Dilimizden yalnızca Yunan kökenli kelimeleri çıkarsak ne olurdu?

Yunan medeniyeti en az Fars ve Arap medeniyetleri kadar güçlüydü ve bilhassa dilimizi ziyadesiyle etkilemişti.

Dikkatli okurlar daha evvel Türkçedeki Arapça ve Farsça kelimeleri göstererek maksudumuzun Türkçenin bir medeniyet dili olduğunu ele güne göstermek olduğunu bilecektir.

Hamasi bir milliyetçilikle çalışmaları inceleme nezaketini dahi göstermeden saldıranlara da kızmıyorum.

Türkçülük mefkûresini ve Ömer Seyfettin'i akademik olarak çalışmaya başladığımda bir kaynak okyanusu bekliyordum; oysa geçtiğim sular paçalarımı dahi ıslatmamıştı.

Özetle Türk ve Türkçülük meselesi söz konusu olunca kopan gürültüye rağmen tam anlamıyla bir kaynak kıtlığı söz konusu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aslında şöyle söylemek gerek. Bugün İslam ve Allah adına ahkâm kesip insanları acımasızca tekfir eden taifeler Kur'an'ın mesajından ne kadar haberdar ise Türk milliyetçiliği adına ahlaksızca tavır takınan taifede Türk'ün dilini ve kültürünü ancak o kadar bilmektedir.

Zaten o zat-ı muhterem Türk kültürü ve tarihi hakkında bir iki ciddi eser okuduğunda karşısına çıkan yegâne temalar hoşgörü, mertlik, kardeşlik, adalet ve dahi insaniyet olmaktadır.

Oysa ağzından köpükler saçarak kopardığı yaygaranın Türk mefkûresi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Şahsi kanaatim bir kişi en azından ciddi bir Ömer Seyfettin okuması yapmadan kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlamamalıdır.
 

Osmanlı rumları -2.jpg
Osmanlı Rumları

 

Hakeza Mehmet Akif Ersoy'u anlamadan İslamcılık üzerinden söz söylemek ne kadar acz içeriyorsa benzer bir tablo ortaya çıkmaktadır.

Asırlardır komşumuz olan ve uzun süre de tebaamız olarak bulunan Yunanlıların lisanından da dilimize hayli kelime geçmiştir.

Şunu kabul etmek gerekir ki Yunan medeniyeti en az Fars ve Arap medeniyetleri kadar güçlüydü ve bilhassa dilimizi ziyadesiyle etkilemişti.

Elbette diğer lisanlarda yaptığımız gibi bugün gündelik hayatta kullandığımız ve "Bu da mı Yunan menşeili" dediğimiz kelimeleri seçmeye çalıştık.

Kelimelerde hatalar olabilir ve yapılacak geri dönüşlere göre düzeltmelere hassasiyet göstereceğiz. 


A harfi

Açelya, ahtapot, akasya, alçı, alegori, alerji, anahtar, analiz, arşiv, asfalt, atmosfer, Avrupa, ayazma…


B harfi

Bakteri, balyoz, banyo, barut, bezelye, biyografi, boru…


C-Ç harfi

Cımbız, cins, coğrafya, çene, çiklet, çerez, çipura…


D harfi

Daktilo, defne, defter, demet, diyet, dinozor…


E harfi

Efe, efendi, Ege, ego, eko, ekonomi, elektrik, enerji, enginar, ergen, estetik, etik…


F harfi

Falaka, fantezi, fasulye, fener, fesleğen, fıçı, fırça, fırın, filiz, fire, fosfor, funda…


G harfi

Galaksi, galata, gaz, gübre, güğüm, gastronomi, gen, geometri, geniz…


H harfi

Halat, harita, havyar, hektar, hendek, heyula, hijyen, hipnoz, hiyerarşi, hoyrat, hülya…


I-İ harfi

Ihlamur, ılgaz, ıskarta, ıspatula, ızgara, ibrik, iksir, iskemle, istif, iyot…


J harfi

Jimnastik, jeoloji


K harfi

Kadırga, kahkaha, kafa, kaka, kaldırım, kambur, kanepe, kandil, kanun, karanfil, karizma, kerata, kestane, köprü, körfez, kopil (kız çocuğu), kulübe, kum, kuytu, kümes….

"K" harfi ile öylesine yoğun bir kelime hazinesi var ki işin içinden çıkmak mümkün değil.


L harfi

Labirent, lağım, lahana, laik, lamba, lastik, leğen, levent, liman, limon…


M harfi

Mermer, madalya, mağara, mandal, mandıra, mantar, marul, maymun, metal, midye, moloz, müze, musiki…


N harfi

Namus, narkotik, nektar, nergis, nostalji…


O-Ö harfi

Oksijen, omuz, organ, otokrasi, öreke…


P harfi

Paçavra, palaz, pamuk, panayır, pankart, papatya, parazit, paydos, pide, pinti, polis…


S-Ş harfi

Safsata, sahne, salya, sınır, sistem, sofi, şapşal, şema…


T harfi

Taklit, takoz, takunya, tekir, tekne, teneke, temel, terapi…


U-Ü

Uskumru, ülser, ütopya…


Y harfi

Yakamoz, yalı, yelek, yortu…


Z harfi

Zağar, zar, zifiri, zır…

Velhasıl, serinin bu yazısında göstermek istediğimiz şey Türkçenin nasıl muazzam bir medeniyet dili olduğunu ispat etmektir.

Konfüçyus, "Ben parmağımla ayı gösteririm, ahmaklar parmağıma bakar" der. 

Israrla Türkçeye zulmetmeye gayret edenlere inat dilimizin nasıl geniş bir okyanus olduğu ortadadır, bir-iki kişinin kirletmesi ile elbette bu koca derya kirlenecek değil.

Yunanca da bu okyanusa akan kollardan yalnızca birisidir. Ne yazık ki üç tarafımız denizlerle dört tarafımız düşmanlarla sarılı yaklaşımı sebebiyle Arap, Fars ve Yunan komşularımızın dilimize-kültürümüze yaptıkları katkılara dahi düşman olduk. 

Eğer bir kişinin saçı başı dağılmışsa aynaya kızmaya hakkı var mıdır? Bahsettiğimiz tüm bileşenlerin toplamı bizim kimliğimizdir.  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU