Libyalılar, Kaddafi rejiminin devrilmesi sırasında 14 sivili öldürmekle suçlanan Danimarka'ya dava açacak

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu Başkanı Hamza, “Danimarka'ya ve tüm masum insanların öldürülmesine katılan ülkelere karşı Libya'daki resmi otoritenin dava açması bir görev haline geldi” dedi

Eski Libya'nın Devlet Başkanı Muammer Kaddafi / Fotoğraf: Reuters

Libyalı politikacı ve insan hakları savunucuları, NATO’nun Muammer Kaddafi rejimini devirmek amacıyla 2011 yılında ülkeye düzenlen saldırılara katılan Danimarka'nın 14 sivili öldürüldüğünü açıklanmasının ardından Danimarka'ya dava açılmasını talep ediyor.

Danimarka Savunma Bakanlığı, 2011 yılında Libya’da çıkan protestolar sırasında NATO'nun düzenlediği saldırılarda, 14 Libyalı sivilin öldürüldüğünü, Danimarka’nın o dönem Libya'ya yönelik düzenlediği hava saldırılarının yeniden inceleme kararı aldığını belirtti. Bakanlığın açıklaması geçtiğimiz hafta The Guardian gazetesi, Danimarka, hava kuvvetlerinin Libya'ya düzenlenen ve 14 sivilin ölümüyle sonuçlanan saldırılara katıldığını kanıtlayan gizli bir belgenin ardından geldi.

Libya Halkın Sesi Partisi Başkanı Fethi Ömer eş-Şibli: “Danimarka Savunma Bakanlığı'nın 14 Libyalı sivilin öldürülmesiyle ilgili açıklaması, sivillere ve masum insanlara karşı işlenen ağır ihlallerin göstergesidir. Danimarka'nın Libya'daki ihallerde rolü araştırılmalı ve cezalandırılmalıdır” dedi.

Parti açıklamasında, "Libya Barosu'na, Danimarka'ya karşı Uluslararası Adalet Divanı ve Avrupa Mahkemesi'nde dava açılmasını hızlandırması ve bu suçlardan dolayı Libyalıların ailelerine tazminat talebinde bulunması" çağrısında bulunuldu. Açıklamada Başsavcı Sıddık es-Sur’a, "bu davayla ilgili her türlü yasal tedbiri alma" çağrısında da bulunuldu.

Birçok Libyalı, Kaddafi rejimini devirme girişimleri sırasındaki hava saldırılarında can kayıpları, altyapı ve devlet kurumlarının tahrip edilmesiyle ilgili olarak NATO ülkelerini suçluyor.

Libyalı politikacılar birçok kez NATO'yu, ülkeyi kaosa sürüklemekle suçlayarak, düzenlenen askeri saldırıların sorumluluğunu üstlenmeye çağırmıştı. Bu çağrılar sonuçsuz kalsa da Libya kurumlar, Danimarka'ya hesap sormak için hazırlıklarını sürdürüyor.

Saldırılarda trajik bir şekilde ölen mağdurların aileleri için adaleti sağlamanın tek yolunun dava açmak olduğunu belirten Halkın Sesi Parti, dava Libya'ya yönelik NATO saldırısında yaşanan ihlallerin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunacağı ifade edildi.

Eş-Şibli, Danimarka'yı "işlediği suçlardan sorumlu tutmanın, bu tür ihlallerin gelecekte tekrarının önlenmesine ve mağdurların ailelerine maddi tazminat ödemeye zorlanmasına katkıda bulunacağını" kaydetti. Libya Barosu'na, Danimarka'ya karşı bu davayı açma çabalarında tam destek verileceği sözünü vererek, öldürülenlerin aileleri ve adaletin sağlanması için her türlü çabayı göstermesi çağrısında bulundu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 14 Mayıs 2012'de yayınlanan raporuna göre NATO hava saldırılarında üçte biri 18 yaşın altındaki çocuklar olmak üzere 72 sivil öldürüldü. Raporda belgelenen en ciddi ihlalinin, Trablus'un 160 kilometre doğusundaki Zelitın kasabasının güneyindeki Macir köyünde 8 Ağustos gecesi meydana geldiği, 34 kişinin öldürüldüğü ve 30'dan fazla kişinin yaralandığı olay olduğu belirtildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu Başkanı Ahmed Abdülhakim Hamza, “Danimarka Savunma Bakanlığı'nın açıkça itirafının ardından, Danimarka'ya ve tüm masum insanların öldürülmesine katılan ülkelere karşı Libya'daki resmi otoritenin dava açması bir görev haline geldi” dedi.

Hamza, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda: "Kurbanların ailelerinden özür dilenmesi, yaşananların tekrarlanmayacağına dair garanti verilmesi, yıkımının etkileri bugün de devam eden bu saldırılarla ilgili olarak maddi ve manevi tazminat talep edilmesi gerekiyor" dedi.

Uluslararası koalisyonun Libya'ya yönelik saldırılarında uranyum ve uluslararası alanda yasaklanmış bombaları kullandığını belirten Ahmed Abdulhakim Hamza bu iddiasını tümör ve kanser hastalıklarının yayılmasına dayandırıyor. Uluslararası Adalet Divanı önünde ülkesinin haklarını talep etmek için Libyalıların sesini küresel medyaya ve uluslararası insan hakları örgütlerine aktaracak bağımsız bir ulusal örgüt kurmanın önemini vurgu yaparak sözlerini tamamladı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, 7 ay süren harekât sırasında NATO'nun Libya'ya karşı başlattığı 9bin 700 hava taarruzu ve 7 bin 700 hassas güdümlü füzenin atıldığını açıklamıştı.

Batı medyası, NATO'nun Ortadoğu ve Kuzey Afrika İşleri Dairesi Başkanı Nicolas de Santos'un, 2018'de NATO'nun Libya'yı bombalarken hata yaptığını kabul ettiğine dikkat çekiyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Libya'daki saldırıların ardından hazırladığı raporda, NATO’ya "savaş kanunlarının ihlal edildiğine ilişkin inandırıcı iddialar hakkında şeffaf ve tarafsız soruşturmalar yapılması, cezai kovuşturmanın başlatılması ve disiplin tedbirlerine ilişkin tavsiyeleri de içerecek şekilde sonucunun açıklanması" gerekliliğine ilişkin tavsiyeler yer alıyordu.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU