Abdunnasır ve Lübnan basını

Beyrut, basını hiçbir kısıtlama olmaksızın tüm dünyaya açık olan tek Arap başkentiydi

Eski Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır

Yıllar önce el-Halic gazetesinin düzenlediği forumda Lübnan basınıyla ilgili bir sunumum vardı.

Diğer hususların yanı sıra, eski Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır'ın bu gazeteleri özel posta yoluyla talep ettiğini belirtmiştim.

O gün Mısır'dan tecrübeli bir gazeteci sözlerime itiraz etmiş ve söylediklerimi kanıtlayan belgeler sunmamı istemişti.

Genellikle yanımda belge taşımadığım için bir belge sunamayacağımı söyleyerek özür dilemiştim.

Daha sonra söz konusu gazeteci tarafından bu konuda birden fazla kez hedef gösterildim.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şimdi, büyük bir saygınlık ve haysiyet sahibi bir şahsiyet olan Abdunnasır'ın Enformasyon Bakanı Muhammed Fayek'in anıları Mısır'da yayımlandı.

Bu anılarda "Abdunnasır ve Lübnan Basını" başlıklı bir bölüm de var ve onu aynen aktarıyorum:

"Mısır Radyosu da dahil olmak üzere uluslararası radyo kanallarını ve basını iyi bir şekilde takip eden Cumhurbaşkanı Abdunnasır ile medya ve enformasyon alanında çalışmak kolay değildi. Seyahatlerinde ona eşlik eden güçlü bir Zenith radyosunun olmasının yanı sıra, basın onun için bir hobiydi. Dolayısıyla enformasyon bakanının basını daha fazla takip etmesi gerekiyordu ve ilk günlerde enformasyon bakanlığı sorumluluğunu üstlenmek kolay olmadı.

Başkan genellikle akşam saat 5 civarında beni telefonla arar ve Lübnan gazetelerinden bahsederek; 'Mişel Ebu Cude'nin köşe yazısını okudun mu?' diye sorardı. Olumsuz cevap verirdim ve o da önemli olduğu için okumamı söylerdi. Yahut 'Şu kişinin makalesini okudun mu?' diye sorar ve olumsuz cevap verdiğimde; 'Bu makaleye karşılık verilmesine ihtiyaç var' derdi.

Olumsuz cevap verdiğimde kendimi ihmalkâr hissederdim. Bu nedenle basın bültenini hazırlayan basın departmanını aradığımda Lübnan gazetelerinin kendilerine ancak saat 4:30'da ulaştığını, haber bülteninin de saat 6'dan önce hazır olmadığını söylediler. Bülten bana gönderildiğinde, Başkanın atıfta bulunduğu hiçbir şey bulamadım çünkü sadece bir özetti. Bu nedenle Başkanın atıfta bulunduğu makaleleri veya köşe yazılarını özellikle talep etmek zorunda kaldım.

Daha sonra Cumhurbaşkanının sekreteri Sami Şeref'e Lübnan basınında çıkan haberlerin Cumhurbaşkanına ne zaman ve nasıl sunulduğunu sordum. Lübnan gazetelerinin Mısır Havayollarının öğleden sonra saat 3'te Kahire'ye ulaşan uçağıyla geldiğini ve Cumhurbaşkanlığından biri tarafından teslim alındığını, yatak odasına konulduğunu ve Başkanın öğle yemeğini yedikten sonra yatak odasına dinlenmeye gittiğinde Lübnan gazetelerini okuduğunu öğrendim.

Çözümü bulduğumu düşündüm ve gereken ayarlamaları yaptım. Havaalanından Lübnan gazetelerini alıp evime teslim edecek birini görevlendirdim, böylece öğlen eve döndüğümde Başkan ile aynı zamanda onları okuyabilecektim. Ama daha ilk günden Lübnan gazetelerini okumanın çok fazla zaman gerektirdiğini fark ettim, çünkü çok fazlaydılar. Bunun üzerine şunu sorgulamaya başladım; neden özellikle Lübnan gazeteleri? Başkan bu kadar yazıyı nasıl okuyabiliyor? Sonunda cevabı öğrendim ve bundan sonra işler daha kolay hale geldi.

Beyrut, basını hiçbir kısıtlama olmaksızın tüm dünyaya açık olan tek Arap başkentiydi."

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU