gelir kaynağı olduğunu ve aynı zamanda Yemen halkının özel hayatın gizliliği ilkesini ihlal ettiklerini belirtti.  

Raporda, "Bu kritik sektörün, savaşa rağmen hala büyük bir büyüme yaşadığını ve milislerin kontrolü sayesinde telekomünikasyon şirketlerine yönelik ihlallerin ve şantajların yaşandığı" vurgulandı.

Ayrıca, "Bu yasa dışı iletişim araçlarının kontrolünün, milislerin kullanıcıları izleme, iletişim trafiğini engelleme, içeriği denetleme, interneti kapatma operasyonları gerçekleştirme, sosyal medya platformları ve kişisel mesajlaşma hizmetlerini sınırlama, muhaliflerin özel iletişimini izleme ve ülke genelinde web sitelerini kısıtlama gibi yetenekler sağladığını" açıkladı.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU