Mugabe sonrası Zimbabve'nin demokrasi sınavı

Sare Şanlı Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: New Zimbabwe

Zimbabve'yi bağımsızlığını ilan ettiği 1980 yılından 2017 yılına kadar yöneten Robert Mugabe, akıllarda yolsuzluk ve insan hakları ihlalleri ile kaldı. 

Ancak darbe ile devrilen Mugabe'nin ardından ülkede pek az şey değişti.

Zimbabve hala yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk ve çok yüksek seyreden enflasyonla mücadele etmeye devam ediyor. 

Zengin maden kaynakları bulunan ülkede, 40'a yakın değişik metal türü çıkarılıyor.

Zimbabve altın üretiminde dünyada üçüncü (km başına düşen altın rezervinde ikinci), platin ve krom cevheri rezervinde ikinci sırada.

Afrika'nın en fazla lityum rezervi barındıran ülkesi de yine Zimbabve. 1
 


Geçen yıl ülkede üretilen lityumun yine ülke içinde işlenmesini sağlamak için lityuma ihraç yasağı getiren ülke, kaynaklarını millileştirmek için konusunda bir adım atmış olsa da hala madencilik sektöründen siyasi bağlantılar olan imtiyazlı bir zümre madencilik sektöründen fayda sağlamaya devam ediyor.

Ülke halkı zengin kaynaklardan hak ettiği ölçüde yararlanamıyor. 

Ünlü ekonomist Steve Hanke'nin oluşturduğu Dünya Sefalet Endeksine göre, Zimbabve halihazırda savaşın yıktığı Suriye, Ukrayna ve Sudan gibi ülkeleri geride bırakarak dünyanın en sefil ülkesi oldu. 


Seçim öncesi neler konuşuluyor?

Zimbabve halkı 23 Ağustos'ta başkanlık seçimleri için sandığa gidecek.

Zimbabve Seçim Komitesi 11 adayın cumhurbaşkanlığı adaylığını onayladı. Aralarında bir kadın aday da var. 
2018 seçimine ise 23 aday girmişti. 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ödenen adaylık ücreti seçime dair en çok konuşulanlar arasında.      

Bir önceki seçimde adayların ödediği meblağ 1000 ABD dolar iken bu seçimde rakam tam 20 bin ABD dolarına çıkarıldı. 

Ayrıca, ülkede kadınlar da mecliste yer almak için uzun süredir çabalıyor. Nüfusun yarıdan fazlasının kadın olduğu ülkede kadınların siyasetteki yeri olması gereken oranın çok altında.

Adaylık ücretini vaktinde yatırmadığı gerekçesiyle Zimbabve Seçim Komisyonu tarafından adaylığı reddedilen kadın başkan adayı Elisabeth Valerio, başlattığı hukuki sürecin sonunda adaylığa hak kazanarak, tek kadın başkan adayı olarak seçime girecek. 
 

aa.jpg
Zimbabve'yi 37 yıl yöneten Robert Mugabe, 2019 yılında 95 yaşında hayatını kaybetti / Fotoğraf: AA

 

Seçimlerde öne çıkan 2 büyük aday var, bunlar; Mugabe döneminde başkan yardımcılığı yapan, Zanu PF (Zimbabve Afrika Ulusal Birliği-Yurtsever Cephesi) Başkanı 80 yaşındaki Emmerson Mnangagwa ile muhalefet partisi Değişim için Vatandaş Koalisyonu Başkanı 45 yaşındaki Nelson Chamisa. 

Ülke kurulduğundan bu yana iktidarda olan Zanu PF partisi devlet kaynaklarına ulaşmak noktasında avantajlı durumda olduğu gibi, kırsal kesim tarafından hala desteklenmeye devam ediyor. Gençler ve şehirde yaşayanlar ise değişimden yana. 

Öte taraftan yurtdışı seçmeninin oy kullanması hükümet tarafından kabul edilmedi.

İddialar iktidar partisinin seçimi garantiye almak için şiddet de dahil her yola başvurduğu yönünde. Muhalefetin sesini kısmak için şantaj ve yalan haberlerin yapıldığı konuşuluyor.

Nitekim adaylardan talep edilen yüksek adaylık ücreti de iktidar partisinin aldığı önlemlerden biri.
 

Zimbabve Devlet Başkanı Emmerson Mnangagwa, 5 Temmuz 2023'te Zimbabwe, Goromonzi'deki Prospect Lityum madeni ve işleme tesisini işletmeye alma etkinliğine katılıyor Reuters.jpg
Zimbabve Devlet Başkanı Emmerson Mnangagwa, 5 Temmuz 2023'te Zimbabwe, Goromonzi'deki Prospect Lityum madeni ve işleme tesisini işletmeye alma etkinliğine katılıyor / Fotoğraf: Reuters

 

2018 seçimleri nasıldı?

2018 seçimleri, 38 yıl sonra ilk kez Mugabe'siz seçime giden ülke için tarihi bir öneme sahipti. Yine iki güçlü aday karşı karşıya gelmişti. Mnangagwa, Chamisa karşısında yüzde 50,8 oy almıştı. 

Seçimlerin şaibeli olduğu iddiasının yanı sıra, seçim sonrası da ülke karışmıştı. Seçimlerin hemen ardından protestoculara güvenlik güçleri tarafından açılan ateşte altı kişi hayatını kaybetmişti. 

Şimdi Zimbabve halkı, seçimlerin ne kadar barışçıl bir ortamda ve ne kadar adil gerçekleşeceği hususunda kaygılı.

İktidar partisinin oyları çalmasına ya da sayımlarda hile yapacağına dair endişeler yüksek. 


Seçim tahminleri nasıl?

Elite Africa Araştırma merkezi Haziran anketine göre muhalefet lideri Chamisa'nın oy oranı yüzde 47,6; Mnangagwa'nın ise yüzde 38,7 görünüyor.

Aynı şirketin araştırmasına göre ülkenin yüzde 70'i gidişattan memnun olmadığını ve iktidar partisinin yanlış politikalar yürüttüğünü düşünüyor. 

Ancak Afrobarometer şirketinin anketi durumu bir hayli farklı yansıtıyor. Mnangagwa'nın yüzde 35 ile önde göründüğü anket sonucunda, Chamisa'nın oy oranı yüzde 27, kime oy vereceğini belirtmeyenlerin oranı da yine yüzde 27 olarak açıklandı.

Zimbabve basınında bu anket sonuçları "halkın özgürce oy kullanamayacağının ve oyların çalınacağının bir göstergesi" olarak değerlendiriliyor. 

Aynı zamanda avukat ve rahip olan genç aday Nelson Chamisa, ülkenin 43 yıllık demokrasi serüveni boyunca pek az ilerleme kat edildiğini belirterek "Tek gördüğümüz şey yoksulluk, işsizlik ve ülkeyi terk eden milyonlarca insan" sözleriyle mevcut durumu tasvir ediyor.

Chamisa yolsuzlukla ve ülkenin zengin maden kaynaklarının yalnızca bir grup elit tarafından kötüye kullanılmasıyla mücadele etme vaadinde bulunuyor.

Ancak mevcut iktidarın yönettiği ve elinde tutmak için her yolu denemeye kararlı olduğu seçimleri kazanması oldukça zorlu olacak.


Seçim sonucu neyi değiştirir?

Uluslararası basının ve bölge ülkelerinin yakından izlediği seçim sürecinin adil ve özgür bir şekilde gerçekleşmesi daha istikrarlı bir Zimbabve umudunu artırır.

Tam tersi durumda ise halihazırda hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon ile boğuşan ülke siyasi karışıklık nedeniyle çok daha kötü durumlara sahne olabilir. 

Chamisa'nın kazanması durumu yeni neslin elde ettiği bir zafer ve Zimbabve için açılan yeni beyaz bir sayfa olarak yorumlanabilir. Bu durumda olumlu radikal değişimler kadar belirsiz politikalar da söz konusu.

Onlarca yıldır ödenmeyen borçlar ve Batı tarafından kendisine uygulanan finansal yaptırımlar nedeniyle ülkenin ekonomik durumu sürekli olumsuz yönde seyretti.

Chamisa, Amerika ve Avrupa Birliği'nin ülkeye uyguladığı ambargoyu kaldırmak için adımlar atabilir. Bu da ülkeyi yeni fırsatlara ve yatırımlara daha açık hale getirebilir.

Mevcut gidişata bakıldığında seçimi bir şekilde kazanacağı tahmin edilen Mnangagwa'nın görevi devam ettirmesi durumunda statüko korunur. 

İktidarı boyunca Zimbabve'yi uluslararası ticarete açma sözü veren ancak sözünü tutmakta başarılı olamayan Mnangagwa döneminde, gerek yolsuzluk gerek dış borcun sürekli arttığı kaydedilirken, değer kaybeden para birimi noktasında da pek bir gelişme görülmedi.

Şimdi halkın en büyük korkusu Mnangagwa'nın devam etmesi durumunda 2008 yılında yaşanan hiper enflasyona benzer hatta daha kötü bir durumun yaşanması. 

 

 

Kaynaklar:

https://www.reuters.com/world/africa/what-you-need-know-about-zimbabwes-2023-election-2023-07-19/
https://www.newzimbabwe.com/https-www-newzimbabwe-com-zimbabwes-hope-a-wind-of-change-to-democracy/ 
(1)https://www.trade.gov/country-commercial-guides/zimbabwe-mining-and-minerals 
(2) https://africa.businessinsider.com/local/lifestyle/zimbabwe-takes-misery-crown-named-most-miserable-country-in-the-world/z8mv50j

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU