Yerbilimciler yeni çağ ilan etme hazırlığında: Antroposen çağı en iyi temsil eden yer belirlendi

"İnsanlık olarak kaderimizi şekillendiren bir şeye bakıyoruz"

Gölün çapı sadece 249 metre olsa da şaşırtıcı ölçüde derin. Fotoğrafta araştırmacılar gölün derinliklerinden jeolojik örnekler toplarken görülüyor (Tim Patterson / Carleton Üniversitesi)

Bilim insanları Antroposen Çağ'ı en iyi şekilde temsil ettiğine inanılan bir alan belirledi.

Buna göre Kanada'daki Crawford Gölü, insanlığın yeni bir jeolojik çağa neden olduğuna dair kanıtlar içeriyor.

Son yıllarda aşırı şiddetli fırtınalar gibi aşırı hava olaylarının ve orman yangınlarının sıklaşması, sıcaklıkların üst üste rekorlar kırması nedeniyle bir grup bilim insanı yeni bir jeolojik çağ tanımlıyor: Antroposen Çağ.

Antroposen, insanın Dünya'ya etkisinin en üst düzeylere çıktığı 1950'lerden bugüne uzanan süreç ve sonrasını tanımlamak için kullanılıyor. Öte yandan bilim dünyası Antroposen'in kapsadığı tam tarihler konusunda hemfikir değil. Antroposen teriminden ilk defa Stoppani 1873'te insanların dünya ekolojisi üzerinde giderek artan etkisine değinerek bahsetmişti.

Bazı bilim insanları da Antroposen'in Sanayi Devrimi'nden itibaren başladığı görüşünde.

Zira uzmanlar tüm bu yıkıcı olayları fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma vb. gibi insan faaliyetleriyle ilişkilendiriyor.

Öte yandan Antroposen henüz resmen ilan edilmedi.

Kimi yerbilimciler de böyle bir sınıflandırma için henüz yeterli veri olmadığını yerkürenin halen Pleistosen devrinin bitmesinden (11 bin ila 12 bin yıl önce) günümüze dek sürmekte olan Holosen Çağı'nda bulunduğunu söylüyor.

Örneğin bu konuda uluslarası otorite kabul edilen Uluslararası Stratigrafi Komisyonu'na göre, halihazırda Holosen Çağı'nın Meghaliyen dönemindeyiz.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Öte yandan bu yeni araştırmadan elde edilen bulgular doğrulanabilirse Antroposen, Ağustos 2024'te yapılacak duyuruyla resmen yeni bir çağ olarak tanımlanabilir.

Uluslararası bir araştırma ekibi, bu amaçla Toronto yakınlarında yer alan bu ufak gölden tortul kayaçlar topladı ve bunları inceledi.

Bulgulara göre Crawford Gölü; hidrojen bombası testlerinden elde edilen plütonyumdan fosil yakıt kaynaklı parçacıklara kadar, 1950'den itibaren insanlığın gezegen üzerindeki devasa etkisi nedeniyle net artışlar gösteren tortu katmanlarına ev sahipliği yapıyor.

İncelemenin arkasında dünyanın dört bir yanından bilim insanlarının 2009'da kurduğu, Uluslararası Stratigrafi Komisyonu'nun da bir parçası olan Antroposen Çalışma Grubu var.

Bu ekip Dünya'daki insan kaynaklı değişikliklerin son derece büyük olduğu ve yeni bir jeolojik zaman biriminin gerektiğini söylüyor.

Grup bu yeni çağın başlangıcını teşkil eden ani ve küresel değişikliklerin jeolojik katmanlarda doğal yollardan en belirgin şekilde kaydedildiği yeri arıyordu.

Bu amaçla dünya genelinde 10'dan fazla alan belirlendi ve incelendi.

Aday alanlar arasında ABD ve Avustralya'daki tropikal mercanlar, Polonya'daki dağlık bir turba bataklığı, Antarktika buz tabakası ve hatta Viyana'nın altında biriken insan kalıntıları yer alıyordu.

Ancak Antroposen Çalışma Grubu tarafından yapılan birkaç tur oylamanın ardından Crawford Gölü seçildi.

Kanada Brock Üniversitesi'nden jeolog ve grubun üyesi Prof. Francine McCarthy, "Crawford Gölü çok özel çünkü Dünya tarihindeki değişiklikleri yıllık olarak görmemizi sağladı" diye konuştu.

Kireçtaşı bir obruğun içinde oluşan göl, 24 metre derinliğinde dar bir alanı kaplıyor.

Bu dar ve uzun şekli sayesinde göldeki tortul kayaçlar 1950'lerden bu yana yaşanan neredeyse tüm önemli gelişmeleri katman katman kaydetmiş durumda.

Almanya'daki Max Planck Bilim Tarihi Enstitüsü'nün müdürü Prof. Jürgen Renn "Antroposen kavramı artık çok kesin. Bilimsel tartışmalar için bir referans noktası sağlıyor" ifadelerini kullandı.

"Aynı zamanda doğa bilimleri ve beşeri bilimler arasında köprü kuruyor çünkü bu çağ, insanlarla ilgili" diyen bilim insanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

İnsanlık olarak kaderimizi şekillendiren bir şeye bakıyoruz. Bu yüzden ortak bir referans noktasına sahip olmak çok önemli.

 

Independent Türkçe, The Guardian, El Pais

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU