Kuzey Afrika’da tansiyon yükseliyor: Cezayir ile Fas arasındaki gerilim yeni cephelere gebe!

Fas’ın Resmî Gazete'de yayımlanan kararında, “Kamu yararı, bu amaç için gerekli olan mülklerin kamulaştırılmasını gerektirir” ifadesine yer verildi. Kararda yer alan binalar arasında Cezayir'e ait gayrimenkuller de yer aldı

Başkentteki bir caddede dalgalanan Cezayir bayrakları (Reuters)

Fas basınında çıkan haberlere göre, Rabat'taki Cezayir Büyükelçiliği’ne ait gayrimenkullere el konulması hamlesinin ardından iki ülke arasındaki gerilim yeni bir aşamaya girerken, Cezayir Dışişleri Bakanlığı’nın kınadığı bu eylem ‘provokasyon’ olarak nitelendirildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Fas'ın Resmî Gazete'de yayımladığı kararla Dışişleri Bakanlığı binalarının genişletilmesine yönelik projeyi duyurmasının ardından Cezayir, bu hamleyi ‘yeni bir gerilim aşaması ve devletlerin diplomatik temsilciliklerinin kutsallığı ve korunması görevinin açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi.

Fas’ın Resmî Gazete'de yayımlanan kararında, “Kamu yararı, bu amaç için gerekli olan mülklerin kamulaştırılmasını gerektirir” ifadesine yer verildi. Kararda yer alan binalar arasında Cezayir'e ait gayrimenkuller de yer aldı.

Cezayir tarafından yapılan açıklamada bu olay ‘tam teşekküllü bir soygun’ olarak nitelendirildi ve Cezayir hükümetinin ‘bu provokasyonlara uygun gördüğü tüm yollarla karşılık vereceği’ belirtildi. Ayrıca, çıkarlarına saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla, özellikle Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde, mevcut tüm yasal yol ve yöntemlere başvurulacağı ifade edildi.

Arap Dünyası Haber Ajansı (AWP) dün (Pazartesi) yayınladığı bir haberde, siyasi analist ve Cezayir Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Tevfik Bukaide'nin iki ülke arasındaki ilişkilerin gidişatı konusunda uyarıda bulunduğunu ve bunun ‘iki kardeş ülke arasında savaş alametleri’ taşıdığını söylediğini aktardı.

Bukaide, Dışişleri Bakanlığı'nın bu hareketi kınayan açıklamasında ‘mütekabiliyetten bahsedilmediğini, daha ziyade mülklerini korumak için uluslararası kuruluşlara başvurulduğunun belirtildiğini’ söyledi. Bukaide bu tepkiyi ‘gerginliği artırmaktan kaçınmak için atılmış olumlu bir adım’ olarak nitelendirdi.

Cezayir'in tek taraflı olarak aldığı kararın, özellikle Kabiliye bölgesinde 100'e yakın kişinin hayatına mal olan tarihindeki en kötü orman yangınları sürecine denk gelmesi nedeniyle Cezayir ile Rabat arasındaki diplomatik ilişkiler 24 Ağustos 2021'den bu yana kesilmiş durumda.

Cezayir makamları, Fransa'da sürgünde bulunan eski Kabiliye şarkıcısı Ferhat Muheni liderliğindeki Kabiliye Kendi Kaderini Tayin Hareketi (MAK) adlı ayrılıkçı bir örgüt de dahil olmak üzere ‘terörist’ grupları bu yangınların arkasında olmakla suçladı.

Cezayir MAK'ı, İngiltere'de ikamet eden eski diplomat Muhammed el-Arabi Zitut liderliğindeki İslamcı eğilimli Reşad hareketi ile birlikte terör örgütü olarak tanımladı.

İki ülke arasında zaten ‘soğuk’ olan diplomatik ilişkileri koparma hamlesi, Cezayir'in Rabat'ın MAK'ı desteklediğine dair şüphelerinden kaynaklanıyordu ki bu şüpheler eski Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra tarafından açıkça dile getirilmişti. Lamamra ayrıca Fas'ı “Cezayir'e karşı düşmanca eylemler durmadı” diye suçlamıştı.

Cezayir, Rabat'ı sadece ayrılıkçı hareket MAK’ı desteklemekle değil, aynı zamanda İsrail'in Fas topraklarından kendisini tehdit etmesine izin vermekle de suçluyor.

Bu, İsrail'in Afrika Birliği'ne (AfB) gözlemci üye olarak kabul edilmesine karşı Cezayir öncülüğünde başlatılan kampanyaya yanıt veren dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in 12 Ağustos 2021'de Fas'a yaptığı ziyaretle aynı zamana denk geldi. Lapid bu ziyarette “Fas’ın, İran'a yakınlaşan ve şu anda İsrail'in AfB'ye gözlemci üye olarak kabul edilmesine karşı kampanya yürüten Cezayir devletinin bölgedeki rolüne ilişkin endişelerini paylaşıyoruz” açıklamasında bulundu.

Aynı yılın Ekim ayında Cezayir, Trans-Sahra Gaz Boru Hattı üzerinden İspanya'ya gaz sevkiyatını durdurarak komşusuna ekonomik yaptırımlar uygulama kararı aldı. Bu hat Fas'a taşınan miktarın yüzde 7’si oranında fayda sağlıyordu ve Fas'a yılda üç milyar metreküpten fazla gaz sağlıyordu ki bu da iç gaz talebinin yaklaşık yüzde 65'ine tekabül ediyor.

Ancak krizin kökleri daha da eskiye dayanıyor. 1994 yılında Marakeş'te bir otelin bombalanmasının ardından Fas Kralı 2. Hasan'ın Cezayirlilere Fas topraklarına girmeden önce vize uygulamasının ardından iki ülke arasındaki kara sınırı kapatılmıştı.

O dönemde Cezayir, İslami Selamet Cephesi'nin çoğunluğu kazandığı bir parlamento seçiminin sonuçlarının iptal edilmesinin ardından 1992'de seçim sürecinin askıya alınmasından bu yana kendisini rahatsız eden bir güvenlik krizinden mustaripti.

Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zerval, Kral 2. Hasan'a 1994 yılından itibaren iki ülke arasındaki kara sınırının kapatılacağını duyurarak yanıt verdi.

İki ülke daha önce askerî açıdan karşı karşıya gelmişti. İlki, Cezayir'in bağımsızlığından bir yıl sonraydı ve bunun nedeni, 1972'de merhum Cezayir Cumhurbaşkanı Huari Bumedyen ile Fas Kralı 2. Hasan arasında yapılan bir anlaşmayla çizilen sınırlar konusundaki anlaşmazlıktı.

İki taraf arasındaki çatışmalar 1976 yılında Fas ordusunun Cezayir raporlarına göre, Batı Sahra'da bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan Polisario Cephesi kamplarına insani yardım götüren Cezayir askerlerine saldırmasıyla yeniden başladı.

Cezayir o zamandan bu yana Batı Sahra'nın bağımsızlığını isteyen Polisario Cephesi'ne desteğini açıklarken, Sahra topraklarının yaklaşık yüzde 80'ini kontrol eden Fas, onlara Rabat’ın egemenliği altında özerklik vermek istiyor.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun Mart 2023'te, iki ülke arasındaki ilişkilerin ‘geri dönüşü olmayan’ bir noktaya ulaştığını söyledi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU