Zenginler arasında "vampirlik" modası: Gençlerin kanını yaşlılara nakletmek gerçekten işe yarıyor mu?

Uygulama genç kalmak için çocukların kanlarına ihtiyaç duyan vampir ve cadı hikayelerini akla getiriyor

Yaptırdığı kan naklini sosyal medyadan duyuran Johnson, "Oğlum, babam ve ben dünyanın ilk çok nesilli plazma değişimini tamamladık" demişti (YouTube / Bryan Johnson)

Genç kalma takıntısı olan bir teknoloji milyonerinin, ergenlik çağındaki oğlundan kan nakli yaptırmaya başlaması tartışma yarattı.

Bu operasyonla genç kalabileceğine inanan 45 yaşındaki ABD'li teknoloji girişimcisi Bryan Johnson, kendi kanından birazını da babasına verdiğini açıklamıştı.

Milyonerin kan nakli arayışı genç kalmak için çocukların kanlarına ihtiyaç duyan vampir ve cadı hikayelerini akla getirirken, uzmanlar da insanlar üzerinde yapılan bu uygulamanın herhangi bir bilimsel temeli olmadığını vurguluyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), 2019'da genç kalma amacıyla yapılan kan nakline karşı uyarı yayımlamıştı.

Açıklamada, "Genç donörlerden alınan plazma infüzyonunun yaşlılığı iyileştirmek, hafifletmek, tedavi etmek veya önlemek için kanıtlanmış hiçbir klinik faydası yoktur. Ayrıca herhangi bir plazma ürününün kullanımıyla ilişkili riskler mevcut" ifadelerine yer verilmişti.

Ancak bu uyarı, "plazma infüzyonu" diye anılan kan nakli uygulamasının zenginler arasında bir çılgınlık halini almasına engel olmadı.

Bugün birçok genç donör, belirli ücretler karşılığında bu uygulama için kan vermeye devam ediyor. Bu kanlar plazma haline getirilip, genç kalmak isteyen zengin müşterilere enjekte ediliyor.

2016'da Karmazin'in deneyi

Söz konusu uygulamanın temelleri çok eskiye dayansa da 2016'da girişimci Jesse Karmazin'in başlattığı deney, plazma infüzyonunun popülerleşmesine büyük katkı sağladı.

Karmazin genç bağışçılardan alınan kanların yaşı daha büyük bireylere enjekte edileceği bir deneme için 35 yaşın üzerindeki 600 kişiyi bulmayı hedeflediğini açıklamıştı.

Çalışmaya katılan kişilerden 8 bin dolar alan iş insanı, kan bağışının yaşlanmayı tersine çevireceğine dair de birçok vaatte bulunmuştu.

Karmazin, 2017'de Sunday Times'a "Bunun ölümsüzlük vereceğini söylemiyorum" demişti:

Ama esasen buna epey yaklaştığını düşünüyorum.

Öte yandan Karmazin'in çok konuşulan girişimi planladığı gibi gitmemişti. İş insanı çalışmasının sonuçlarını hiçbir zaman resmi olarak açıklamadı.

2019'da FDA'nın yukarıda bahsi geçen uyarıyı yayımlaması üzerine uygulamayı yapan klinik kapandı.

FDA, bu uygulamanın titizlikle yapılan testlerden geçmediğini ve insanlarda akciğer hasarı gibi yan etkileri olabileceğini ifade ediyordu.

Riskleri mi faydaları mı daha ağır basıyor?

Uygulamanın yararlarının mı yoksa risklerinin mi daha ağır bastığı halen bilinmiyor.

ABD'deki Kaliforniya Üniversitesi Irvine Kampüsü'nde biyoetik programının yönetici direktörü Leigh Turner, "Uygulamanın etkinliğine dair gerçek bir kanıt olmadığında bilim insanlarının bir fayda-zarar hesaplaması yapması da mümkün olmuyor" diyor.

Avustralya'daki Charles Sturt Üniversitesi'nden öğretim görevlisi Rachael Jefferson-Buchanan da kısa süre önce konuyla ilgili bir yazı kaleme aldı.

The Conversation'da yayımlanan yazıda "Kan naklinin yan etkileri arasında kan yoluyla bulaşan enfeksiyonlar, ateş ve alerjik reaksiyonlar var" ifadeleri yer aldı.
 


Fareler üzerinde yapılan deneyler olumlu sonuç veriyor

Bu noktada akla şu soru geliyor: Bilim insanları plazma infüzyonunun yararlı olup olmadığını neden araştırmıyor?

Aslında bu alanda da bilimsel araştırmalar var ve uzun yıllardır devam ediyor. Ancak bu yöntem henüz insanlar üzerinde denenmedi.

İlk olarak Harvard Üniversitesi'nde 2014'te yapılan bir çalışmada, araştırmacılar genç farelerin kanındaki GDF-11 proteinini izole etmişti.

Daha sonra bu proteini 4 hafta boyunca her gün yaşlı farelere enjekte etmişlerdi. Tedaviden sonra, yaşlı farelerin dayanıklılık egzersiz testlerinde daha başarılı olduğu görülmüştü.

Kaslarındaki yaşlanan hücreler de daha sağlıklı bir duruma dönme belirtileri göstermişti.

2021'de de Pittsburgh Üniversitesi'nden bilim insanları yine fareler üzerinde bir deney yapmıştı.

Deneyde genç farelerden kan alan araştırma ekibi, pıhtılaşma sağlayan faktörleri ve kan hücrelerini çıkardıktan sonra kalan sıvıyı, kas yaralanmasından mustarip yaşlı farelere enjekte etmişti.

Bu sayede yaşlılardaki kasların, hücrelerin ve dokuların yenilendiği sonucuna varılmıştı.

Bu nedenle bilim insanları, gençlerden alınan kandan yaşlanma nedeniyle ortaya çıkan sorunların tedavisinde kullanılabilecek ilaçlar geliştirilebileceği düşüncesini dışlamıyor.

Ancak bunun için söz konusu deneylerin önce insanlar üzerinde tekrarlanması ve naklin en güvenli yollarının bulunması gerekiyor.

 

Independent Türkçe, The Conversation, Discover Magazine, Guardian

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU