Türkiye'nin yeşil ışığı belirginleşti, İsveç NATO yolunda

İsveç’in NATO’ya katılım protokolü, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildi. Süreç nasıl ilerleyecek, Ankara'nın itirazından onayına kadar geçen zaman diliminde neler yaşandı? Uzmanlar ne diyor?

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayındaki NATO zirvesi öncesi Litvanya'nın Vilnius şehrinde İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile el sıkışıyor / Fotoğraf: Yves Herman, AP 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni haftaya İsveç'in NATO üyelik başvurusunu parlamentoya onayla başladı.

Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan kısa bir açıklama yapıldı:

İsveç'in NATO'ya Katılım Protokolü, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 23 Ekim 2023 tarihinde imzalanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilmiştir"

Cumhurbaşkanlığı daha fazla detay vermedi.

Ancak bu adım Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya katılma yolundaki son engellerden birini kaldırdığı şeklinde yorumlanıyor.

Türkiye, Finlandiya'nın NATO üyeliğine onay vermiş, gerek Kur'an-ı Kerim'i yakma eylemleri gerek terör örgütü PKK ile bağlantılı protestolar gerekçesiyle İsveç'in üyelik onayını bekletiyordu.

İsveç'in ittifak üyeliğinin onayı için kesin bir ajanda yok.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Bununla beraber onay süreci için ilk olarak TBMM Dışişleri Komisyonu'na gelip buradan geçmesi gerekiyor.

Meclis genel kurulunda oylamaya bu aşama sonrası sunulacak ancak yasa tasarısının parlamentodan geçmesinin muhtemelen bir formaliteden ibaret olacağı düşünülüyor.

Kim, ne dedi?

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson X hesabından yaptığı açıklamada vetonun kaldırılmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi ve "Şimdi konu Türk parlamentosunun gündeminde" dedi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç'in askeri ittifaka katılma teklifini onaylayan bir yasa tasarısını parlamentoya onaylatma hamlesini memnuniyetle karşıladı, "hızlı bir oylama" için sabırsızlandığını ekledi.
 

update.jpg
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç'in başkenti Stockholm'de, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile bir araya geldi. İkili, görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi / Fotoğraf: AA


İlk açıklamaların ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile İsveç Başbakanı Kristersson, başkent Stockholm'de ortak basın toplantısı düzenledi.

Kristersson burada yaptığı konuşmada, İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolü'nün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmesini "memnuniyetle karşıladıklarını" yineleyip "Türkiye Meclisi'nin kararına da saygı duyuyorum" ifadelerini kullandı.

ABD'de de memnuniyetini dile getirdi, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, basın brifinginde gazetecilere "Bu tasarının Türk parlamentosunda düşünülmesini ve mümkün olan en kısa sürede kabul edilmesini bekliyoruz" açıklaması yaptı.

Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası hem Finlandiya hem İsveç NATO'ya başvurmuştu.

Erdoğan ve Bahçeli İsveç'i mi konuştu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı  Bahçeli bugün (Salı) bu yılın 11. görüşmesini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.
 

bahçeliii.jpg
MHP lideri Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Külliye'de bir araya geldi / Fotoğraf: AA


İki ismin gündeminde İsrail'in Gazze saldırısı ve Mart 2024'teki yerel seçimler olduğu tahmin ediliyor.

45 dakika süren ve programda olmayan buluşma öncesi de sonrası da bir açıklama yapılmadı.

Ancak Yeditepe Üniversitesi'nden siyaset bilimi uzmanı Doç. Dr. Deniz Tansi'ye göre görüşmenin asıl zeminini Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğine yönelik artık iyice belirginleştirdiği yeşil ışık olabilir: 

Görüşmenin esasen İsveç ile bağlantılı olduğu üzerine spekülasyonlar yapılıyor. Çünkü MHP'nin bu konuda bir aslında bir muhalefeti vardı. Zamanlama açısından baktığınızda Türk Amerikan ilişkilerinin bu kadar gerildiği, Gazze konusunun kamuoyuna bu kadar depreştiği bir dönem içerisinde tezkerenin gelmesi dikkat çekici. Sonbaharda geleceği bekleniyordu ama yine de dış politikada beklentiler bazen farklı olabiliyor"

Kim, ne demişti?

İsveç ile ilgili protokolün TBMM'ye gelişi sonrası Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin daha önce İsveç'in NATO üyeliğine ilişkin sarf ettiği sözler akıllarda. 

Bahçeli, 21 Ocak 2023 tarihinde düzenlenen grup toplantısında partisinin bakış açısını şöyle çizmişti:

İsveç’in NATO üyeliği bu şartlar altında Gazi Meclis'in onayından geçemeyecektir. Dinimize, dilimize, değerlerimize, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize hıyanetin ve saygısızlığın muhakkak bir sonucu olacaktır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 30 Mayıs 2022 günü Azerbaycan dönüşü uçakta medya yöneticilerine konuşmuş, "Geçmişte yapılan yanlışın tekrarını yapamayız. Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin NATO’ya girmesine kesinlikle ‘evet’ demeyiz" demişti.  
 

eylem.png
Salwan Momika / Fotoğraf: Liveleak


Bu arada protokolün meclise gönderildiği haberlerinden kısa süre önce İsveç'in başkenti Stockholm'den Kur'an-ı Kerim yakmasıyla bilinen Salwan Momika'nın İsrail bayrağı açıp kutsal kitaba yönelik bir eylem daha gerçekleştirdiği biliniyor.

Finlandiya'nın üyeliği iki haftada onaylanmıştı

18 Mayıs 2022'de NATO'nun İsveç ve Finlandiya'nın yaptığı başvurular sonrası başlatmayı planladığı üyelik sürecine Türkiye'den engel gelmiş, ittifaka katılımı için nisan ayında Türkiye'nin olurunu alan Finlandiya'nın TBMM'deki onay süreci ise yalnızca iki hafta sürmüştü.
 

stoltenberg.jpg

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg / Fotoğraf: Jonathan Nackstrand, AFP


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya için onay sürecinin başlatılmasına karar verdiğini 17 Mart’ta duyurmuştu.

Siyaset bilimci Doç. Deniz Tansi'ye göre İsveç için de süreç çok uzatılmayacak gibi görünüyor: 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen parlamentodan farklı bir karar çıkacağını düşünmüyorum. Zira böyle bir şey düşünülseydi zaten tezkere parlamentoya gelmezdi. Bunun bir oyun ya da taktik olduğunu düşünmüyorum. Cumhur İttifakı'nı kendi içerisinde pek çok konuda önemli birliktelikleri ifade edildi, görüldü. Ben buradan büyük bir çelişki çıkacağını açıkçası düşünmüyorum"

Tansi, bununla birlikte kamuoyunun iç siyasetteki dinamiklerini anımsatıp "Dış politikada, iç siyaset anlamında çok yükseltilen bir beklenti var ama bu beklentileri karşılayabilmek o kadar kolay değil. Tribünlere karşı oynanabilecek bir süreç değil. Cumhurbaşkanı'nın aslında İsrail-Filistin çatışması dahil  aslında daha itidalli bir siyaset yürüttüğünü söylüyorum. 'Neden bu dil ya da söylem bazen daha sertleşiyor?' diye sorarsanız kamuoyunun beklentisini de hesaba katmak lazım,  kamuoyuna rağmen bir siyasi rota ortaya koymak hemen hemen pek mümkün değil" diyor.

Doç. Dr. Deniz Tansi, MHP'nin bu ve benzeri süreçlerde daha cevval davrandığını, daha sert bir söylem ortaya koyduğunu söylüyor.

Üçlü mutabakatta NATO'nun kendisi var adı yoktu.

Süreç ile ilgili bir başka dikkat çekici tarih ise 28 Haziran 2022.
 


Bu tarihte Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında iki ülkenin NATO üyelik süreçlerine dair üçlü memorandum imzalandı.

Hatta dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ üçlü muhtıra imzası sonrası "Sayın Cumhurbaşkanımız, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti adına çok büyük bir tarihî zafere imza atmıştır. Finlandiya'da 6 PKK'lı ile 6 FETÖ'cü, İsveç'te ise 10 FETÖ'cü ile 11 PKK'lının dosyaları bekliyor. Mutabakattan sonra bunların iadesi hususunu yeniden yazacağız ve hatırlatacağız" mesajı verdi.

Söz konusu memorandumda, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya Katılım Protokollerini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edip İsveç'in de Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin canlandırılması konusundaki çabaları destekleyeceği bildirilmişti.

Siyaset bilimci Prof. Dr. Baskın Oran, bu noktada üç ülke arasında imzalananın belgenin bir NATO belgesi olmadığını mutabakat metni niteliği taşıdığı notunu düşüyor.

Profesör Oran, özetle "NATO Genel Sekreteri'nin moderatörlük yaptığı metnin altında ise hiçbir NATO yetkilisinin imzası bulunmuyordu, söz konusu metin PKK'nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit etmiş fakat bununla birlikte YPG/PYD ve FETÖ'yü terörist olarak teyit etmemişti" diyor.

Işığın sarıdan yeşile evrildiği gün: 11 Temmuz

İsveç için düğüm Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO Zirvesi öncesi çözülmeye başladı.

Ankara'nın söz konusu karar değişikliği, ABD Başkanı Joe Biden'ın NATO Zirvesi'ne gitmek üzereyken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla yaptığı görüşme sonrası geldi.
 

WhatsApp Görsel 2023-10-24 saat 16.37.18_fe49e47d.jpg
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden / Fotoğraf: AK Parti


Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasındaki üçlü görüşmenin ardından yapılan yazılı açıklamada, TBMM’nin İsveç’in üyeliğine bir an önce onay vermesine yönelik uzlaşma 11 Temmuz'da kamuoyuna duyurulmuştu.

İsveç'i al, F16'yı ver mi?

Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararın F-16 savaş uçaklarının satın alınmasıyla ilgili olmadığını belirtse de özellikle Batı basınında Türkiye'nin yönelimindeki değişikliği buna bağlayanlar oldu.

Bir başka deyişle Türkiye'nin vetosunu kaldırmasının ardında F-16 filosunun modernizasyonu ve Washington'ın yeni uçak satın alımlarına yeşil ışık yakması olduğu yönünde kanaat bildirenler var.

Siyaset bilimci Doç. Dr. Deniz Tansi ise bu konuda farklı fikirde.

Tansi kısaca "Türk dış politikasını F16'ya indirgeme hadisesinin oğru olduğunu düşünmüyorum" diyor.

Ankara, İsveç'in NATO üyeliğine neden karşıydı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'in terörle mücadele yasasıyla NATO üyeliği için doğru yönde adımlar attığını ancak Kürt militan sempatizanlarının devam eden protestolarının bu adımları baltaladığını söylemişti, bu ifade Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın resmi web sitesinde de bu haliyle yer almıştı.

Türkiye'ye göre İsveç, yasa dışı PKK destekçilerine ve 2016'daki darbe girişiminin ardındaki FETÖ terör örgütü ile bağlantılı üyelere yönelik daha çok adım atmalı.
 

pkk isveç.jpg
Fotoğraf: AA


İsveç hükümeti, Türkiye ile geçen yıl Madrid'de imzalanan ve Ankara'nın güvenlik kaygılarını gidermeyi hedefleyen, yeni bir terörle mücadele yasasını da içeren anlaşmanın kendisine düşen kısmını yerine getirdiğini söylüyor.

Hatırlanacağı gibi Ankara, İsveç'in NATO üyeliğini onaylamak için terörle mücadeleye dair bir ceza yasasını parlamentosundan geçirmesini talep etmiş, İsveç Parlamentosu söz konusu yasayı 3 Mayıs 2023'te 34 "hayır" oyuna karşı 268 "evet" ile kabul etmişti.

Bu adımlar haricinde Ankara, İsveç'in istenilen isimleri Türkiye'ye iade etmediği sürece NATO'ya üye olamayacaklarını söylemişti.

İsveç'ten 26'sı PKK, FETÖ, DHKP- C, TİKKO üyesi toplam 33 kişinin iadesinin istendiği konuşuluyordu.

Daha sonra bu sayı 73 olarak duyurulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda 3-4 tane gönderdiler. Ama bunlar bizim için yeterli değil" ifadesi kullanmıştı.

Üçlü memorandumda madde 8/3'te belirtildiği gibi İsveç'ten iadeler sadece "Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi" ile uyumlu biçimde alınabiliyor.

Prof. Dr. Baskın Oran'ın bu bağlamdaki tespiti ise dikkat çekici:

1957 tarihli Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’yle uyumlu olan İsveç Suçluların İadesi Kanunu’nda suçluların iadesi askerî veya siyasî suçlar için geçerli değil. Ayrıca, aynı suç isnadının her iki ülkede de bulunması gerekiyor. Üstelik, haberiniz var mıydı, bu Sözleşme’yi biz de imzalamışız: 26.11.1959 tarihli Resmî Gazete’de ilan edilen 18.11.1959/7376 Sayılı Kanun"

İsveç'teki terörle mücadele yasası

İsveç'te haziran ayında yürürlüğe giren yeni yasaya göre terör faaliyetlerine katılan ve terör örgütleriyle işbirliği yapan kişilere 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor, ağırlaştırıcı nedenler varsa bu süre 8 yıla kadar çıkabiliyor.

Terör örgütü liderliğine ise en çok 18 yıl hapis getiriyor.

Terörü finanse edip destekleyen kişilerin gözaltına alınıp yargılanması konusunda ise yetkiler genişliyor.

Ancak söz konusu yasanın Ankara'nın güvenlik endişelerini ne deni gidereceği konusu tartışmaya açık.

İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer, "Bir gösteri ya da toplantıya katılmak ceza gerektirecek suç değil" diye konuşmuş, İsveç Güvenlik Servisi sözcüsü Fredrik Hultgren-Friberg ise hangi eylemlerin suç olduğunun gelecekteki yargı kararları ile netleşeceğini ifade etmişti.

"NATO İskandinav genişlemesi sonrası taarruz örgütüne dönüşebilir"

Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tansi, İsveç'in NATO üyeliğine giden süreçle ile ilgili bir de küresel perspektif üzerinden bir değerlendirme yapıyor.

Doç. Dr. Tansi, NATO'nun İskanidav genişlemesi sonrası bir stratejik taaruruz örgütüne dönüşebileceği kanaati taşıyor:

Türkiye mevcut parametreler çerçevesinde aslında çok farklı bir davranış da sergilemiyor. Ancak burada tutmayan, kamuoyundaki sertleşen söylemin yanında bir yandan da reel politiğin unsurlarının daha ağır gelmesi gibi geliyor bana"

İsveç'in önündeki tek engel Macaristan

An itibarıyla İsveç'in üyeliğinin önünde hala Macaristan vetosu bulunuyor.

Viktor Orban liderliğindeki Macaristan hükümeti Türkiye'nin Avrupa'daki sayılı müttefiklerinden biri.

Bu noktada Budapeşte hükümeti Moskova ve Pekin ile yakın ilişkilere sahip olduğu notunu da düşmek gerekiyor.

Macar hükümeti söz konusu durumun "teknik" bir mesele olduğunu ileri sürse de, İsveç'in Macaristan demokrasisini haksız  şekilde eleştirdiği şikayetlerini de daha önce dillendirmişti.

Son olarak Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto, Türkiye Dışileri Bakanı Fidan ile yaptığı görüşme sonrasında yaptığı açıklamada,  Macaristan parlamentosunun İsveç'in NATO hedefinin onaylanması konusunda "egemen bir karar" vereceğini söylüyor.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU