Nihayet, Arjantin'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu da sonuçlandı ve La Libertad Avanza (Özgürlük Gelişimi Partisi) adayı, aşırı sağcı Javier Milei, ön seçimin ardından ikinci turun da galibi olarak, Arjantin'in yeni cumhurbaşkanı seçildi. 

Javier Milei, geçen ağustos ayında yapılan ön seçimdeki ilk zaferi sonrası şu ifadeleri kullanmıştı:

Kuzulara yol göstermeye değil, aslanları uyandırmaya geldim.

Bu sıradışı ve biraz da ürkütücü cümle aslında Javier Milei'nin genel olarak hayata olan bakışını, politik tutumunu oldukça net şekilde ifade ediyordu.

Esasen bundan sonraki süreçte Javier Milei, seçim vaatlerini de bu cümlenin ruhuna uygun olarak regüle edecek gibi görünüyor.

Zira bu vaatler oldukça radikal ve postmodern karaktere sahip.

Zaten koyu bir Trumpist olan Milei, bir Arjantinliden ziyade sanki radikal Cumhuriyetçi bir Amerikalı tarzı söylemler üretti.

Merkez bankasını kapatmak, Güney Amerika ortak pazarından çıkmak, Arjantin'in ulusal para birimi olan pezo yerine Amerikan dolarını para birimi yapmak ve Çin ile olan işbirliğini sona erdirmek bunların başlıcalarıydı. 

Milei'nin Trumpist tutumunun en somut delili ise şu beyanatıydı:

Merkez bankaları dört kategoriye ayrılır. Biri Amerikan Merkez Bankası gibi kötü olanlar, diğeri Latin Amerika'dakiler gibi çok kötü olanlar, korkunç kötü olanlar ve Arjantin Merkez Bankası.

Tüm bunlara ilaveten Javier Milei'nin Brezilya ile olan ortak para birimi projesini de iptal etmesi de bekleniyor.

Bunun dışında bir tutum takınması ihtimal dahilinde bile değil.

Ayrıca Javier Milei öncesi BRICS'e katılmak isteyen Arjantin'de artık bu yönde bir talep olmayacağı da neredeyse aşikar.

Nihayetinde, post-Trumpizm Arjantin'de post-Bolivarizmi şimdilik mağlup etmiş görünüyor.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.