Dünyada ve Türkiye'de seçim hileleri

Yusuf Ziya Özcan Independent Türkçe için yazdı

İllüstrasyon: Ben Wiseman/New Yorker

Seçimler, demokratik bir toplumda halkın temsilcilerini belirlemek için önemli bir araçtır. Dünyada birçok ülkede, seçimler, vatandaşların demokratik haklarını kullanmaları için önemli bir fırsattır.

Ancak, seçimlerin adil ve dürüst bir şekilde yapılması, demokratik bir toplumun sağlanması için hayati önem taşır.

Maalesef, dünya tarihinde seçim hileleri, seçim sonuçlarına etki eden yolsuzluklar ve diğer haksız uygulamalar sıklıkla görülmüştür.

Bu tür davranışlar, halkın iradesini yok sayarak demokratik hayatın temel prensiplerine zarar verir.

Bu nedenle, dünyada yapılan bütün seçimlerin adil ve dürüst bir şekilde yapılması, demokratik sürecin sürdürülebilirliği ve vatandaşların güveninin korunması için hayati önem taşımaktadır. 

Seçimler, demokrasinin temel taşlarından biridir ve halkın iradesinin yansıtılması açısından son derece önemlidir.

Dünyada birçok ülkede seçimler, vatandaşların demokratik haklarını kullanarak seçtikleri adaylar ve partiler aracılığıyla ülke yönetimine katılımını sağlar.

Ancak ne yazık ki, seçimlerde hile ve manipülasyonların yapılması, seçim sonuçlarının doğru bir şekilde yansıtılmamasına neden olabilir ve bu da halkın güvenini sarsabilir.


Dünyada seçimlerin önemi ve güvenilirliği birçok kez tartışma konusu olmuştur. Bazı seçimlerde, sandıkta hile yapıldığı veya sonuçların manipüle edildiği iddiaları ortaya atılmıştır.

Bu durumlar, demokratik hayatın işleyişinde ciddi bir sorun teşkil eder ve vatandaşların iradesinin yansıtılmasını engeller.

Seçim hileleri, seçim sürecine şeffaflık ve adalet getiren demokratik ilkelere aykırıdır ve bu nedenle ciddi bir şekilde ele alınmalıdır.

Seçim sürecinde şeffaflık, adalet ve dürüstlük ilkelerine uygun bir şekilde hareket edilmesi, demokratik hayatın güçlenmesine ve halkın iradesinin doğru bir şekilde yansıtılmasına katkı sağlayacaktır.

Seçimler, demokratik toplumlarda yönetimde söz sahibi olmak için önemli bir yoldur. Ancak ne yazık ki, dünya genelinde seçimlerde hile yapılmaktadır.

Seçim hileleri, seçim sonuçlarının manipüle edilmesi yoluyla seçim sonuçlarını değiştirme girişimleridir.

Bu yazıda, dünya genelinde ve Türkiye'de yapılan seçim hileleri ele alınacaktır.


Dünyadan seçim hileleri örnekleri 

  • ABD: 2020 Başkanlık seçimleri sırasında, bazı eyaletlerde oy pusulalarının posta yoluyla kullanılmasıyla ilgili tartışmalar yaşandı ve bazı eyaletlerde usulsüzlük yapıldığı iddiaları ortaya atıldı.
     
  • Rusya: 2018 Devlet Başkanlığı seçimlerinde, muhalif adayların seçime katılmasına izin verilmedi, oy pusulalarının çalındı ve Rusya'da yaşayan bazı göçmenlerin oy kullanma hakları kısıtlandı.
     
  • Türkiye: 2019 yerel seçimlerinde, bazı sandıklarda mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayıldığı iddiaları ortaya atıldı.
     
  • Venezuela: 2018 Devlet Başkanlığı seçimlerinde, muhalif adayların seçime katılmasına izin verilmedi ve seçim sonuçlarına ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı.
     
  • Mısır: 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, tek bir adayın katılabileceği bir seçim düzenlendi ve muhaliflerin seçime katılması engellendi.
     
  • Belarus: 2020 Devlet Başkanlığı seçimlerinde, muhalif adayların seçime katılmasına izin verilmedi ve seçim sonuçlarına ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı.
     
  • Meksika'da, bazı seçimlerde sandık kurullarının üyelerinin oy sayımı sırasında yanlı davrandığı, oy pusulalarını değiştirdiği ve seçmen listelerinde usulsüzlük yaptığı iddiaları bulunmaktadır.
     
  • Nijerya'da, seçim dönemlerinde sıklıkla oy pusulalarının çalındığı ve sandık başlarında silahlı saldırıların gerçekleştiği iddiaları bulunmaktadır.
     
  • Brezilya'da, son seçimlerde sosyal medya üzerinden sahte haberlerin yayılması ve baskın bir şekilde kullanılması, seçim sonuçlarını etkilemek için bir araç olarak kullanıldığı iddia edilmektedir.

Afrika'da, özellikle de Nijerya, Kenya ve Kongo'da, seçimlerde ciddi hileler yapıldığı bilinmektedir. 2019'da Malavi'de yapılan seçimlerde, seçim hileleri nedeniyle sonuçlar iptal edilmiştir.

Aynı şekilde, Asya'da Bangladeş, Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerde seçim hileleri yapılmaktadır.

Örneğin, 2019 Bangladeş seçimlerinde, muhalefet partisi liderlerinin tutuklanması, oy pusulalarının çalınması ve hükümet yanlısı medya organlarının muhalefeti kötülemesi gibi birçok hile tespit edilmiştir.

Bu örnekler, seçim hilelerinin dünya genelinde çeşitli şekillerde görülebileceğini ve seçimlerin adil bir şekilde yapılması için uluslararası standartlar ve denetimlerin önemini vurgulamaktadır.

Bu seçim hilelerinden ABD ile ilgili olanlar diğer ülkelerde olanlardan daha fazla araştırılmıştır.

Özellikle 2016 Başkanlık seçiminde Rusya'nın müdahale ihtimali pek çok araştırmaya ve rapora konu olmuştur.

Konuyla ilgilenenler için bunlardan en önemli birkaçı: 

  • "2016 Başkanlık Seçimlerine Rus Müdahalesine İlişkin Soruşturma Raporu" (The Report on the Investigation into Russian Interference in the 2016 Presidential Election) (genellikle "Mueller Raporu" olarak bilinir).
     
  • "Senato İstihbarat Komitesi Rus Aktif Önlemler Kampanyaları ve 2016 ABD Seçimlerine Müdahale Raporu" ("The Senate Intelligence Committee Report on Russian Active Measures Campaigns and Interference in the 2016 U.S. Election")
     
  • "Grizzly Bozkır Raporu" ve "Ortak Analiz Raporu (JAR)": Bu raporlar 2016 yılında ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yayımlandı. "The Grizzly Steppe Report" and "Joint Analysis Report (JAR)"
     
  • "İnternet Araştırma Ajansı (IRA) ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Siyasi Kutuplaşma, 2012-2018":
     
  • "The Internet Research Agency (IRA) and Political Polarization in the United States, 2012-2018". Bu çalışma Ruslara ait İnternet Araştırma Ajansı'nın (IRA) 2016 ABD başkanlık seçim kampanyası sırasında sosyal medyada dezenformasyon ve propaganda yayma faaliyetlerinin derinlemesine bir analizini sunmaktadır.
     
  • "St. Petersburg 'Trol Fabrikası': Küresel Etki Operasyonları ve Hassas Endüstriler"
     
  • "The St. Petersburg 'Troll Factory': Global Influence Operations and Sensitive Industries"
     

En çok bilinen Mueller Raporu'nda şu başlıklar öne çıkmaktadır:

Sosyal medya manipülasyonu, E-postaların hacklenmesi ve sızdırılması, Trump kampanyası ile Rus bireyleri/kuruluşları arasındaki temaslar ve Adaletin engellenmesi.

Mueller Raporu soruşturmanın bulgularını temsil etmekte ancak kesin sonuçlar veya yasal suçlamalar sağlamamaktadır.

ABD'de 2016 başkanlık seçimine müdahalede aşağıdaki firmaların da rolü olduğu düşünülmektedir.

Cambridge Analytica: Bu siyasi danışmanlık firması, 2016 ABD başkanlık seçimleri sırasında Facebook verilerinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla ilişkilendirildi. Sosyal medya verilerini, seçmenleri özel siyasi mesajlarla hedeflemek ve etkilemek için kullanmakla suçlandı.

Google: Google'ın seçimlere, özellikle taraflı arama sonuçları veya belirli siyasi adaylar veya partiler lehine arama algoritmalarının manipülasyonu şeklinde müdahale ettiği iddiaları var.

Facebook: Sosyal medya devi, seçim sonuçlarını potansiyel olarak etkileyebilecek yanlış bilgi ve sahte haberlerin yayılmasına izin vermekle suçlanıyor. Ayrıca, seçimle ilgili müdahalelerde bulunmak için sahte hesapların ve sayfaların oluşturulmasını kolaylaştırmakla suçlanıyor.

Twitter: Facebook'a benzer şekilde, Twitter, yanlış bilgilerin ve sahte hesapların yayılmasının çeşitli ülkelerdeki seçimleri etkilemesine izin verdiği iddialarıyla karşı karşıya kaldı.

Şirketler tarafından seçimlere müdahale iddialarının genellikle karmaşık olduğunu ve soruşturma ve yasal işlemlere tabi olduğunu ve tüm suçlamaların kanıtlanmadığını veya yasal işlemle sonuçlanmadığını belirtmek gerekir.

Seçimlere müdahale iddialarını değerlendirirken güvenilir bilgi kaynaklarının ve doğrulanmış kanıtların elde olması çok önemlidir.


Türkiye'deki seçim hileleri

Ülkemizdeki hilelerin en başında daha çok 1950'lerde uygulanmış, son zamanlarda da AK parti tarafından tekrar kullanılmaya başlayan Seçim Bölgelerinin Hileli Şekilde Taksim Edilmesi yani Gerrymandering gelmektedir.

Gerrymandering kavramı, siyasal iktidarın kamu yararı düşüncesi ve demokrasinin evrensel ilkelerini bir kenara bırakarak siyasi menfaat sağlamak amacıyla seçim çevrelerini kendi lehine ve dolayısıyla rakiplerinin aleyhine olacak şekilde belirlemesini ifade etmektedir. (Çiçek 2022:64)


İlk uygulaması Malatya'da görülmüştür. CHP 1950 ve 1954 seçimlerinde Malatya'daki 12 millet vekilliğini de kazandı.

Demokratik Parti 14 Haziran 1954 tarihinde Adıyaman'ı il yaparak Malatya'dan ayırdı. Bu tamamen gelecek seçimde daha fazla milletvekili çıkartmaya yönelik bir uygulamaydı.

1957 seçiminde CHP Malatya'daki 9 milletvekilliğinin tamamını kazandı ama Demokrat Parti de Adıyaman'dan 5 millet vekili çıkardı.

Benzer bir olay Demokrat Parti (DP) döneminde Kırşehir'in ilçe Nevşehir'in il yapılmasında görülür. DP'den ayrılanların kurduğu Millet Partisi 1954 yılında kapatılmış ancak Cumhuriyetçi Millet partisi (CMP) adıyla tekrar kurulmuştu.

40 ilde seçime giren CMP Kırşehir'de 5 milletvekili çıkarmıştır. Bunun üzerine DP, Kırşehir'i ilçe yaparak aynı kanunla il yapılan Nevşehir'e bağlamıştı.

Bu arada CMP destekleyen Hacıbektaş ve Kozaklı ilçeleri Nevşehir'e bırakılmıştır. Buna rağmen CMP Kırşehir'de seçimleri kazanmıştır.

Bu uygulama sayesinde Niğde'den ayrılarak il yapılan Nevşehir'de DP 4 milletvekilliğinin tamamını kazanmayı başarmıştır. CMP ise sonuçta 1 milletvekili kaybetmiştir.


AK Parti döneminde seçimleri etkileyecek daha öneli bir müdahale 6360 Sayılı Kanun yoluyla gerçekleşmiştir.

Büyükşehir belediyelerinin, il mülki sınırlarının tamamından sorumlu ve yetkili sayılmasıyla büyükşehir sınırlarında yaşayan herkesin büyükşehir belediye başkanı seçimlerinde oy kullanmasının yolu açılmıştır.

Ancak büyükşehir belediye meclisinin oluşumu için bir düzenleme yapılmamış ve 1984 yılı kuralları geçerli olmuştur.

Bu kurallara göre oluşturulan büyükşehir belediye meclisleri, küçük nüfuslu ilçe belediyelerinin temsilinde avantaj sağlamaktadır.

Bu bir çeşit seçime müdahaledir. Burada yapılan büyükşehir ilçe belediyelerinin seçim çevrelerinin AK Parti'ye avantaj sağlayacak şekilde değiştirilmiş olmasıdır.

Bu değişiklikle büyükşehir belediye meclislerinde, temsilde adaletsizlik düzeyi artmış ve aynı meclis içinde farklı oy oranlarıyla seçilmiş üyeler yer almıştır. (Çiçek 2022)

Anlaşılacağı gibi bu değişikliklerin nedeni hem büyükşehir belediye başkanı hem de büyükşehir belediye meclis üyelerinin seçiminde AK Parti'ye avantaj sağlamaktır.

Balıkesir ve Antalya seçimleri buna güzel örneklerdir. 6360 sayılı kanun çerçevesinde yapılan değişiklikler AK Parti için sonuç vermiş ama Adana ilinde beklenen sonuç alınamamıştır.

AK Parti iktidarı son 2 yıl çalışarak seçim kanununda yine bazı değişiklikler yaptı. Bunlar seçim barajından, sandık kurullarının teşkiline kadar birçok önemli hususu kapsamaktadır. Yapılan bütün değişikliklerin amacı AK Parti iktidarına seçimde avantaj sağlamaktır.

Türkiye'de de seçimlerde hile yapıldığına dair birçok iddia ve örnek vardır. Bu hileler, mühürsüz oyların geçerli sayılması, oy kullanmaya hakkı olmayanların seçmen listelerine yazılması, oy pusulalarının değiştirilmesi, sandıkların taşınması ve sayım hataları gibi birçok şekilde gerçekleştirilmiştir.

Bunlar arasında belki en dikkati çeken seçim hilesi 2017 yılında yapılan Anayasa referandumunda, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından alınan kararla, sandık başkanlarınca mühür basılmamış oyların da geçerli sayılmasıdır.

Bu karar, seçim sonuçlarının manipüle edilebileceği endişelerine neden olmuş ve tartışmalara yol açmıştır.


Türkiye'de başka ülkelerde de benzerleri olan (ABD'de Federal Seçim Komisyonu -Federal Election Commission-, İngiltere'de Seçim Komisyonu  -Electoral Commission-, Almanya'da Federal Seçim Kurulu -Bundeswahlleiter-) ve yapılmış seçim hatalarından sorumlu olması gereken Yüksek Seçim Kurulu (YSK) vardır.

Adayların niteliklerinden seçim sonuçlarının ilan edilmesine kadar seçimle alakalı bütün süreçlerden sorumlu olan ve Anayasa Mahkemesi dahil hiçbir merciye karşı sorumluluğu olmayan bir kurum.

YSK'nın seçim sürecini nasıl yönettiğini gösterebilmek için güncel olan cumhurbaşkanlığı seçimi örnek olarak kullanılabilir.

Cumhurbaşkanının yüksek tahsilli olması Anayasa hükmüdür. Cumhurbaşkanının üniversite diploması kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Var olan sadece aslı görülmeden verilen 'aslı gibidir' diploma belgesidir.

Bu konuda yapılan pek çok itiraza rağmen YSK bu konuyu araştırmamış ve söz konusu adayın seçime katılmasını kabul etmiştir.

Ayrıca, Anayasanın "Bir şahıs en fazla iki defa cumhurbaşkanı olabilir" hükmüne rağmen söz konusu adayın üçüncü defa aday olması kabul edilmiştir.

Durum o kadar vahimdir ki, eğer YSK seçimin sonunda verilen oyların sayımından bağımsız olarak A partisi seçimi kazanmıştır derse muhalefet için yapacak çok fazla bir şey yoktur.

Bu nedenle Türkiye'deki en büyük seçim hileleri YSK ve iktidar tarafından yapılıyor demek yanlış olmayacaktır.

Mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması ile YSK ve iktidara karşı gelişen güvensizlik seçmenleri endişelendirmekte ve seçimin her aşamasında seçim ihlalleri beklenmektedir.

Türkiye için ölüm kalım mahiyetindeki 14 Mayıs seçimi dış dünyanın da ilgisini çekmektedir. Seçimi Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) da gözlemleyecek.

İki kuruluştan kısa ve uzun vadeli gözlemci olarak yaklaşık 450 yetkilinin seçimleri Türkiye'nin değişik illerinde takip etmesi öngörülmüştür.


Gözlemciler, kampanya sürecindeki siyasi iklim, medya özgürlüğü gibi konuların yanı sıra oyların kullanılması, sandıkların açılması, oyların sayılması ve sonuçların ilan edilmesi gibi seçim güvenliğini ilgilendiren aşamaları gözlemleyecekler.

Her iki kuruluş da geçmiş seçimlerde olduğu gibi Türkiye'nin daveti üzerine seçimler için gözlem heyetleri göndermektedir. A

GİT'e bağlı Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi, Türkiye seçim gözlem sürecini 29 Mart'ta başlattı.

Büyükelçi Jan Petersen'in liderliğindeki seçim gözlem misyonunun çekirdek ekibi 14 uzmandan oluşuyor.

Bunlara Türkiye'nin farklı yerlerine gönderilmiş 28 uzun dönemli ve 350 kısa dönemli gözlemci eşlik edecek. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AK PartiM) de Türkiye seçimlerini izlemek için Alman sosyal demokrat Milletvekili Frank Schwabe başkanlığında bir heyet oluşturdu.

İngiliz, Fransız, Litvanya, Kıbrıs Cumhuriyeti'nden vekillerin oluşturduğu heyet Ankara'da temaslarda bulunmaktadır. 450 gözlemci bu güne kadar ülkemize gelen en kalabalık grup olmaktadır.

Daha önceki seçimlerde en fazla 350 kişilik bir gözlemci gelmiş ve seçimleri takip etmişti. Bu kadar yüksek sayıdaki gözlemci bile yabancıların 14 Mayıs cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine verdiği önemin göstergesidir.


Seçim hilelerini önlemek için ne yapılabilir?

Türkiye, seçim hileleri konusunda üzücü bir tarihe sahiptir. Seçimlerde hile yapmak, ülkenin tarihinde oldukça yaygın bir durumdur.

Seçim hileleri, genellikle oy sayımlarının manipüle edilmesi, seçmen kayıtlarının yanlış tutulması veya bilgisayar korsanlığı yoluyla gerçekleştirilir.

Ayrıca, bazı siyasi partilerin seçmenleri rüşvetle veya tehditlerle oy vermeye zorlaması da seçim hileleri arasındadır.

Seçim hileleri ile mücadele etmek için bir dizi strateji uygulanabilir. Bunlar arasında, seçim sürecinin her aşamasında yeterli güvenlik önlemleri almak, oy verme ve sayım işlemlerinin doğru bir şekilde yürütülmesini sağlamak, seçim sürecindeki tüm tarafların katılımını teşvik etmek ve herhangi bir şüpheli faaliyeti raporlamak yer alır.

Ayrıca, seçim sonuçlarının doğruluğunu teyit etmek için bağımsız bir denetim yapılabilir.


Şeffaf bir seçim süreci yürütülmesi gerekir: Seçimlerin şeffaf bir şekilde yürütülmesi, hile yapma girişimlerini azaltabilir.

Oy sayım işlemlerinin canlı olarak yayınlanması ve sandık sonuçlarının anında açıklanması, seçim sürecinin şeffaflığını artırabilir.


Teknolojik yeniliklerin kullanımı önemlidir: Seçimlerde teknolojik yeniliklerin kullanımı, seçim sürecini daha güvenli hale getirebilir.

Örneğin, elektronik oy verme sistemleri, oy sayım işlemlerinin hızlı ve doğru bir şekilde yapılmasına yardımcı olabilir.


Yasal yaptırımların uygulanması sonraki hileleri azaltır: Seçim hileleri yapanların yasal yaptırımlarla karşılaşması, bu tür davranışları azaltabilir.

Seçim hileleri yapanların caydırıcı bir şekilde cezalandırılması, seçim güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olabilir.

Seçmenlerin bilinçlendirilmesi ki seçmenlerin seçim süreci hakkında bilgi sahibi olmalarını içerir, seçim güvenliğinin sağlanması için önemlidir.

Seçmenlerin oy kullanma hakları konusunda bilinçlendirilmesi ve seçim sürecinin şeffaflığı hakkında bilgilendirilmesi, seçim hilelerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Türkiye'de de seçim hilelerine karşı mücadele etmek için benzer önlemler alınabilir. Son yıllarda, Türkiye'de seçim hileleriyle mücadele etmek için önemli adımlar atılmıştır.

Özellikle 2019 yerel seçimlerinde, oy sayım işlemlerinin canlı olarak yayınlanması ve sandık sonuçlarının anında açıklanması uygulaması başarıyla uygulanmıştır.

Ayrıca, seçimlerde hile yapanlar hakkında yasal işlem yapılması için daha sıkı yasalar çıkarılmıştır.

Ancak, maalesef halen bazı siyasi partilerin seçimlerde hile yapma girişimleri devam etmektedir.

Daha güvenli seçimlerin yapılmasının önündeki engel halkın güvenini kaybetmiş olan Yüksek Seçim Kurulu'nun bu görevi ne kadar liyakatle yapacağı hakkında toplumdaki ciddi kaygılardır.

Bu nedenle seçimin emniyetli bir şekilde yapılabilmesi için siyasi parti gözlemcileri, sivil toplum kuruluşları ve medyaya çok fazla sorumluluk düşmektedir.

İstanbul'da mahalli seçimlerde AK Parti adayının kazandığı ilan edilirken CHP adayının kazanmasının nedeni CHP destekçilerinin oy verme sonrası süreçleri dikkatli şekilde kontrol etmeleridir ki CHP adına son derece önemli bir zafer elde edilmiştir. 


Bitirirken;

Seçimler, demokratik toplumların temel bir parçasıdır. Ancak, seçim hileleri, seçimlerin güvenilirliğini ve demokratik süreçlerin bütünlüğünü tehdit edebilir.

Bu nedenle, seçim hilelerine karşı mücadele etmek ve seçim sürecinin doğru bir şekilde yürütülmesini sağlamak son derece önemlidir.

Dünya genelinde birçok ülkede seçim hileleri yapılmaktadır ve bu hilelerin bir kısmı çok sofistike ve karmaşıktır.

Seçimlerin adil ve şeffaf bir şekilde yapılması, demokratik sürecin korunması için önemlidir.

Bu nedenle, seçimleri izleyen uluslararası gözlemcilerin varlığı ve seçim hileleri konusunda yeterli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Türkiye, seçim hileleri konusunda üzücü bir tarihe sahiptir. Seçimlerde hile yapmak, ülkenin tarihinde oldukça yaygın bir durumdur.

Seçim hileleri, genellikle oy sayımlarının manipüle edilmesi, seçmen kayıtlarının yanlış tutulması veya bilgisayar korsanlığı yoluyla gerçekleştirilir.

Ayrıca, bazı siyasi partilerin seçmenleri rüşvetle veya tehditlerle oy vermeye zorlaması da seçim hileleri arasındadır.

Türkiye yapılan seçim hileleri daha çok seçim bölgelerinin iktidar partisinin arzu ettiği şekilde değiştirilmesi veya yapılan yanlışlıkların YSK tarafından üstünün örtülmesi şeklinde olmaktadır.

Yani seçimin güvenliğini emanet ettiğiniz kurum aslında seçim hilelerini iktidarın istediği şekilde uygulayan bir kurum haline gelmiştir.

Tamamen iktidarın güdümüne girmiş YSK seçimlerle ilgili endişelerin maalesef kaynağı olmuştur. 

Bu nedenle ülkemizde seçim kanununun ve YSK'nın tekrar gözden geçirilmesine ve özellikle YSK'nın bağımsız hareket eden bir kurula dönüştürülmesine acilen ihtiyaç duyulmaktadır.

Merkez Bankası gibi YSK'da bağımsızlığını kaybetmiş ve iktidarın istediği yönde kararlar alan bir kuruma dönüşmüştür.

Bu ülkemizdeki demokrasi için en önemli tehdittir. Güven duyularak yapılan ve şeffaflığı sorgulanmayan seçimler demokrasinin teminatıdır.

Seçimler, demokratik sürecimizin bel kemiğidir ve halkın iradesinin en etkili şekilde ifadesidir.

Bu nedenle, herkesin seçimlerde dürüst ve adil bir şekilde davranması, demokratik bir toplumun olmazsa olmaz şartıdır.

Seçim hileleri, seçim sonuçlarının adil bir şekilde belirlenmesini engelleyerek, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne zarar verir.

Bu nedenle, seçim sürecinde şeffaflığı ve adil bir ortamı sağlamak için, uluslararası gözlemcilerin varlığı, seçim yasalarının doğru uygulanması ve medya özgürlüğü gibi önemli düzenlemelerin yapılması gereklidir.

Seçimlerin adil ve şeffaf bir şekilde yapılması için, tüm paydaşların işbirliği yapması ve seçim sürecini dikkatli bir şekilde izlemesi gerekmektedir. Bu, demokratik sürecin korunması ve güçlendirilmesi için önemlidir


Sonuç olarak, seçim hileleri demokratik sürecin doğru işlemesini engelleyen önemli bir sorundur.

Hem dünya genelinde hem de Türkiye'de seçimlerin adil ve şeffaf bir şekilde yapılması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşır.

Uluslararası gözlemcilerin varlığı, seçim sürecindeki şeffaflığı artırırken, adayların eşit erişim hakkı ve medya özgürlüğü de seçimlerin adil bir şekilde yapılmasını sağlar.

 

 

Yararlanılan kaynaklar:

ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI). (2016) "The Grizzly Steppe Report" and "Joint Analysis Report (JAR)  Grizzly Steppe Raporu" ve "Ortak Analiz Raporu (JAR)". 
Çiçek, Ali. Türkiye'de Seçim Hileleri: Gerrymandering The Election Cheatings in Turkey: Gerrymandering. İNSAN&İNSAN, Yıl 9, Sayı 34, Güz 2022, 61-77. 
DOI: https://doi.org/10.29224/insanveinsan.1142025  
Krieger, J., & Wilson, D. (2018). The St. Petersburg 'Troll Factory': Global Influence Operations and Sensitive Industries. (St. Petersburg 'Trol Fabrikası': Küresel Etki Operasyonları ve Hassas Endüstriler). Stanford University, Hoover Institution
Mueller, III, Robert S. (2019). The Mueller Report: The Report on the Investigation into Russian Interference in the 2016 Presidential Election. Special Counsel's Office Dept of Justice.
Philip N. Howard, Bharath Ganesh, Dimitra Liotsiou, John Kelly & Camille François, "The IRA, Social Media and Political Polarization in the United States, 2012-2018." Working Paper 2018.2. Oxford, UK: Project on Computational Propaganda. demtech.oii.ox.ac.uk-"Internet Araştırma Ajansı (IRA) ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Siyasi Kutuplaşma, 2012-2018".
The Senate Intelligence Committee Report on Russian Active Measures Campaigns and Interference in the 2016 U.S. Election") Senato İstihbarat Komitesi Rus Aktif Önlemler Kampanyaları ve 2016 ABD Seçimlerine Müdahale Raporu"

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU