Independent Türkçe dört yaşında

Ne kadar güzeldir meyveyi taze dalından koparıp yemek. Hele o meyve fidanını kendiniz diktiyseniz. Hele o fidanın yeşerdiğini, yaprağın sonradan çiçek verdiğini gözlediyseniz.

Günü geldiğinde meyveyi dalından koparıp yediğiniz zaman bundan daha büyük bir keyif olabilir mi? İşte o zaman, o meyve, halk deyimiyle tadından yenmez olur.

Independent Türkçe böyle keyifli bir süreç sonucunda ortaya çıktı.

Sizin dilinizden konuşacağız, dedik. Fidanı diktik, suyunu, gübresini verdik. Fidan gözümüzün önünde yeşerdi, ağaç oldu, çiçek açtı ve olgun meyvelerini verdi. Hem de öyle meyveler ki tadından yenmez oldu.

Taraf olması, biat etmesi istendi. Bazen ağacımız taşlandı, bazen yağmura doluya fırtınaya tutuldu.

Bazen köküne kibrit suyu dökmek için uğraşanlar oldu. Tehdit edildi 'kökünden kesilir' dendi. Tüm bunlara, yaptığı doğru işlerle direndi.
 

 

Independent Türkçe'nin "doğru, saygın, özgün haberciliği" bu sürecin meyvesi. Objektiflik, yorumdan arındırılmış başlık ve içerik, kaynaklı habercilik, özgünlük ve saygınlık vazgeçilmezimiz.

Türkiye'nin ihtiyacı olduğuna inandığımız çoğulculuğu yazarlarımızda ve haberlerimizde de sağladık. Bizi biz yapan bütün fikirlere ve yazarlara kapımızı açtık. İstedik ki insanımız kısır döngülere mahkûm edilmesin, o nedenle Batı'dan Doğu'ya kadar birçok yazarın yazılarını ve haberlerini her gün çevirterek insanımıza sunmaya devam ediyoruz.

Bize katkı veren insanların yazılarını yayımlarken, hakaret, ötekileştirme, hedef gösterme, kişisel kavga, tetikçilik ve algılardan uzak durduk ve onların da durmalarını istedik.

Yaşadığımız bu toprakların kadim ve çoksesli kültürü yolumuzu aydınlatıyor.

Latin Amerika'dan Moskova'ya, Çin'den Ortadoğu'ya kada, o coğrafyalarda ne olup bittiğini orada yaşayan insanlara yazdırarak öğrenmeye çalışıyoruz. İstiyoruz ki insanımız, dünyada olup biteni objektif bir şekilde öğrensin ve yaşananlarla karşılaştırma imkânı bulsun.

The Independert ailesinin bir üyesi olarak, The Independent başta olmak üzere Arapça, Farsça, Urduca, İspanyolca içerikleri aktarma noktasında yoğun bir gayret içerisindeyiz. 
 

 

Bu yayınların yanı sıra, dünyada öne çıkan yayın organlarından çevirdiğimiz haberlerle de yeni içeriğimiz daha da zenginleştirmeye devam ediyoruz.

Bu bağlamda bize Türkiye'den ve dünyadan katkı veren 300'e yakın yazarın sesini sizlere duyurmaya çalışıyoruz.

Dış haberi insanlara sevdirdiğimiz için mutluyuz. Bu dış haberlerin farklı medya mecraları tarafından bizden alıntılanması da çok hoşumuza gidiyor.

"Yandaş ve candaş medya" olarak sınıflandırılan bizim de hiç birisine dahil olmadığımız bu medya organlarında haberlerimizi görmek işimizi daha da doğru yapma noktasında bize güç veriyor.
 

 

Şimdi Independent Türkçe olarak yeni medyayı inşa etmeye çalışıyoruz.

Okuyucumuzun sadece yazıya mahkûm olmasının doğru olmadığına inanıyoruz. Bu nedenle ses ve görüntü ağırlıklı yeni bir habercilik anlayışı için çalışıyoruz. Bu bağlamda, yazarlarımızın yazılarını metin olarak yayımlamak yerine, meseleyi sizlere anlatmasını istiyoruz.

Toplumsal olayların, haberlerin, insan hikayelerinin sizlere yazılı ve görüntülü aktarılması için yoğun bir çaba içerisine girdik.


"Türkiye'den Sesler" bölümümüzdeki yazılarda olduğu gibi, aynı çok sesliliği burada da sağlayacağımızdan şüpheniz olmasın. Yazılı versiyonları "podcast"  olarak sizlere sunma derdindeyiz.

Bu kadar kirli bilginin, dezenformasyonun yaşandığı bu zaman diliminde biz sizlere doğru, özgün, kaynaklı ve objektif haber vermeye devam edeceğiz. Bunun için bizi okuyamadığınız durumlarda, bizi dinlemenizi ve izlemenizi istediğimiz için bu yeni medya düzenini oturtmaya çalışıyoruz.

Haber içeriklerinin büyük bir kısmı kendi üretimlerimiz ve bu noktada arkadaşlarımız yoğun gayret gösteriyor. "Kes-kopyala-yapıştır" tarzı haberciliği doğru bulmuyoruz. Bu nedenle özgün içerikler üretmeye çalışıyoruz.

Editoryal bağımsızlığa çok önem veriyoruz ve "uzman muhabir" istihdamının önemli olduğunu düşünüyor ve muhabir imzasını mesleğin olmazsa olmazı görüyoruz.

Independent Türkçe'ye katkı veren bütün arkadaşlarımız, kişisel görüşlerini haberin konusu haline getirmemeye çalışırlar. Bu çerçevede bütün konular editör kadrosu ve yöneticiler arasında tartışılabilir ve kullanılacak içeriğin ilkelere uygunluk yönünden değerlendirilmesi bizim için genel bir gerekliliktir.

İnancım şudur ki, cehennemde ikinci el satışı yapan eşya satıcıları gibi bu mesleği yapmamak lazım; günün adamı olmaya çalışmamak, hakikatin adamı olmaya çalışmak lazım, çünkü gün değişir ama hakikat değişmez.

Biz haberi "emanet" olarak güven ve doğruluk prensiplerinin doğal bir sonucu olarak görürüz ve bizim için değişmez kural sunulan içeriğin tümüyle doğru olmasıdır.

Çünkü biliyoruz ki, "Yalan yılandır herkesten evvel söyleyeni zehirler."

Bizim haberciliğimizin özeti havanın soğuk yada sıcak olması değildir. Havanın kaç derece olduğunu okuyucuya aktarmaktır.


2019 yılında başladığımız bu süreçte zamanın sessiz bir testere olduğunu geriye dönüp baktığımda daha rahat görüyorum, çok yıprandım. Kimseye karşı nefret duymuyorum çünkü ülkeme ve insanıma olan sevgim buna izin vermiyor.

Onlara sadece şunu söylüyorum; hangi görüşten olursanız olun, vicdanınızı siyasallaştırmayın, çünkü vicdanlar siyasallaştığında insanlığımız ölür. O nedenle haksızlık kimden, kime karşı gelirse gelsin karşı çıkılması gerektiğine inanıyorum.


Bu ülkede hakikat hiçbir zaman ucuz olmadı. Eğer hakikat ucuz olsaydı uğruna büyük bedeller ödenmezdi.

Bu ülkede bir fikri sadece savunanlar sadece mal, makam ve şöhret kazanırlar. Yalnızca yaşayanlar bedel öderler. Bunu da hayatta elinize bir karakalem verip gökkuşağı çizmenizi isteyerek yaptırırlar.

Bu sınıfın en önemli temsilcilerinden olan yalan haber, şişirilmiş tirajlar ve kirli reklam ilişkilerini sineye çekip ahlak dersi vermeye çalışan kimseleri ciddiye almadım; onlara gazeteci denilmesini de doğru bulmuyorum.

Çünkü onlar mesleğin "ölü yıldızları". Onları ilkeli olmaya davet ediyorum. Üç yıl önce de yazdığım gibi, biz ilkelerimizle varız, ilkelerimizle eleştirilmek ve onda göre hesap veririz. Toz kadar alçak gönüllüyüz, ama ilkeler üzerinden olmayan kişisel muhataplığı çok doğru bulmuyorum. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Eskiler, "Makamlar insanların mayasını ortaya çıkarır" derlerdi. Gücü elinize aldığınızda adaletli olabiliyorsanız, şikâyet ettiğinizi siz yapmıyorsanız mayanız doğru ortaya çıkmış demektir.

Bu sebeple bu meslekte özeleştiri ve özür dilemenin mesleğimizi daha da saygın hale getirdiğine inananlardanım. Gerek bana gerekse de Independent Türkçe'ye sayısız iftira atıldı, en aşağılık yazılar yazıldı ama meseleyi hiçbir zaman kişiselleştirmeden doğru neyse onu yapmaya çalıştık ve yayın ilklerimizden taviz vermedik.

Bize iftira atanların haklarını yine haberde biz korumaya özen gösterdik ve onlara şunu söyledik:

Siz ne kadar kötü iseniz, biz o kadar iyi olmak için uğraşacağız.


Türkiye bir seçim ortamına girdi. Bir ay sonra ülkenin cumhurbaşkanı ve milletvekilleri belli olacak. Burada kaldığım sürece çizgimiz açısından değişen hiçbir şey olmayacak.

Yine sesi çıkmayan herkesin sesi olmaya gayret edeceğiz, meclis dışı muhalefete ve ana akımda kendisine yer bulamayan herkese yer vermeye devam edeceğiz.

Bunu haberin ötesine taşıma gayreti içerisinde olmadık, asla da olmayacağız. 

"Münafıklar cenneti" olan bu coğrafyada, yanlış tavrın doğru sözün celladı olduğuna inanıyorum.

Herkes bize düşmansa biz kendimizi sorguluyoruz, herkes bize dost görünüyorsa hem kendimizi hem de onları sorgulamamız gerektiğine inanıyorum. Bundan hareketle bütün siyasi partilere aynı eşit mesafede uzağız.

Hiç kimse bizde ne bir siyasi partinin ne bir örgütün ne de bir topluluğun arka bahçesi olmamızı beklemesin. Olmadık ve olmayacağız. Ezenin karşısında ezileni, güçlünün karşısında zayıfı temsil etmeye devam edeceğiz. Çünkü, yayın ilkelerimiz bunun üzerine kurulu

Bu meslekte ateş üzerinde yürüyüp ateş olmayan yer arama şansına sahip değilsiniz. O nedenle gazetecilik heyecan ve ideal işidir. Heyecanınızı kaybettiğiniz zaman bu mesleği yapma şansınız olmaz.

Bu mesleği doğru yapmak adına profesyonellik ve heyecan bu işin olmazsa olmazı. Bunlardan birini kaybettiğiniz an, kurumsal ve kişisel bu işi yapma şansınız kalmıyor.  

Burada çok yorucu bir dört yıl geçirdim. Bundan sonra hayatta bize yorgunluk veren fazlalıklardan kurtulmak gerektiğine inanıyorum.

Mesele geriye dönüp baktığınızda arkadaşlarıma da söylediğim gibi, başımızı dik tutmamız ve işimizi doğru yapmamız gerekiyor.

Bunu burada başardık ve meyvelerini toplamaya başladık. Bu vesileyle kuruluşundan bugüne kadar katkı sunan herkese sonsuz teşekkür ediyorum.

Bizi yalnız bırakmadığınız için sağ olun. İlkeli her şeyin uzun süre yaşayacağını inanıyorum. 

Şimdi artık hedeflerimize, ertelediğimiz hayata yürüme zamanı.

Görüşmek üzere. 

 

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

DAHA FAZLA HABER OKU