Daha fazla kobalt için daha fazla Kongolu mu ölmeli?

Sare Şanlı Independent Türkçe için yazdı

Demokratik Kongo Cumhuriyeti dünyanın en büyük insani krizlerinden biriyle yüzleşiyor.

Afrika'nın en kalabalık ülkelerinden biri olan Kongo, çok uzun zamandır, dünya gündeminden habersizce büyük bir katliama sahne oluyor. 

Ruanda'nın, 1996 yılında Kongo'nun doğusunu işgal etmesiyle başlayan 1. Kongo Savaşı'ndan bu yana Kongo halkı, bitmek bilmeyen çatışmaların getirdiği nice sorunla mücadele ediyor.

2023 yılının ilk yarısında yerinden edilen Kongolu sayısı 1 milyonu geçti.

Kongo'nun doğal kaynaklar açısından çok zengin olan doğu kesiminde 120'den fazla isyancı grup bulunuyor.

Bu isyancı gruplar ülkenin doğu kısmında mütemadiyen çatışmalara sebebiyet vererek yerli halkın can güvenliğini tehdit ediyor. 

Batı medyası, olan bitenin Kongo'nun içindeki isyancı gruplar tarafından gerçekleştirildiğini söylüyor ama isyancı grupların arkasında Batılı ülkelerin olduğundan asla bahsedilmiyor.

Mevcut durum Kongo'nun iç meselesi gibi yansıtılarak arka planda ne olup bittiği gizleniyor.

Batı her zaman yaptığı gibi Afrikalıyı Afrikalıya kırdırarak Kongo'da iç karışıklık ve savaşların devam etmesini garanti altına alırken, ülkenin zengin doğal kaynaklarını sömürüyor.  

Fransa, İngiltere, Amerika, Çin ve İsrail gibi emperyalist ülkeler, Kongo'nun komşu ülkeleri olan Ruanda ve Uganda'yı kullanarak Kongo'nun içindeki isyancı güçlere çok ciddi fon sağlıyor.

Elbette hem Ruanda hem de Uganda, isyancı güçlerle hiçbir bağlantıları olmadığını iddia ediyor.

Batı, Çin ve İsrail, Kongo'nun madenlerinden rahatça faydalanabilmek uğruna milyonlarca insanı suistimal ediyor, isyancı gruplar aracılığıyla yıllardır yaşadıkları topraklardan kovuyor ve direnenleri de acımasızca katlediyor. 
 

Muse Mohammed_IOM.jpg
Fotoğraf: Muse Mohammed/IOM

 

İç karışıklığın asıl sebepleri: Koltan, bakır, kobalt ve diğer madenler

Demokratik Kongo Cumhuriyeti dünyanın en büyük koltan rezervlerini barındırıyor.

Koltan adındaki bu maden, bugün elektronik cihazlar için son derece elzem.

Bakır, kobalt, altın, elmas ve daha nice değerli maden Kongo topraklarında bol miktarda bulunuyor.

Ancak diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi Kongo halkı bu zenginliklerden asla faydalanamıyor.

Ülkedeki maden ocaklarının çoğu başta Çin olmak üzere Batı ülkeleri ve İsrail tarafından işletiliyor.

İsrailli iş adamı milyarder Dan Gertler, muazzam servetini Kongo'nun madenleri sayesinde elde etti.

İsmi çok sayıda yolsuzluğa ve insan hakları ihlallerine karışan Dan Gertler ve onun gibi nice isim, Kongo'nun kaynaklarını rahatça kullanmaya devam ediyor. 1

Çok uluslu şirketler, çocuklar da dahil binlerce insanı madenlerde karın tokluğuna ve insani olmayan koşullar altında zorla işçi olarak çalıştırıyor.

Çalışma koşullarına direnen ve itiraz edenler aç bırakılıyor, kadınlar tecavüze uğruyor, işkenceye maruz bırakılıyor ve nihayetinde acımasızca ölüme terk ediliyor. 2
 

Alexis Huguet_Action Against Hunger.jpg
Fotoğraf: Alexis Huguet/Action Against Hunger

 

Maden ocaklarında uzun süre çalışmanın sonucunda ağır metallere maruz kalmanın insan sağlığı üzerindeki ölümcül etkilerinden ise hiç bahsedilmiyor. 

Hiç durmaksızın devam eden şiddet olayları sonucunda 7 milyona yakın insan ülke içinde yer değiştirmek veya ülke dışına kaçmak zorunda kaldı.

Ülke içinde göç etmek zorunda kalan 4.8 milyon insanın üçte ikisi yakınlarının yanında kalarak hayatını sürdürüyor. 

Kongo genelinde çok sayıda mülteci kampı oluşturuldu. Ancak mülteci kamplarının durumu içler acısı.

Salgın hastalıklar, gıda yetersizliği ve daha nice sorun nedeniyle mülteciler çok zor günler yaşıyor.
 

Reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters

 

Birleşmiş Milletler olan bitene seyirci

Afrika'nın çoğu ülkesinde olduğu gibi Kongo'da da Birleşmiş Milletler barış güçleri sivillerin öldürülmesi karşısında etkisiz.

16 bin personeli ile 1999 yılından bu yana varlık gösteren BM barış güçleri şimdiye kadar bölgede barışa dair kayda değer hiçbir katkı sunmadı. 

Bazı BM görevlileri şiddet ve taciz gibi suçlarla görevlerini kötüye kullandı. 

Halk BM barış güçlerinin (MONUSCO) ülkeyi terk etmesi için defalarca protestolar düzenledi.

Lakin düzenlenen gösterilerde açılan ateş sonucu protestocular arasında hayatını kaybedenler oldu.3

Demokratik Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi de hiçbir fonksiyonu olmayan BM Barış Gücü'ne ülkeyi terk etme çağrısında bulundu. 

BM'nin etkisiz olduğu ülkeye son olarak Doğu Afrika Topluluğu (EAC) barış gücü gönderdi ancak Kongo yönetimi bu barış gücünün de herhangi bir katkı sağlamadığını belirterek ülkeden ayrılmaları gerektiğini açıkladı. 

İstikrarın ve güvenliğin bir türlü sağlanamadığı ve halkın acımasızca katledildiği Kongo'da neler olup bittiğini dünyaya duyurmaya çalışan gazeteciler dahi fiziksel saldırı, alıkonulma gibi birtakım engellerden kurtulamıyor. 

20 Aralık'ta seçimlerin gerçekleşeceği ülkede insani krizin çok daha hızlı artması muhtemel görünüyor.

 

 

Kaynaklar:

1. https://www.nytimes.com/2023/04/02/us/politics/dan-gertler-biden-congo-sanctions.html 
2. https://www.hrw.org/news/2022/07/14/child-labor-and-human-rights-violations-mining-industry-democratic-republic-congo 
3. https://www.trthaber.com/haber/dunya/kongo-demokratik-cumhuriyeti-lideri-bm-guclerinin-ulkeden-cekilmesini-istedi-797238.html 

https://adf-magazine.com/2023/10/chinese-mining-wrecking-lives-in-drc/
https://www.telegraph.co.uk/global-health/climate-and-people/drc-diamonds-but-its-citizens-are-starving/ 
https://www.iom.int/news/nearly-1-million-newly-displaced-drc-first-half-2023-amid-surge-violence 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU