Lider doğulur mu, olunur mu?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

"Lider olunur mu, yoksa doğulur mu" sorusu liderliğin kendisi kadar eski.

Kimi insanlar dışadönüklük, özgüven ve cesaret gibi, belli liderlik özellikleriyle doğmuş gibi görünse de bu özelliklere sahip olup da asla liderlik etmeyen birçok insan var.

Yani doğuştan gelen özellikler kişiyi tek başına bir lider yapmaz. 

"Lider doğulur, olunmaz" sözü tanıdığımız veya birlikte çalıştığımız birçok lider için geçerli değil.

Liderliğin genlerden geldiğini savunanlar olsa da etkili liderlik, gereken becerileri kazanmak için çalışmayı gerektirir.

Lider olarak doğmasa da sürekli ve tutarlı sıkı çalışma ve başarma azmi ile çevrelerindeki doğru türden insanların rehberliği ile desteklenen, daha iyi bir lider olmak için iç gücünü geliştiren ve başarılı olan liderler var.

Bu da bize liderliğin öğrenilebilir olduğunu ancak pratik gerektiren bir beceri olduğunu gösterir.

Çoğu zaman gerçek liderlik, büyük bir lideri dinleyerek değil, onu izleyerek, takip ederek öğrenilir.

Tam da bu noktada lider olmak isteyenlere bir ipucu vermek isterim:

Birinin size nasıl liderlik edileceğini öğretmesini beklemeyin. Büyük bir lideri takip edin ve nasıl liderlik ettiklerine dikkat edin.

Yoğun bir şekilde dinleyin, yakından izleyin, özelliklerini benimseyin ve sonra onları kim olduğunuza göre uyarlayın.

Diğer insanlar lider olmanıza yardımcı olabilir ama sadece yardımcı olabilir.

Gerçekten liderlik edip etmemeniz, büyük ölçüde kendiniz için verdiğiniz kararlara bağlı gelişir. 

  • Kendisini tanımayanların, sağlam ilişkiler kurmak için gereken güveni oluşturması güçtür. Bu nedenle öz-farkındalık, etkili liderlik için çok önemli bir niteliktir. Öz farkındalık ile liderlik becerilerini sürekli geliştirme hedefiyle kendi güçlü ve zayıf yönlerini göz önünde bulundurmak önemlidir. Çünkü, öz-farkındalık, liderlerin sürekli büyümesini ve gelişmesini sağlar. Liderler, güçlü ve zayıf yönlerini anlayarak iyileştirme alanlarını belirleyebilirler. Daha sonra uygun önlemleri alabilirler.
     
  • Kişisel farkındalık, duygusal zekânın temel taşıdır. Duygusal zekâya sahip liderler, kendi duygularını doğru bir şekilde algılayabilir ve anlayabilirler. Tepkilerini etkili bir şekilde düzenlemelerine izin veren şey budur. Bu beceri, yüksek basınçlı durumlarda çok önemlidir. Liderlerin sakin kalmalarına ve rasyonel kararlar almalarına yardımcı olur.

Ancak büyük bir egoya sahip olup alçakgönüllülükten yoksun olanlar, kendi zayıflıklarını görmezler ve bu nedenle asla gelişemezler.

Öz farkındalık, bugün içinde çalıştığımız sürekli değişen iş ortamında hiç bu kadar önemli olmamıştı.

Bu nedenle, asıl cevap ortada bir yerdedir. Bir kişi etkili bir lider olmak için bazı liderlik niteliklerini miras alabilir ve geri kalanını dünyadan öğrenebilir.

Vurgu artık liderlik özelliklerinden becerilere kaydı. En başarılı, özgün liderlerin bile beceri eksiklikleri var. Zayıf lider oldukları için değil, insan oldukları için boşlukları var.

Bu beceriler geliştirilebilir ancak lider, sürekli öğrenmeye ve gelişmeye istekli olmalı.

Boşluklarının, kusurlarının kabulü ve onları doldurma, onarma süreci liderliğin değişmezidir.

Bu nedenle lider öğrenmeyi asla durduramamalıdır ve bilmesi gereken her şeyi öğrendiğini bir an bile düşünmeyi göze almamalı. 

"Kendimi ne kadar geliştirirsem geliştireyim, eğer doğuştan belirli karakter özelliklerim yoksa asla büyük bir lider olamam" düşüncesi neyse ki doğru değil.

Her zaman bir şans var. Büyük bir lider, kendine karşı dürüsttür, zayıflıklarını ve güçlü yanlarını bilir; zayıflıklarını dengelemek için ekibini kullanır. 

Liderlik bir yarış değil; kariyer boyunca aşamalar halinde koşulan bir maratondur.

Gerçekten liderlik pozisyonunu kazanmak tutarlı bir çaba, özveri ve deneyimlerden öğrenme isteği gerektirir.

Bu, etkili bir şekilde liderlik etme, başkalarına ilham verme ve kuruluşun hedeflerine olumlu katkıda bulunma yeteneğini göstermeyle ilgili.

Kuruluşlar lider olarak doğmasa da ya da doğuştan liderlik özellikleri taşısa da öğrenme, gelişme sürecini reddetmeyen, değişimi yönlendirebilen kişilerin önünü açmalı. 

Bir liderin becerisinin nasıl elde edildiği önemli değil. Mükemmel bir lider ya da liderlik için herkese uyan tek bir yol diye bir şey yok.

Önemli olan, iş için gerekli becerilere sahip olmanız ve bu becerileri, liderlik ettiğiniz kişilerin yararına kullanmaya istekli olmanızdır.

Neyse ki bu her birimizin öğrenebileceği bir şey.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU