Liranın değer kaybı önlenemiyor… Asgari ücret, çalışanın eline geçmeden eridi

Asgari ücret 6 gün önce yüzde 34 oranında artırıldı. Zamlı ücret, çalışanların eline geçmeden dolar bazında eridi. Açıklandığında 11 bin 402 lirayla 482 dolar alabilen asgari ücretliler, bugün itibarıyla 44 dolar zararda

Döviz kurunun yükselişinin önüne geçilemiyor. Yabancı para birimleri TL karşısında sürekli rekor tazeliyor. Durum böyle olunca asgari ücretli başta olmak üzere emekli ve memura yapılan zam daha bu kesimlerin eline geçmeden erimeye başlıyor / Fotoğraf: Pixabay

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turundan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine üyelerini 3 Haziran'da açıkladı.

Bakanlar arasında Mehmet Şimşek'in yer alması piyasada iyimser bir hava oluşturdu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şimşek'in "Faiz sebep, enflasyon neticedir" anlayışıyla sürdürülen ve hayat pahalılığına yol açan ekonomi politikalarından vazgeçeceği beklentisi oluştu.

"Nas" vurgusuyla yüzde 8,75'e kadar düşürülen faizlerin artırılacağı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildi.

Politikası faizinin yüzden 30, hatta 40'a kadar artırılacağı tahminleri yapıldı. Fakat Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCBM), 22 Haziran Perşembe günü aldığı kararla faizi 15'e yükseltti.

Beklenti karşılanmayınca döviz kuru ve altın rekor üstüne rekor kırdı.

Türk lirasının değer kaybı sürüyor. Döviz ve altın rekor tazelemeye devam ediyor.

Bu süre içerisinde hükümet yetkilileriyse "çalışan, emekli ve memurların enflasyona karşı ezdirmeyeceğini" belirtiyor.

Bunun ilk adımı da artık yılda iki kez artırılan asgari ücrete yapılan zamla atıldı.

Asgari ücrete 21 Haziran Çarşamba günü yüzde 34 oranında zam yapıldı.

 

poverty-4561704_1280.jpg
21 Haziran'da asgari ücrete yüzde 34 oranında zam yapıldı ancak haftası bile olmadan ve maaş çalışanın cebine bile girmeden erimeye başladı / Fotoğraf: Pixabay



"Açıklandığında 482, bugün ise 438 dolar alınıyor"

8 bin 506 lira olan asgari ücret 11 bin 402 liraya çıkartıldı. Yılın ikinci yarısı için yapılan 2 bin 896 liralık artış kamuoyunda olumlu bulundu.

Ancak bilindiği gibi zamlı ücret henüz çalışanın eline geçmedi. Bu arada birçok ürüne zam üstüne zam yapıldı. Yani zamlı ücret çalışanın eline geçmeden erimeye başladı.

Dolar bazında yapılan hesaplamada erime net şekilde görüldü. 6 günlük sürede asgari ücretlinin kaybı ciddi boyuta ulaştı.

Şöyle ki; asgari ücrete zam yapıldığında 11 bin 402 lirayla 482 dolar alınıyordu. 6 gün içinde dolar 23 liradan 26 liraya kadar yükseldi.

 

4f154e49-b0a5-437c-99bb-e856bc2dc4af.jpg
Milli para, yabancı para birimleri karşısında sürekli değer kaybediyor / Fotoğraf: Sedat Elbasan



"6 günlük kayıp bin 144 lira"

Dolar bugün 26 lirayı aştı. Bugünkü kurla hesap yapıldığında 11 bin 402 lirayla ancak 438 dolar alınıyor.

Başka bir ifadeyle asgari ücretlinin 6 günlük kaybı 44 doları buldu. 44 dolar Türk Lirası'na çevrildiğinde ise kayıp bin 144 liraya ulaştı.

Prof. Dr. Şenol Babuşcu'ya göre zamlı maaş asgari ücretlinin eline geçene kadar kayıp 82 doları bulabilir.

Yani temmuz sonuna kadar döviz kurundaki yükselişin devam etmesi halinde çalışanın kaybı bugünkü kurla dahi 2 bin 132 lirayı geçebilir.

 

FzfO2XGWIAU-BQC.jpg
Asgari ücret 8 bin 506 liradan 11 bin 402 liraya çıkartılmasına rağmen euro ile kıyaslandığında Türkiye'de birçok ülkenin gerisinde yer alıyor



"Beklentinin karşılanmaması bazı kesimleri rahatsız etti"

Her ne kadar atılan adımlar "heterodoks takıntısından rasyonele dönüş" olarak yorumlansa da ekonomideki tahribatın giderilmesi için hızlı ve daha kapsamlı adımların atılmaması karamsar bir tablonun oluşmasına neden oluyor.

"6 günde çalışanın uğradığı kayıp yüzde 10'u buldu" diyen Babuşcu, "Yeni hükümet iki isim transfer etti. Bunlardan biri Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, diğeri de TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan… Bunlar şimdiye kadar çok ciddi icraata imza atmadı. Alınan faiz kararı da pek etki etmedi. Beklentinin karşılanmaması bazı kesimleri rahatsız ediyor" dedi.

 

Şenol Babuşçu
Prof. Dr. Şenol Babuşcu / Fotoğraf: Twitter

 

"Yüksek faiz de yüksek kur da kötü"

Bir ekonomi programın ortaya çıkartılması ve yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi gerektiğinin altını çizen Babuşcu, "Yabancı sermaye girişi sağlanamadığı sürece kurdaki yükseliş durdurulamaz" diye konuştu.

Yüksek faizin de bir türlü artışı durdurulamayan kurun da ülke için ciddi kayıplara yol açtığını dile getiren Babuşcu, "İkisi de kötü. Hem faizin hem de kurun düşük olması gerekiyor. Türk lirasının değer kaybetmesinin önüne geçilmesi şart. Faiz çok fazla yükseltilirse de kurun çok aşağı çekileceğini öngörmüyorum. Fakat yükselişi bir ölçüde durur" ifadelerini kullandı.

"Politika faizinin hedef enflasyon oranına getirilmesi yeterlidir"

Merkez Bankası'nın sonraki aylarda da politika faizin aşamalı yükselteceği tahmininde bulunan Prof. Dr. Şenol Babuşcu, şunları kaydetti:

"Yerel seçim olduğu için hükümet yumuşak geçiş yapmayı planlıyor. Faizin enflasyon oranına getirilmesi şart değil. Politika faizinin hedef enflasyon oranına getirilmesi yeterlidir. Bunun için de 2024 ekonomi programında hedef enflasyonun açıklanması gerekiyor. Piyasa artık nasıl bir ekonomi programını ortaya çıkacağını merak ediyor."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU