Katliamın 57'nci yılı… Kıbrıs, Kanlı Noel ve Nihat Binbaşı

Taner Alp Independent Türkçe için yazdı

İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük katliamlardan biriydi 57 yıl önce Kıbrıs'ta yaşanan. 

'Kanlı Noel' olarak geçti kayıtlara. Ama aslında vahşeti anlatan bir fotoğraf da yıllarca süren yürek sızısının sembolü oldu. 

O dünyanın en acı karesiydi belki de...
 

k (3).jpg
Fotoğraf: AA


1963'ün Aralık ayı Kuzey Kıbrıs için tarihin en karanlık zamanlarındandı. Rum çeteleri Kıbrıslı Türkleri adadan silmek için saldırılar başlattı. Amaç Kıbrıs devletini yıkmak ve Ada'yı Yunanistan'a bağlamaktı. 
 


İlk olarak 20 Aralık'ta çeteler Lefkoşa'nın Tahtakale semtinde kadınların üstünü aramak istedi. Olay yerindeki Türkler buna karşı çıkınca çeteler Türklerin üzerine ateş açtı. Saldırılar böyle başladı. 

Plana göre Lefkoşa 8 saat içinde ele geçirilecek ve Türk köyleri yok edilecekti.
 


Binbaşı Nihat İlhan, EOKA'cı milisler kanlı saldırılara başladığı dönemde adadaki Türk alayının tabip subayıydı.

Eşi Mürüvvet İlhan ve üç oğluyla Lefkoşa'nın Kumsal semtindeki bahçeli evinde yaşıyordu. 

Rum çeteleri birçok Türk köyünü bastı. Savunmasız sivilleri öldürdü. Saldırılar giderek acımasızlaştı. 

Nihat İlhan da yakılan köylerdeki yaralı köylülere yardım etmek için görevinin başındaydı. EOKA'cı çeteler 24 Aralık akşamı o yokken evine de saldırdı.
 

Nihat İlhan (1).jpg
Nihat İlhan / Fotoğraf: Nihat İlhan'ın kızı Şebnem İlhan'ın şahsi arşivi


Çeteler dış kapının kilidini makineli tüfeklerle tarayarak içeri girdi. 

Mürüvvet Hanım, çocukları 6 yaşındaki Murat, 4 yaşındaki Kutsi ve henüz kundaktaki 6 aylık Hakan'la evin banyosuna sığındı.

Çeteler acımadı. Hepsini kurşuna dizdi. Anne ve üç çocuğu küvetin içinde can verdi. 
 

k (1).jpg
Fotoğraf: AA


Binbaşı acı haberi olaydan 3 gün sonra Lefkoşa'ya döndüğünde aldı. Türkiye'nin Kıbrıs büyükelçisi makamına çağırdı. Elçilikte Binbaşı'yı karşılayan herkes gözyaşları içindeydi.

Büyükelçi yaşananları anlattı. Nihat İlhan'ın ilk sözü 'Vatan sağ olsun' oldu. 
 

Nihat İlhan (2).jpg
Nihat İlhan / Fotoğraf: Nihat İlhan'ın kızı Şebnem İlhan'ın şahsi arşivi


Katliamın ardından binlerce Kıbrıs Türkü köylerini terk etti. Geride yıkılan yakılan evler ve büyük acılar kaldı. 

Nihat İlhan, eşi ve üç oğlunun cenazelerini Elazığ'a götürdü. Çocuklarını kendi elleriyle yıkadı, toprağa verdi.

Artık Kıbrıs'ta ve mutlu günler geçirdiği o bahçeli evde kalamazdı. Eşini ve çocuklarını yalnız bırakmamak için tayinini de Elazığ'a aldırdı. Askeri hastaneye başhekim olarak atandı.
 


Şehitlik hastane yolu üzerindeydi, her gün gitti, çocuklarının mezarını temizledi, konuştu onlarla...

Tabip tuğgeneralliğe terfi eden Nihat İlhan, 8 yıl sonra ikinci evliliğini yaptı. İki çocuğu daha oldu. Onları büyüttü. Acısını onlarla da paylaştı.
 

Nihat İlhan (4).jpg
Nihat İlhan / Fotoğraf: Nihat İlhan'ın kızı Şebnem İlhan'ın şahsi arşivi


Evinin bahçesine Kıbrıs'ta katledilen eşi ve oğulları Murat, Kutsi ve Hakan adına birer çam ağacı dikti. Çocuklarının isimlerini de o ağaçlara verdi, yıllarca suladı büyüttü.

Ağaçlar büyüdükçe "Çamlardan çocuklarımın kokusunu alıyorum" dedi.
 


Yaşamının son döneminde Lefkoşa'da, bir zamanlar ailesiyle yaşadığı eve yeniden gitti. Yıllar öncesine yapılan acı bir yolculuktu bu.

O ev artık katliamın anlatıldığı bir müzeydi. Evi gezdi, çocuklarının odasına girdi, isimlerini saydı tek tek, anılarını anlattı. 

Ayrılırken de onlar için dua etti…
 

Nihat İlhan (3).jpg
Nihat İlhan / Fotoğraf: Nihat İlhan'ın kızı Şebnem İlhan'ın şahsi arşivi​​​​​​​


Çocuklarının acısı hiç geçmedi, Ankara'da 92 yaşında vefat ettiği güne kadar... Cenazesi yarım asır önce kaybettiği eşi ve üç oğlunun yanına defnedildi.

Kıbrıs katliamının üzerinden 57 yıl geçti. Kıbrıs ve Kıbrıslılar Nihat Binbaşı'yı hiç unutmadı.

Türk subayın vatanlarına verdiği hizmeti de, o hizmet uğruna göğüslediği büyük acıyı da...

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU