Expo 2030: Suudi Arabistan diplomasisinin dinamik zaferleri

Değişimin olumlu dinamiği her geçen gün Suudi Arabistan topraklarında belirginleşiyor ve hem kendi halkı hem de tüm dünya için daha iyi bir yarının müjdesini taşıyor

Fotoğraf: Ahmed Yosri/Reuters

Suudi Arabistan Krallığı, 1852 yılında Londra'da başlayan en eski ve prestijli uluslararası fuarın (Expo) organizasyonunu kazandı.

Bu, duyuru ve kazanma sevincinin ötesinde, kendisini oldukça derinlemesine konuşmayı teşvik ediyor.

Riyad, görkem basamaklarını tırmanmaya yönelik değişim ve kurtuluş vizyonu çerçevesinde uyguladığı başarılı diplomasisi sayesinde zafere ulaşmayı başardı.

Kendini küçültmeye veya şovenizme kaymadan, aksine özgün benliğine ve yenilik yapma, yenilenme ve yapıcı bir şekilde değişme yeteneğine duyduğu güvenle çağdaş dünyaya uyum sağlayabilen uluslararası bir dinamik içinde fuara ev sahipliği yapmaya hak kazandı.

Krallığın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmaya çalışarak, hangi yönde ilerlediğini görmek için 7 yıl sonra düzenlenecek fuarın "Değişim çağı: Dünyamızı geleceğe taşımak" şeklindeki sloganına bakmak yeterli.

Her düzeyde önemli olsa da bu kıymetli zafer ile ilgili özel detaylardan uzakta akla şu soru geliyor:

Rastgele, anlık bir zaferle mi karşı karşıyayız;

Yoksa iyi düşünülmüş bir planın ve (Krallık için sözlü ve fiili bir yol haritası) ile temsil edilen bir gelecek vizyonunun ürünü bir zafer ile mi?


Aslında dikkat çekici başarılar rastgele bir süreç değil, programlar belirleme ve planlama, uygulama mekanizmalarına, programlara ve son tarihlere bağlılık, bunu başarmak için arkasında hükümetin ve halkın durduğu ulusun samimi bir kalkınmasıdır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suudi Arabistan Krallığı'nın bu önemli zaferi elde etmesini sağlayan şeyin, "Vizyon 2030" hedefleri içinde insan sermayesinin ön sıralara yerleştirilmesi olduğu bir sır değil.

Bu da olayın önemini uzaktan gören, bunu gerçekleştirmek ve hayali gerçeğe dönüştürmek için çalışan kişiler ortaya çıkardı.

Krallığın gençlerine değer vermek, bu başarının kendisine atfedildiği Vizyon 2030'nun temel taşı gibi görünüyor.

Suudi Arabistan'ın FIFA Dünya Kupası (2034) organizasyonunu kazanmasıyla bir başka uluslararası hayal de yakında gerçek olacak.

Suudi Arabistan, büyümeye yardımcı olan ve olmaya da devam eden "petrol gelirlerine" ek olarak ülkeye kazanç sağlayan, hayatın her alanıyla ilgili bilgi ve yeteneklere, zihinsel beceri ve kapasitelere sahip genç bir grup insan yetiştirmeyi başardı.

Suudi Arabistan'ın geleceğinden sorumlu ve küresel rekabetlerde onu öne geçirme gayretinde olanlar, Riyad'ı dünyanın en önemli 10 ekonomisinden biri yapma çabası kapsamında, insan sermayesinin sadece sahip olduğu bilgi ve yeteneklere yahut sahip olduğu beceri, nitelik ve özelliklere odaklanmadığını fark ettiler.

Aksine bu kavram, tüm bireylerin bildiklerinden ne ölçüde istifade edebildiklerine, sahip olduklarını ekonomik faaliyetle bağlantılı bir şekilde ne ölçüde verimli kullanabildiklerine işaret ediyor.

Buradan yola çıkarak, modern Suudi Arabistan diplomasisinin, aktif ve etkili dinamikler aracılığıyla, imparatorluk tarihlerine saygı duyduğumuz rakip İtalyanların dediği gibi, "dünyanın anası Roma'dan" ve yaratıcı kalkınma deneyimin sahibi Güney Kore'den zaferi nasıl söküp aldığı anlaşılıyor.

Zaferin duyurulmasından sonra Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın sözlerini takip edenler, Suudi Arabistan'ın geleceğini güzellemelerden uzak bir şekilde göreceklerdir.

Suudi Arabistan için ufukta bir öncülük rolü şekilleniyor. Ona duyulan uluslararası güven her geçen gün birikiyor.

Bunlar, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'ı, 'Expo'nun da aralarında bulunduğu en önde gelen bilimsel forumlara ev sahipliği yapmak için ideal bir destinasyon haline getirdi.

Gelişmekte olan ulusların yaşamlarında tesadüflere yer yoktur, bunun yerine, içinde bulunduğumuz döneme dair derin bir kavrayış vardır.

Çağlar, sabit görüşlülerin zannettiği gibi ne bizden yana ne de bize karşıdır. Aksine çağa yönelik konumumuzu belirleyen biziz.

Günümüz şartlarına olumlu bir şekilde uyum sağladığımız, yaşamın yeniliklerinden faydalanmayı anladığımız ölçüde çağın koşulları değişim ve özgürleşme hareketi için uygun hale gelir.

Buradan okuyucu, Suudi Arabistan'da mevcut çağın avantajlarından yararlanan ve onun kelime dağarcığını kendi kalkınmasını gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanan bir medeniyet değişimi hareketi ile neler olup bittiğini anlayacaktır.
 


Suudi Arabistan halkı, daha iyi eğitim, sağlık ve ekonomik koşulların Krallık tarihinde hiç olmadığı kadar faydalı ve üstün olmasıyla birlikte çağın gelişmelerine uyum sağlayan, ilerleyen bir halk haline geldi.

Vizyon metodolojisi, devletin "sorun insandır, çözüm de insandır" inancına sahip kurumlar yoluyla öncelikle insan kaynaklarını, ikinci olarak da doğal kaynaklarını optimum şekilde kullanması ile gerçekleştirmeye çalıştığı bir senaryodur.

Dünya, yükseklerde uçma kapasitesine sahip bir Suudi Arabistan organizasyonu ile 2030 yılında "Expo" fuarının istisnai ve benzeri görülmemiş bir versiyonunu bekliyor.

Bu etkinliğin belki de en etkili insani özelliklerinden biri, Krallığın siyasi liderliğinin dünyanın geri kalan ülkeleriyle olumlu ve etkili bir ortaklığa olan inancından yola çıkarak, yaklaşan Riyad Fuarı'na katılmaları için 100'den fazla gelişmekte olan ülkeye destek sağlamak üzere 353 milyon dolar ayırmaya hazırlanmasıdır.

Ek olarak Suudi Arabistan, özel sektöre ve sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç sahibi ülkelere daha fazla destek sağlamayı vadediyor.

Bu, Krallığın bahsi geçen uluslararası fuarın tarihinde harika ve öncü bir versiyon sunma konusundaki kararlılığını ifade ediyor.

Suudi Arabistan'ın zafer duyurusunun analizi bağlamında bazıları şunu sorgulayabilir:

Bir propaganda eylemi mi yoksa olumsuz anlamda değil de olumlu anlamda pragmatik bir ekonomik aksiyon ile mi karşı karşıyayız?

Güvenilir ekonomi uzmanlarına ve küresel analistlere göre "Expo", şu an gelir kaynaklarını çeşitlendirmek ve petrole olan bağımlılığı azaltmak isteyen Krallık için katma bir ekonomik değeri temsil ediyor.

Krallık, platformlarının çoğu sadece altı aylık fuar süresince değil, Suudi Arabistan topraklarında kalıcı faaliyetlere dönüşecek olan büyük etkinliğe, Riyad'ın dünyanın en sürdürülebilir şehirlerinden biri olması için 92 milyar dolarlık yatırımla 68 girişimi hayata geçirerek hazırlanıyor.

Fuara ev sahipliği yapmak aynı zamanda tüketim faaliyetlerinin ve satın alma gücünün artmasına da katkı sağlıyor ve bu da başta hizmetler sektörü olmak üzere birçok sektöre olumlu yansıyor.

Dünya iklimini ekolojik değişimlerin uçurumundan kurtarmak amacıyla uluslararası tarafların "COP28 Zirvesi" çalışmaları başlarken, Suudi Arabistan da çevreyi korumaya yönelik yeşil girişimi yolunda ilerliyor ve milyarlarca ağaçlandırma projesi başlatıyor.

Değişimin olumlu dinamiği her geçen gün Suudi Arabistan topraklarında belirginleşiyor ve hem kendi halkı hem de tüm dünya için daha iyi bir yarının müjdesini taşıyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Muhamed Furkan Yeşil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU