Rus basınında Gazze savaşı: "Gazze'yi savunmak Erdoğan'ı gerçek bir halife yapacak"

Rusya basını Gazze savaşını nasıl görüyor?

Görsel: Ria Novosti / Düzenleme: Independent Türkçe

İsrail ordusu, dün gece (27 Ekim) boyunca, abluka altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 150 yerin hava saldırılarıyla vurulduğunu bildirdi.

Ordudan yapılan açıklamada, Gazze'nin kuzeyinde Hamas'ın askeri kanadı İzeddin el-Kassam Tugaylarına ait 150 yer altı hedefin savaş uçaklarıyla bombalandığını iddia etti.

Açıklamada, vurulan yerler arasında yer altı tünelleri ve altyapısı gibi hedefler olduğu, çok sayıda Kassam Tugayları mensubunun öldürüldüğü savunuldu.

İsrail ordusu, dün akşam önce obüslerle, daha sonra da savaş uçaklarıyla Gazze'nin kuzeyine yoğun saldırılar başlatmıştı.

Gazze savaşının 22'nci gününde Rusya basını ve yorumcular manzarayı nasıl görüyor?
 

Ria Novosti:

Ria Novosti’de Pyotr Akopov imzalı analiz özetle şu şekilde:
 

 

Gazze'yi savunmak Erdoğan'ı gerçek bir halife yapacak

Gelişen sürece yaptığı etkiye değer verilmeme imkanı bulunmayan başka bir ülke var: Her şey bir yana, yüz sene önce Filistin-İsrail topraklarının onun sınırları içinde olmasından ve o ülkenin Hilafet olmasından dolayı. 

Söz konusu Osmanlı hilafetinin ve Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısı olan bir ülke.
Müslüman Erdoğan'ın, İsrail'i destekleyen ve Gazze'nin bombalanmasını kabullenmeyen Batı'yı eleştirmesi şaşırtıcı değil ancak NATO saflarında bulunan bir ülkenin liderinin Batı'nın desteklemesine rağmen İsrail'in yenileceğini ifade etmesi önemli. 

Şimdi Gazze Şeridi'nde yaşanan olaylar ülkelerimizi daha da yaklaştırıyor. Çünkü Rusya ve Türkiye sadece akan kanın durmasını değil aynı zamanda Filistin sorunun ısrarla çözülmesini istiyorlar.

Türkiye Pantürkizm değil Panislamizm iddiasında, yani Halife-Sultanın birkaç asır Arapları yönettiği imparatorluk mirası. Yaklaşık 2 milyarlık İslam ümmetinin onlarca ülkeye bölündüğü bir ortamda Suudi Arabistan ve İran liderlik iddiasında. 

Ancak Türkiye son hilafetin, yani İslam birliğinin en son başarılı projesinin mirasçısı... Güçlü ve bağımsız Türkiye giderek daha dikkat çekici rol oynuyor. 

Ve Gazze Şeridi'yle ilgili gelişmelerde Erdoğan esas barış yapıcı rolünü oynayabilirse, bu durum onun ülkesinin pozisyonunu İslam dünyasında da dünyada da güçlendirecek. 

Türkiye Cumhurbaşkanı artık sorumluluktan kaçmayacağını ifade etti.

"Biz kendi politik ve askeri varlığımızla Filistin tarafının garantörü olmaya hazırız" diye ülkesinin pozisyonunu açıklayan Erdoğan, Batı ülkelerini İsrail'e baskı yapmaya çağırdı. Her halükârda gerçek uygar devletlerde, özellikle Roma İmparatorluğu mirasçılarında (Rusya gibi Türkiye de belirli anlamda Bizans İmparatorluğu'nun mirasçılarıdır) gerçek tarih duygusu mevcut. Ve kendi halkları, kendi tarihi toprakları ve dünya için sorumlulukları var."


Ria Novosti’de Kirill Strelnikov imzalı analiz özetle şu şekilde:
 

 

Gazze'de kara harekâtı: İsrail zafer ile yenilgiden birini seçiyor

Hamas bu savaşa senelerce hazırlanmış ve İsrail'in atabileceği adıma karşı  artık tedbir aldı.

Bu operasyonun İsrail'i tatmin edebileceği tek sonucu Hamas’ın yönetim yapısının imhası ve karşı tarafın politik açıdan teslim olmasıdır. 

İlke olarak ikinci şık gerçekleşmeyeceği için birinci şıkın gerçekleşmesi iki milyon insanın imhasına bağlı olacaktır.

Burada ise sorunlar yaşanacaktır.

Gazze göçüklerinin altında ve birkaç kilometreyi bulan tünellerde İsrail savunma ordusunu kaybedeceği hiçbir şeyi olmayan, geriye çekilmeye yeri bulunmayan ve ne yapmaları gerektiğini bilen on binlerce savaşçı bulunuyor...

Hamas Politbüro Başkan Yardımcısı Salih al Aruri'nin ifade ettiği üzere: 

"Düşmanın karadan gelmesi halkımızın tarihinde yeni ve onurlu bir sayfa olacaktır, bu, çatışmaların tarihinde işgalcilerin şimdiye kadar karşılaşmadıkları bir yenilgi olacak."

Bize ise bu çatışmanın tüm suçsuz kurbanlarına ve bugün çözülmemiş sorunların gelecekte bizden sonra gelenlere kan miras koymaması için dua etmek kalıyor.


Ria Novosti’de Sergey Savçuk imzalı analiz özetle şu şekilde:
 

 

Varil başına 150 dolar: Batı, Ortadoğu hayalini gerçekleştirecek

Üç açıklamayı birden yapan Recep Tayyip Erdoğan çıtayı daha da yükseltti. 

Birincisi, Hamas’ı terör örgütü olarak nitelendirmeyi reddederek onların Filistin'in özgürlük savaşçısı adlandırdı. 

İkincisi, Ankara ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde uzun süreden buyana döşenen kırılgan bir köprü niteliğindeki İsrail gezisini iptal etti. 

Üçüncüsü ise Türkiye belirsiz bir süre için tüm ikili enerji projelerini dondurdu. 

İşte bunun için yakın görünürdeki bir gelecekte Avrupa'ya yeni bir gaz boru hattının yanı sıra, kıta sahanlığında petrol çıkarılması işinin geliştirilmesinin de beklenmemesi gerekir.


TASS:
 

 

Medya: İstanbul'da Filistin'e destek mitingi yapılacak

A Haber televizyon kanalı mitinge yüz binlerin katılacağını ifade etti

Nebeznya, BM Genel Kurulu'na sağduyunun hakim olduğunu beyan etti.

Rusya Federasyonu'nun BM Daimi Temsilcisi Vyaçeslav Nebeznya kabul edilmiş kararın Gazze Şeridi ve İsrail'in sivil ahalisi için yapılabilecek işlerin en ufağı olduğunu belirtti.

"Bu, herhangi bir ulusal pozisyonun değil sağduyunun, adaletin ve hümanist düşüncenin zaferidir... Maalesef Batılı ülke delegasyonların aldıkları pozisyon yüzünden Güvenlik Konseyi hiçbir karar alamadı ancak Genel Kurul'da birleşik Arap dünyasının ve uluslararası camianın sağduyuyla düşünen camiasının sesi üstünlük kazandı.


Kommersant:

Kommersant’ta Dmitri Drize imzalı analiz özetle şu şekilde:
 

 

"Büyük bir skandal yaklaşıyor gibi görünüyor"

Dmitry Drize - Hamas heyetinin Moskova ziyareti hakkında

Politbüro üyesi Abu Marzuk başkanlığında Hamas heyeti beklenmeden Moskova'ya geldi. Sözüm ona istişarelerde bulunmak üzere İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bagheri Kani da Moskova'da...

Hemen değil, adım adım hız kazanan büyük bir skandal geliyor gibi...

Gelişmelere baktığımızda ateşi söndürmek için Rusya'ya arabuluculuk öneriliyor ancak belirli tedbirlerin alınması karşılığında, özellikle esirlerin salıverilmesi konusunda ateşkes sağlanması en iyisi.

İşin özü Hamas misyonunun Rusya ziyaretinin düşünülen sonucu vermemesi durumunda Rusya tarafının yeni soruları doğabilecektir. Batı ile her şey eskiden belirgin. İsrail ile de benzeri durum söz konusu.

Karşılıklı güven ve dostluk dönemi artık sona eriyor. Ancak Küresel Güney'li yeni dostlarımızla durum nasıl olacak?

Mantığa göre onların, liderlik iddiasındaki Rus devletinin tüm gücünü görmeleri gerekir. Rusya yumruğunu masaya vurur-vurmaz Ortadoğu'da kalıcı barış sağlanacaktır.

Sadece çatışmalar üreten kokuşmuş Batı'dan farklı olarak Kremlin sorunları çözebilir. Çözemezse peki? Barış olmazsa ne olacak peki?

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU