David Fincher'dan Dövüş Kulübü yorumu: "Sorumlusu ben değilim"

Sinemacı, filmin radikal sağ için bir "mihenk taşı" haline geldiğini kabul etti

Brad Pitt, Dövüş Kulübü'nde (Fox)

David Fincher, toksik erkeklerin 1999'da çıkan draması Dövüş Kulübü'ne (Fight Club) kafayı takmasından "sorumlu olmadığını" savundu.

Yedi (Se7en/1995) ve Sosyal Ağ (The Social Network/2010) gibi filmleri yönetmesiyle de tanınan 61 yaşındaki sinemacı, The Guardian'a verdiği röportajda filmin mirasına değindi.

Brad Pitt ve Edward Norton'un başrollerini paylaştığı Dövüş Kulübü, sosyal açıdan hayal kırıklığına uğramış bir adamın zamanla anti-kapitalist bir terörist hücresine dönüşen bir yeraltı dövüş kulübü kurmasına odaklanıyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Röportajda filmin inceller, erkek üstünlükçüler ve neo-nazi grupların da bulunduğu bir dizi aşırıcılıklı erkek grup için "kilit metin" haline geldiği belirtiliyor.

"Involuntary" (istemsiz) ve "celibate" (bekar) kelimelerinin birleşiminden oluşan incel, genel olarak kadınlarla cinsel ilişki yaşamak istese de bunu yapmayan heteroseksüel erkeklerdir. Inceller genellikle cinsel ilişkilerinin olmamasından dolayı toplumsal yapıları, kadınları ve kadınların cinsel ilişkiye girdiği erkekleri suçlar.

Bununla ilgili sorulan soruya Fincher, "Başkalarının bazı şeyleri nasıl yorumladığından ben sorumlu değilim" dedi.

Dil evrimleşir. Semboller evrimleşir.

Röportajı yapan kişinin yine de filmin radikal sağ için "mihenk taşı" haline geldiğini öne sürmesi üzerine Fincher şu yanıtı verdi:

Peki, tamam. Bu onların sözlükbilimindeki pek çok mihenk taşından biri.

Bunu onlar için yapmadık ama biri Norman Rockwell'in bir tablosunda ya da [Pablo Picasso'ya ait] Guernica'da ne görecekse onu görür.

Ejderha Dövmeli Kız'ın (The Girl with the Dragon Tattoo) yönetmeni şöyle devam etti: 

[Brad Pitt'in Dövüş Kulübü'ndeki karakteri] Tyler Durden'ın olumsuz bir etkisi olduğunu bazılarının anlamadığını düşünmek bana imkansız geliyor. Bunu anlayamayanlara nasıl yanıt vereceğimi ve onlara nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum.

Dövüş Kulübü alternatif sağ tarafından benimsense de geniş çapta toksik erkekliğin eleştirisi olarak yorumlanıyor.

Başrolünde Michael Fassbender'ın oynadığı Fincher'ın son filmi The Killer, kısa süre sinemalarda gösterildikten sonra gelecek ay Netflix'te çıkacak.

Röportajın başka bir kısmında Fincher, stüdyo yöneticilerinin veto ettiği Örümcek Adam (Spider-Man) uyarlaması teklifinden bahsetti.

Olay örgüsünün başında Peter Parker (Sam Raimi'nin üçlemesinde nihayetinde Tobey Maguire canlandırmıştı) bir yetişkin olcak ve başlangıç hikayesi olan "radyoaktif örümcek" kısmı atlanacaktı.

Fincher, "Hiç ilgilerini çekmedi" dedi.

Bunu anlıyorum. 'Neden başlangıç hikayesinin içini boşaltmak isteyesin ki?' diye sordular.

Ben de 'Çünkü aptalca?' dedim. Bu başlangıç hikayesi pek çok kişiye çok şey ifade ediyor ama ben filme baktım ve şöyle dedim: 'Kırmızı ve mavi bir örümcek mi?' Hayatımda yapabileceğim pek çok şey var ve bu onlardan biri değil.

27 Ekim'de Birleşik Krallık ve ABD sinemalarında çıkacak The Killer, 10 Kasım'da Netflix'te gösterime girecek.



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/films

Independent Türkçe için çeviren: Gökçe Uçak

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU