Amasra Davası: Bir adliye koridorunda adalet arayışı

TTK'nın Amasra Müessesi'ne ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de meydana gelen patlamanın duruşması görülmeye başlandı

Amasra davası duruşması Bartın Adliyesi koridorunda oluşturulan bu bölümde görülüyor / Fotoğraf: Dora Mengüç

43 maden işçisinin hayatını kaybettiği Amasra maden patlaması davası başladı. Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanıklardan 4'ü olası kastla öldürme suçundan bin 80 yıla kadar, 4'ü tutuklu 19 sanık ise bilinçli taksirle öldürme suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Duruşma öncesinde madenci aileleri, yakınları, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları Bartın Adalet Sarayı önünde bir araya geldi. Ellerinde tuttukları pankartlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olaydan bir gün sonra yaptığı "Biz kader planına inanmış insanlarız" açıklamasına yönelikti.
 

4.jpg
Fotoğraf: Dora Mengüç


"Kaza, kader, fıtrat değil. Cinayet!" ve "Hiçbir işin fırtratında ölüm yoktur" mesajlarının yer aldığı dövizler patlamanın göz göre göre geldiği yönündeki basın açıklamalarına da yansıdı: 

Yetim kalan çocuklar, hak için, adalet için buradayız. İçimizdeki yangını biraz olsun söndürebilmek için buradayız. Bu uzun yolculukta hem herkesi hem adaletin bizimle olmasını istiyoruz"

Adliye koridorundan bozma duruşma salonu

Dava öncesi dikkat çeken konulardan biri duruşmanın yapılacağı fiziksel mekanın yetersizliğiydi. Amasra davasının Gençlik Merkezi'nde görülme talebi amacı dışında kullanılamayacağı gerekçesiyle rededilmiş ancak 25 Mart'ta AK Parti'nin temayül yoklaması için tahsis edilmişti.
 

597007fa-4b0c-454d-b452-4ceaf30ed716.jpg
Fotoğraf: Dora Mengüç


23 sanık, 118 müşteki ve çok sayıda avukatın yer aldığı duruşma salonunda avukatlar sanıklar ve müştekileri koridorun dört bir yanındaki kolonlar nedeniyle görmekte zorlandı. Ses sistemi ve teknolojik yetersizlikleriyle dikkat çeken duruşma salonuyla ilgili yetersizliğe madenci yakını ailelerin avukatları da değindi.

Madenci ailelerin avukatlarından Evren İşler'in "Yargılama yapılması bizim açımızdan öncelikli ama müvekkilimi kolonlardan göremiyorum. Teknik yetersizlikler had safhada. Bu yargılama sağlıklı bir mekan ve ses kayıt sistemiyle yapılmalı" sözlerine davayı takip eden Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da katıldı:

Bu yargılamada mekansal anlamda eksiklik yaşanmaması gerekiyor. Sadece mağdurlar ve müştekiler açısından değil, sanıklar açısından da duruşmanın sağlıklı ilerlemesi gerekiyor. Adil yargılamanın temel unsurları tam anlamıyla hayata geçmedi. Bu ortamda adil, şeffaf bir yargılamanın yürütülmesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Savunma hakkının etkin şekilde kullanılmasından mahrum kalma durumu söz konusu"

Sanıklar içeri girdi, salondan "Katiller" sesleri yükseldi

Sanıklar duruşma salonuna getirildikten sonra izleyici kısmında bulunan madenci aileleri tepkilerini gizlemedi. Madenci ailelerinden kimileri sanıklara "Katiller, utanmazlar, yüzümüze bakın!" diye seslendi. 
 

a3.jpg
Fotoğraf: Dora Mengüç


Duruşmayı CHP Bartın Milletvekili Aysun Bankoğlu, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, 25. dönem milletvekili Levent Tüzel, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul, Ankara ve Tekirdağ baro başkanları da takip etti.

Mahkeme heyetinin söz verdiği baro başkanları da 195 sayfalık iddianame özetinin okunması öncesi söz konusu fiziki yetersizliklere değindi. 

"Germinal kitabı bugün hala geçerli"

Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, Fransız yazar Emile Zola'nın 138 yıl önce kaleme aldığı Germinal kitabını anımsatarak "O kitap bugün hala geçeri, madenciler hala hayatını kaybediyor. Burada gerçeği bulmak ve adaleti sağlamak zorundasınız" dedi.

Tekirdağ Barosu Başkanı Erhan Sezer ise Çorlu'da 8 Temmuz 2018'de meydana gelen ve 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasındaki ihmaller zincirinin bir benzerinin Amasra'daki maden ocağında yaşandığını, devletin asli sorumluluğunu yerine getirmediği durumların beraberinde ciddi mağduriyetlere neden olduğunu söyledi.

Üç saat iddianame özeti

Mahkeme heyetinin kimlik tespitinin ardından başlayan iddianame özetinin okunması yaklaşık üç saat sürdü. Mahkeme başkanı duruşmaya saat 14.30'a ara kadar verdi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına söz alan avukat Oğuzhan Topalkara'nın "Bugün bu davada elimizde deliller varsa ÇHD'nin çabasının payı vardır" sözleri sonrası olası kastla yargılanan tutuklu sanık TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in sorgusu başladı. 

Önce TTK Genel Müdürlüğü'nü işaret etti sonra "Üst düzey yönetimle alakalı değil" dedi

Tutuklu sanık Cihat Özdemir'in "Maden faciasında şehit olan madencilerimize Allah'tan rahmet diliyorum" sözleri salonda tepkiye neden oldu.

Mahkeme başkanı yargılamanın sürdürülebilmesi için ailelerin sessiz olması gerektiğini belirtti.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Özdemir, madende kritik metan gazı seviyesinin aşılmadığını iş güvenliği şube müdürlüğü ölçümlerine atıfla ifade etti. Havalandırma sistemiyle ilgili 2015 yılında değiştirilen yönetmeliği hatırlatan Özdemir, havalandırma sisteminin modernizasyonunun TTK Genel Müdürlüğü sorumluluğunda olduğunu öne sürdü.

Özdemir sorgusunun ilerleyen bölümlerinde kendisine yöneltilen "Yaşananlarda TTK Genel Müdürlüğü’nün kusur ve sorumluluğu var mıdır? Yoksa yaşananlar bir kader planının parçası mıdır?" sorusuna ise "Dikkatsizlik ve aceleyle gözden kaçırılmış olabilir ama bunun üst düzeyle alakalı olduğu kanaatinde değilim" cevabı verdi. 

Hakim: Her şey dört dörtlükse olay niye gerçekleşti?

"İş güvenliği uzmanı olarak müessemizin sayısal olarak bir sıkıntısı bulunmamaktadır" diyen Cihat Özdemir, her şeyin mevzuata uygun olduğunu, tüm iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alındığını belirtince hakim kendisine olayın neden gerçekleştiği sorusunu yöneltti: 

Hakim: Her şey bu kadar dört dörtlük ise olay neden gerçekleşti?

Tutuklu sanık Özdemir:  Orada bir acele vardır diye düşünüyorum. Öyle bir sorun olmuş gibi görünüyor, yeraltı açılırsa daha net görebiliriz.

"Siz bu ocakta ne iş yapıyor, neden maaş alıyordunuz?"

Savunmasının başında madenin pek çok kısmında çalıştığından bahseden madenin tutuklu müessese müdürü Cihat Özdemir,  avukat Sercan Aran'ın yönelttiği "Siz bu ocakta ne iş yapıyordunuz, niye maaş alıyordunuz?" sorusuna ise "Bu soruya cevap vermek istemiyorum" diye karşılık verdi. Bunun üzerine duruşma salonundaki madenci yakınları bir kez daha tepki gösterdi.

Duruşmada tansiyonun yükseldiği anlar

Tutuklu sanık Cihat Özdemir'in kendisine yöneltilen soruların bir kısmını yanıtlamamayı tercih etmesi bir kısmına ise "Hatırlamıyorum" yanıtı vermesi izleyici bölümünde yer alan madenci ailelerinin tepkilerine neden oldu.

Özdemir, "ATİM bütçesi nedir, acil durum hallerinde alarm sesi kullanılıyor mu, kurumun işleyişine dair CİMER şikayeti oldu mu?" gibi avukatlarca yönlendirilen sorulara "Hatılamıyorum, bilmiyorum, üzerinden çok zaman geçti" gibi cevaplar verdi.

Özdemir'in "Tahlisiye ekibinin hemen donanabileceği ekipman var" sözleri duruşma salonunda tansiyonun yükselmesine neden olan bir başka izahatti. Madenci yakınlarından biri "Yalan söylüyorsun!" diye bağırınca hakim daha önce de uyardığı kişinin duruşma salonu dışına alınması gerektiğini belirtti. Ancak bu gerçekleşmedi. Özdemir duruşmanın ilerleyen bölümlerinde ise tahlisiye ekipmanlarının yer üstünde bulunduğunu ifade etti.

Madencilere özel sigorta detayı

Cihat Özdemir'in sorgusu sırasında, Soma ve Ermenek'te yaşanan maden katliamlarından sonra, madencilere özel sigorta yapılmasına dair yönetmeliğe madde eklendiği hatırlatıldı. Bu sigortanın madencilere yapılıp yapılmadığı soruldu. Özdemir patlama öncesi söz konusu sigortayı yapacak şirket eksperinin eksiklerin giderilmesi için süre verdiğini belirtti.

Cihat Özdemir'in sorgusunun tamamlanmasının ardından duruşmada ilk gün sona erdi. Duruşma sonrası açıklama yapan avukat Derviş Emre Aydın, "Duruşmayı fiziki koşulların uygun olmadığı bir adliye koridorunda yapmak zorunda kaldık. Bu adil bir yargılama düzeninin en başından beri bozuk olduğunun göstergesi. 10 yıldır giderilmeyen personel eksikliğinin giderilmediğini, havalandırma sisteminin yetersiz olduğunu, metansızlaştırma projelerinin yapılmadığını ve tüm bu başlıkların katliamda etkili olduğunu bir kez daha gördük. Bunları bir kez daha duruşma salonunda dinlemiş olduk" diye konuştu. 

Amasra davası, yarın sabah saat 9.30'da kaldığı yerden devam edecek. Duruşmanın 28 Nisan Cuma gününe kadar sürmesi bekleniyor.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU