Türk askeri ve Ömer Muhtar aynı fotoğrafta mı?

Ömer Muhtar ve Türk askerini aynı kadrajda gösteren bir fotoğraf da son derece ilginç. 1911 direnişinde içinde Senusi Cemaati liderleri ve Mustafa Kemal'in de bulunduğu fotoğrafta sağdan beşinci kişinin "Çöl Aslanı Ömer Muhtar" olduğu düşünülüyor

1911 yılında İtalyanlar Trablusgarp'ı işgal ettiklerinde içlerinde Enver Paşa, Mustafa Kemal Paşa, Süleyman Askeri ve Kuşçubaşı Eşref gibi Türk tarihine damgasını vuran isimler yerel halkla beraber güçlü bir direniş başlattı.

Bu süreçte direniş öyle başarılı oldu ki İtalyanlar bölgedeki Türk subaylarının geri çekilmesi için İstanbul Boğazı'nı muhasaraya almaya teşebbüs edecekti.

Balkan Harbi ile beraber birçok önemli subay bölgeden çekilmişti ama Trablusgarp ile Türkler arasındaki rabıta 1918'e kadar devam etmişti. 

Son Türk subayı ancak Mondros Mütarekesi ile silah bırakmış ve İtalyanlar yerine Fransız birliklerine teslim olmayı tercih etmişti.

Bu süreçte Ömer Muhtar da yaklaşık bin kişilik gönüllü askeri ile Enver Paşa'nın komutasında Türk askeri ile İtalyanlara karşı omuz omuza savaşmıştı. 
 

ömer muhtar 1.jpg
Ömer Muhtar

 

Ömer Muhtar, bilhassa Cihan Harbi'nden sonra Şeyh İdris Senusi'nin vekili olarak başlattığı direniş tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlığı ihtiva eder. 

Enver Paşa'nın ağabeyi Nuri Paşa direnişe silah sevk etmek için 1922 yılında Ömer Muhtar ile Mısır'da bir görüşme gerçekleştirmiş; ama anlaşıldığı üzere bu teşebbüs başarılı olamamıştı. 

Bazı tarihçilere göre; Ömer Muhtar, Mustafa Kemal Atatürk ile cumhuriyet sonrası temas kurmaya çalışmış; ancak yazdığı mektuplar İtalyan kuvvetlerince ele geçirilmişti.
 

 

Atatürk'ün ise Ömer Muhtar'ın direnişine dair doğrudan ya da dolaylı bir temasını gösteren herhangi bir delil elimizde bulunmuyor. 

Ömer Muhtar ve Türk askerini aynı kadrajda gösteren bir fotoğraf da son derece ilginç.

1911 direnişinde içinde Senusi Cemaati liderleri ve Mustafa Kemal'in de bulunduğu fotoğrafta sağdan beşinci kişinin "Çöl Aslanı Ömer Muhtar" olduğu düşünülüyor.
 

kadraj -.jpg
Fotoğrafta solda oturanlardan dördüncü kişi Mustafa Kemal Paşa, sağda ayaktakilerden beşinci kişi iise Ömer Muhtar

 

İlgili fotoğrafı Türkiye'deki önemli Ortadoğu uzmanları ve Libyalı bazı tarihçilere gösterip ne düşündüklerini sordum.

Fotoğrafı inceleyen hiçbir uzman doğrudan "Ömer Muhtar değil" deyip kestirip atamadı. 

Öncelikle Ömer Muhtar olmasının düşük ihtimal olduğunu belirten uzmanların görüşünü aktaralım.

Özetle şu görüşler öne çıktı:

Fotoğrafta görüleceği üzere Senusi liderleri çarşaf ve cübbeleri ile örtünmüş vaziyetteler. Eğer ki bu aniden gelişen bir fotoğraf çekimi değilse Ömer Muhtar'ın yerel kıyafetleri olmadan o mecliste bulunması mümkün görünmüyor.

Fotoğraf kalitesi kötü olsa da fotoğraftaki kişi Ömer Muhtar'a göre fazla esmer.


İçlerinde Turan Kışlakçı, Müfid Yüksel gibi Türk uzmanlar ve Ömer Muhtar'ın akrabası da olan bazı Libyalı aydınlar ise tereddüte mahal vermeden fotoğraftaki kişinin Ömer Muhtar olduğu kanısında. 

Velhasıl, Ömer Muhtar gibi şeref abidesi bir şahsiyet ile Türk askerini aynı kadrajda görmek bile bizler için bir kıvanç sebebidir.

Tarihi kayıtlarda Ömer Muhtar'ın Türklerle omuz omuza düşmana karşı savaştığını biliyoruz.

Keşke bunu daha fazla belgelendirebilecek fotoğraf ve kaydı sonraki nesillere, yani bize, kalabilseymiş demekten kendimizi alıkoyamıyoruz.
 

Muhammed Esed.jpg
Muhammed Esed

 

Sözü Muhammed Esed'in Ömer Muhtar ile yaptığı görüşmedeki konuşmalar ile tamamlayacak olursak:

- 'Sen de görüyorsun ya evlât, gerçekten biz artık bize tanınan vadenin sonuna gelmişiz.'

Ve gözlerime bakarak içimden geçenleri okurmuşçasına ekledi:  

- 'Savaşıyoruz; çünkü düşmanı bu topraklardan söküp atmaya, ya da bu uğurda ölünceye kadar imanımız ve özgürlüğümüz için savaşmak zorundayız. Başka yolu yok. Allah'a aitiz ve ona döneceğiz. Kadınlarımızı, çocuklarımızı Mısır'a gönderdik ki, Cenabı Allah bizi ölüme çağırdığı zaman arkamıza dönüp bakmayalım.'

Karanlık göğün bir yerinden boğuk bir motor sesi işitildi. Ömer Muhtar'ın adamlarından biri hemen davranıp ateşin üzerinde kum attı.

Ay ışığıyla hafifçe ağaran bulutların orada belli belirsiz bir uçak karartısı göründü ve gittikçe alçalan bir uçuşla üzerimizden geçerek, doğuya doğru uzaklaştı. 

- 'Ama henüz imkân varken' diye atıldım; 'Sen ve mücahidler Mısır'a geçseniz daha iyi olmaz mı? Çünkü Mısır'daki Sireneykalı mültecileri bir araya toplayıp daha etkili bir kuvvet oluşturmanız da pekâlâ mümkün. Bu mücadeleye halkın kendini toparlaması için bir süre ara verilebilir ve verilmelidir de... Ve eminim ki, Mısır'da İngilizler, İtalyanların böyle koltuklarının dibinde güçlü bir durumda olmalarını istemezler ve Allah bilir ya; onları düşman olarak görmediğinize inandırdığınız takdirde belki Mısır'da yapacağınız hazırlık çalışmalarına da göz yumabilirler.'

 - 'Yo, evlât, yo, bunun için artık çok geç. İngilizlere gelince, onlar Mısır halkına da ışık tutabilecek bir bağımsızlık kavgasının Libya'da zaferle bitmesine asla göz yummak istemezler. Bizim için parmaklarını oynatmaz İngilizler. İtalyanlar ise artık bu işi bitirmeye ve gelecekteki bütün mukavemet imkânlarını şimdiden yok etmeye kararlılar. Ben ve adamlarım tutup Mısır'a gidecek olsak bir daha buralara dönemeyiz. Öyleyse, halkımı nasıl terk ederim, Allah'ın düşmanları onların canına okurken nasıl başsız bırakırım onları?'

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU