1 Ocak 2023 tarihinde Brezilya Devlet Başkanlığı görevini devralan Lula da Silva'nın koltuğa oturmasının üzerinden bir yıl geçti.

78 yaşında, tabiri caizse ihtiyar bir delikanlı olarak, görevinin ilk yılında kararlı ve azimli bir duruş sergilediği muhakkak.

Zira, henüz göreve gelişinin ilk günlerinde, Lula'nın selefi Jair Bolsonaro'nun destekçileri Kongre binasını ve yüksek mahkeme binasını basmıştı.

Koyu bir Trumpist ve Trump'ın yakın dostu olan Bolsonaro'nun aşırı sağ görüşlü taraftarlarının yaptığı bu kalkışma, 6 Ocak 2021'de gerçekleşen meşhur ABD Kongre baskınını andırıyordu.

Ancak hiç kuşkusuz, büyük bir devlet tecrübesi olan ve daha önce iki dönem daha devlet başkanlığı yapmış olan Lula, son derece soğukkanlı şekilde hem temsilciler meclisini hem senatoyu somut şekilde bilgilendirerek hem federal yüksek mahkemeyle sürekli olarak iletişim sağlayarak, tüm idari yöneticileri, valileri, güvenlik güçlerinin yöneticilerini toplayarak hızlı bir eşgüdüm ve koordinasyon oluşturdu.

Neticede kendisine ve kamu düzenine karşı yapılan bu kalkışmayı kolaylıkla alt edebildi.

Hiç kuşkusuz bu olay Lula'nın ilk sınavıydı ve ciddi bir kırılma noktasıydı. 

Lula, büyük bir ihtimalle siyasi kariyerinin son evresinde.

Dolayısıyla geçmişin ve bugünün güncel sorunlarını aşmak için, görevinin ilk yılında yeni bir ekonomi ve kalkınma politikasını devreye sokmak için yoğun bir çaba sarf etti.

Ayrıca diğer Latin Amerika ülkeleriyle işbirliği ve eşgüdüm politikasını yeniden canlandırmak için Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğunun (CELAC) 7. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılım sağladı.

Lula'nın bu tutumu da oldukça önemli ve stratejik bir hamleydi.

Unutmamak gerek; önceki Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, Küba ve Venezuela'nın katılımı nedeniyle 2019'da CELAC'tan ayrılmıştı.

Lula'nın yurtdışı temasları da ezber bozan nitelikteydi.

Mesela, geçtiğimiz 28 Kasım'da yaptığı Suudi Arabistan ziyareti de jeostratejik açıdan oldukça etkili bir hamle olmuştu.

Zira, Brezilya'nın geleceği açısından son derece önem arz eden, enerji, tarım ve sanayi sektörlerine ilişkin pek çok yatırım ortaklığı bu ziyarette gündeme gelmişti.

Ayrıca, Brezilya Maden ve Enerji Bakanlığı ile Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı arasında bir mutabakat memorandumu imzalanmıştı.

Elbette ki bu imza, Brezilya açısından, yeni bir jeopolitik sürecin de başlangıcı oldu. 

Tüm bunlara ilaveten, Lula da Silva, ülkesinin savunma alanında da caydırıcı olabilmesi için, bir 'Büyüme Hızlandırma Programı'nı yürürlüğe soktu.

Bu program kapsamında İsveç uzay ve havacılık şirketi SAAB (Svenska Aeroplan Aktie Bolaget) tarafından üretilen 40 adet Gripen E çok maksatlı savaş uçağının tedarik edilmesine karar verildi.

Şu ana dek 9 adet Gripen E savaş uçağı Brezilya Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi.

Teknik, operatif ve taktik açıdan oldukça kabiliyetli olan bu uçağın tedarik edilmesinin Brezilya'nın Amerika kıtası genelindeki caydırıcılığını da artıracağı bir gerçek.

Dolayısıyla Lula'nın bu hamlesi de rasyonel ve jeostratejik bir öneme sahip.

Nihayetinde Lula, Brezilya'nın kalkınması ve refahı için yeni ekonomik fırsatların ve yeni projelerin temellerinin atıldığı bir görev yılını geride bıraktı.

Genel olarak iyi bir sınav verdiğini söyleyebiliriz. İlerleyen süreçte neler olacağını ise hep beraber göreceğiz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.