Erdoğan: Sadece 8 Mart değil kalan 364 gün de kadınların günü olmalı

"Her kim kadın hakları konusunda eski Türkiye'den övgüyle bahsediyorsa sizlerin mücadelesine kara çalıyordur"

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Güçlenen, Türkiye'ye Güç Veren Kadınlar Programı'nda konuştu.

Konuşmasında, “Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır” diyen Erdoğan, “Vatanımız için canlarını ortaya koyan tüm yiğit kadınları rahmetle anıyorum. 81 ilimizde anne olarak kardeş olarak hayatımıza anlam katan kadınlarımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.

“Kendimizi bugüne kadar asla sloganlara hapsetmedik” diyen Erdoğan, “Kadın politikalarında her zaman en idealin, en iyinin; ülkemiz, milletimiz ve kadınlar için en hayırlı olanın peşinde koştuk. Kadınların, şahsi hayatımızın yanı sıra devletimiz, milletimiz ve insanlığa yaptığı katkılar yılda sadece bir güne hapsedilemeyecek kadar büyüktür, önemlidir, kıymetlidir” ifadelerini kullandı.

Erdoğan şöyle devam etti:

Kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda daha aktif rol almaları, hak, fırsat ve imkânlardan adil bir şekilde faydalanmaları için ne gerekiyorsa yaptık ve yapacağız. Amacımız, sırasıyla kadını, aileyi ve ülkemizi güçlendirmektir.

Kadınlarla buluşmalarımızda şiddetin önlenmesinden hak ve özgürlüklere kadar strateji belgeleri açıkladık. Daha aktif rol almaları için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız. Amacımız kadını, aileyi ve ülkemizi güçlendirmektir. Bizim inancımızda aile toplumun temel direğidir. Yer yüzüne indirilen insanlar olan Hz. Adem ve Hz. Havva ilk ailedir. Aile bireyleri ayakta tutmuş. Ailenin zayıfladığı dönemlerde kadın erkek çocuk fark etmeksizin tüm bireyler de kötüye gitmiş, toplum kan kaybetmiştir. Güçlü aile geleceğimizin de garantisidir. Aile ile kadını ayıran, kadın ve aile arasında duvarlar koyan her türlü anlayışı reddediyoruz. Ülkemizde aile kavramına karşı alerjisi olan bir kesim eskiden beri var. Bakanlığımızın adında yer alan aile kavramından bile rahatsız oluyorlar. Kendi kalıplarına uymayan herkesi ötekileştirenler yine bunlardır. AB kurumlarından İsrail'e destek dışında beyan duydunuz mu? Suriye'den Filistin'e kadar on binlerce kadın ve çocuğun katledilmesine tepkisiz kalanları diğer konularda biz nasıl ciddiye alacağız. Bizim inancımız cenneti altına ayakları altına sermiştir. Nene Hatun'dan Kara Fatma'ya kadar kadın kahramanlarımızın mücadelelerini biz nasıl unutabiliriz. 15 Temmuz gecesi ellerinde bayraklarla darbecilere meydan okuyan kadınların cesaretini nasıl görmezden geliriz.

“Her kim kadın hakları konusunda eski Türkiye'den övgüyle bahsediyorsa sizlerin mücadelesine kara çalıyordur”

“Önümüze çıkartılan engellerin üstesinden siz kadınların desteğiyle geldik. Yürek yüreğe omuz omuza verdik” diyen Erdoğan, “Her kim kadın hakları konusunda eski Türkiye'den övgüyle bahsediyorsa sizlerin mücadelesine kara çalıyordur. Sizler bugünkü haklarınızı üniversite kapılarında gözyaşı dökerek, işten atılarak, darbecilere cesaretle meydan okuyarak yani hep mücadeleyle elde ettiniz. Sizlerin bu asil ve zorlu mücadelesine sahip çıktık. Kadının statüsünün güçlendirilmesi, kadınlara, iş eğitimi temsil ve diğer alanlarda destek verilmesi konusunda neler yaptığımızı en iyi sizler biliyorsunuz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan programın ardından TÜGVA Gençlik Buluşması'nda da konuştu.

Erdoğan şunları kaydetti:

Gazze'deki zulüm, bırakınız kalple buğzetmeyi dille değiştirme safhasını bile geride bırakmıştır. İsrail'in soykırım politikasına karşı insanlığın yekpare bir şekilde eyleme geçmesi gerekiyor.

Netanyahu yönetimiyle yan yana anılmak bile başlı başına ağır bir cezadır, utanılacak bir ayıptır. İsrail'e cesaret ve destek veren Amerika ve Avrupa devletleri, tarihe kadın ve çocuk katillerinin hamisi olarak kaydolmuşlardır.

Bu ülkede siyaset yaptığı halde çıkıp utanmadan Hamas'a terör örgütü iftirası atan İsrail muhiplerine asla ve asla aldırmayın. Hamas, bunların iddia ettiği gibi bir örgüt kesinlikle değildir. Bilakis canları pahasına vatanlarını ve topraklarını savunan bir direniş hareketidir.

Tüm büyük zalimler gibi siyonizm adına çocuk, kadın katliamları yapan, kendilerini savunma imkanı olmayan masumlara zulmeden İsrail yönetimi de korkaktır. Filistinli kardeşlerimiz arasında vahdetin sağlanması için de tüm taraflarla görüşüyoruz.

"Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlere 22 gün kaldığını anımsatarak, 22 günü en güzel şekilde değerlendirerek, gerek ana kademe, gerek kadın kolları, gerek gençler, beraberce bir çalışmayla inşallah gerekli cevabı sandıkta vereceklerini dile getirdi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ardı arkası kesilmeyecek şekilde çalışmalarımı sürdürüyorum. Adeta nefes almaksızın koşturuyoruz. Çünkü benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim ama buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak. Onun için de hazırlıklarımızı buna göre yapıp, adımı da buna göre atmamız lazım ki çok farklı bakanlara karşı gereken cevabı istiyoruz ki 31 Mart akşamı verelim. 1 Nisan'dan itibaren de yeni bir dönemi inşallah başlatalım.

 

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU