Kovid'in etkisi sınıftan bağımsız değil ve yeni çıkan sarsıcı rapor bunun kanıtı

Northern Health Science Alliance tarafından yürütülen kapsamlı bir araştırma, pandeminin eşitsizliği nasıl artırdığını gözler önüne seriyor. Bu, hükümet için bir uyandırma çağrısı olmalı

Pandemi, İngiltere'nin kuzey ve güney bölgeleri arasındaki eşitsizlikleri derinleştiriyor (Reuters)

Kovid-19'un ekonomik etkisinin en şiddetli hissedildiği yerin İngiltere'nin kuzeyi olduğunu öğrenmek çok az kişiyi şaşırtacaktır. Northern Health Science Alliance (Kuzey Sağlık Bilimi Birliği) tarafından yürütülen "Kovid-19 ve Kuzey Güç Merkezi" adlı kapsamlı bir araştırma, bunun nedenlerini inceliyor.

Kovid'in İngiltere'nin bölgeleri üzerindeki etkisini analiz etmek için ülkenin önde gelen bilim insanlarının bilgi ve becerilerinden yararlanan etkileyici ve önemli bir rapor bu. Bulguları ürkütücü ve özellikle de son seçimlerden sonra "ülkedeki durumu aynı seviyeye çıkarma" sözünün ardından hükümet için bir uyandırma çağrısı olmalı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kuzey-güney ayrımı tartışılırken, bu genelde ekonomik terimler çerçevesinde ele alınma eğilimindedir. Bu araştırmayla ilgili ilginç olan şey, Kuzey-güney ayrımının insanların sağlığı ve yaşam fırsatları üzerindeki etkisine odaklanması. Mesela, en kötü etkilenen kuzey bölgelerindeki erkeklerin güneydeki akranlarından 5 yıl daha erken öldüğünü, kadınlardaysa bu farkın 4 yıl olduğunu öğrenmek insanda tokat etkisi yaratıyor. Bunun bir kısmı, sağlık ve istihdamdaki (ya da işsizlikteki) inatçı ve sürekli farklılıklarla açıklanıyor. Fakat şaşırtıcı olan, pandeminin bu farklılıkları nasıl derinleştirdiği.

Kovid, sınıf gözetmeyen bir hastalık ama etkileri sınıftan bağımsız değil. Kuzeyde bulaşma oranlarının ve ölümlerin önemli derecede arttığı görülüyor. Yaşadığınız yer, sadece sağlık sorunu (ki bu kalp hastalığı da olabilir, Kovid de) yaşama ihtimalinizi değil bunun sonucunu da belirliyor. Güneye kıyasla kuzeyde Kovid'e yakalanarak ölenlerin sayısı, 100 bin kişide 12,4 daha fazla. Bu pandemi, kısa kesilen hayatlara zaten fazlasıyla aşina olan toplulukları kırıp geçiriyor.

Bu erken ölümlere yol açan toplumsal faktörlerle sağlık arasında yakından ve süregelen bir ilişki var. Sağlık riski oluşturan ve dolayısıyla ölüme yol açan faktörlerin hepsi bu bölgelerde mevcut. Örneğin, akıl sağlığı konusunda bölgeler arasında görülen farklılıklar insanı afallatıyor. Güney bölgelerine kıyasla kuzey bölgelerinde akıl hastalığı oranı yüzde 74'e kadar daha yüksek. Bu farklılığa yol açan faktörleri tespit etmek zor değil: Daha yüksek oranlarda madde kullanımı, daha niteliksiz barınma, daha düşük istihdam ve daha istikrarsız ve düşük ücretli istihdam, akıl sağlığını bozmak için yeterli unsurlar.

Zeka ve yetenek toplum içinde eşit olarak dağılıyor; fakat başarı için aynısı geçerli değil. Bu rapordan, varlıklı bölgelerdeki çocukların yüzde 69'unun 5 veya daha fazla Genel Orta Öğretim Sertifikası (GCSE) elde ettiğini, en yoksul bölgelerdeki çocuklarınsa sadece yüzde 52'sinin buna ulaştığını öğrenmek korkunç. Bilişim teknolojilerine erişim, özel ders ve sağlıklı beslenme de eşit olarak paylaştırılmadığı için Kovid bu durumu daha da kötüleştirdi.

İzi çocukluğa kadar sürülebilecek bu yapısal eşitsizliklerin nihai sonu elbette ki erken ölümler oluyor. Nerede doğduğunuz, yalnızca ne kadar yaşadığınızı değil, hayatınızı kısıtlayan hiçbir engel olmadan geçireceğiniz sağlıklı yılların da belirlenmesinde herhangi bir yaşam tarzı faktörü kadar önem taşıyor. Meşhur “Bir çocuğu 7 yaşına kadar bana verin, ben de size adamı vereyim" sözü, bu erken yılların hayati etkisini özetliyor. 1990'ların sonunda, birçok bölgede aşırı boyutlara varan sağlık ve eğitimdeki eşitsizlikleri azaltmak amacıyla "Sure Start" programının hayata geçirilmesinin nedeni buydu. 2010'da bu girişimlerin bütçesini kısma yönünde verilen karar, bu raporda tespit edilen eşitsizliklerin ivme kazanmasına şüphesiz katkıda bulunmuştur.
 


Borç ve yoksulluğun servetle ortak bir noktası var: İkisi de nesiller arası. Mal mülk nasıl bir nesilden diğerine geçiyorsa, kaynak eksikliği ve beraberinde getirdiği her şey de nesilden nesile geçiyor. Yoksulluğun içine doğduysan kaçmak da git gide zorlaşır. Düzeltilmesi gereken şey, yoksulluğun veya refahın nesiller arası aktarımı ve bu ancak, muhtemel plan ve çözümün eşit derecede uzun vadeli olarak ele alınmasıyla mümkün olur.

Verilen birçok tavsiyeden biri, çocuk yardımını ve Genel Kredi'yi (Birleşik Krallık'ta vatandaşların yaşam masraflarının karşılanmasına yardımcı olmak amacıyla verilen sosyal yardım -çn.) artırarak (ki bunlar önerilen düzeltmelerden daha ivedi olanlar) sosyal güvenlik ağının önemli ölçüde geliştirilmesidir. Raporun yazarları daha uzun vadede, kamu hizmetlerinde kemer sıkma politikaları adına gidilen kesintilerin tersine çevrilmesi çağrısında bulunuyor. Çelişkili bir şekilde kamu hizmetlerinde yapılan bu kesintilerin en ağırları, çoğunluğu kuzeyde yer alan en muhtaç bölgelerde gerçekleşti. Her bir sterlinlik kesinti için verimlilikte 3,17 sterlin (yaklaşık 32 TL) kaybedildiği tahmin ediliyor.

Sağlık ve ekonomi iç içedir, biri olmadan diğeri anlamsızdır. Kuzeyde yıllar boyu devam eden yetersiz yatırımlar ülke için maliyetli. Yazarlar, kuzey bölgelerindeki zayıf akıl sağlığına bağlı olarak tahminen 5 milyar sterlin (yaklaşık 50 milyar TL) kaybedildiğini aktarıyor. Kişisel acının ötesinde, 5 milyar sterlinlik akıl sağlığı cezası, bu dengesizliği düzeltmenin hem ekonomik hem de insani bir zorunluluk olduğunu gösteriyor.

Bu arada, raporun pandeminin sadece temmuza kadar olan birinci dalgasını kapsadığını da unutmayın. Hükümetin kuzeydeki akıl sağlığı servislerine yatırım yapmayı seçmesi halinde kaçınılabilecek daha çok ekonomik maliyet olacak. Bu, Kuzey ve güney arasında saatte 4 sterlinlik (yaklaşık 40 TL) mevcut verimlilik açığını daraltmanın sadece bir yolu.

Elimizden gelen tek şey, iktidardakilerin bu raporu okuyup anlamlı bir yanıt vermesini ummak. Hükümetteki birçok kişinin hayat tecrübesi raporda vurgulanandan tamamen farklıyken raporun içeriğinin onlar için ne kadar soyut kaçacağı düşünüldüğünde, bunu hayal etmek zor. Bu yapısal eşitsizlikleri kırmak için gereken "çok azimli" ve ateşli gayret, siyasetçiler tarafından değil konuşmakla kalmayıp icraatta da bulunan Marcus Rashford (Manchester United’lı İngiliz futbolcu –çn.) gibi yaşanmış tecrübeleri olanlar tarafından sergileniyor.

Bu rapora sıcak sözlerle yanıt vermek yeterli olmayacak. İyi kaynaklara dayanan ve düşünülmüş uzun vadeli taktiksel bir plana ihtiyaç var.

 

independent.co.uk/independentpremium/voices

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU