Nil sel mevsimi ve savaş, Sudan'ın Tuti Adası sakinlerini kuşattı

Çatışma devam ettikçe her şey çökecek ve insanlar hastalık ya da açlık nedeniyle hayatlarını kaybedecek

Tuti Adası, her yıl eylül ayında zirveye çıkan Nil sel mevsiminin başlamasıyla birlikte boğulma tehlikesiyle karşı karşıya / Fotoğraf: AFP

Sudan'ın Tuti adası, kendisini Hartum'un üç önemli şehri olan Hartum, Bahri ve Omdurman'a bağlayan tek köprünün trafiğe kapalı kalması nedeniyle izole bir bölgeye dönüştü.

Başkanlık sarayının karşısındaki güney kesimde yaşayan vatandaşlar, sarayın askeri kışlaya benzemesi üzerine kaçmak zorunda kaldı.

Adadaki kriz durumu, insani durumun her geçen gün daha da kötüleşmesine ve felakete doğru sürüklenmesine katkıda bulundu.

Özellikle gıda maddelerinin kıtlığı, sağlık hizmetlerinin yetersizliği, işyerlerinin ve mal hareketlerinin durdurulması vatandaşın günlük yaşamını etkiledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sel ve ölüm tehlikesi

Tuti bölgesini kuşatan savaş alevlerinin yanı sıra, her yıl eylül ayında zirveye çıkan Nil sel mevsiminin başlamasıyla ada boğulma tehlikesiyle karşı karşıya.

Özellikle de ada sakinlerinin evlere ve çiftliklere su sızmasını önlemek için her sene aldıkları önlemleri bu sene alamadıkları düşünüldüğünde tehlikenin büyüklüğü anlaşılıyor.

Ayrıca vatandaşlar, bölgenin silahlı çatışmaların ölüm, açlık ve hastalık tahribatında boğulduğuna ilişkin acil imdat/yardım çağrısı yaptı.

Çağrı, vatandaşların zor insani koşullar altında yaşadığını ortaya koydu. Bunun yanında çağrı, hizmet ve ilaç eksikliğinden dolayı bir sağlık felaketinin yaklaştığını belirtti.

Adanın Gençlik Acil Servisi, ilaçlara, diyabet ve tansiyon tedavilerine, damar içi solüsyonlara ve cerrahi ekipmanlara acil ihtiyaç duyulduğunu belirten bir yardım çağrısı yayımladı.

Çağrıda, "Kör kurşunlardan veya diyabet şoklarından kaynaklanan ölüm ve yaralanmaların sayısının arttığına, çocuklarda, kadınlarda ve erkeklerde sadece üç gün içinde 44 vakaya ulaşan sulu ishal gibi bağırsak hastalıklarının görüldüğüne" dikkat çekildi.


Açlık ve susuzluk

Tuti bölgesindeki vatandaşlardan Fadl Matar, "27 günden fazla süren elektrik kesintilerinin yanı sıra son derece karmaşık koşullar ve giderek artan gıda kıtlığıyla" karşı karşıya olduklarını söyledi.

Matar, "Pek çok mahalle ve eve giden suyun kesilmesinin ardından şiddetli içme suyu sıkıntısı yaşanması, vatandaşların büyük mağduriyet yaşamasına neden oluyor. Özellikle krizin uzaması, kötüleşmesi ve bunların sıcaklıklardaki önemli artışla aynı zamana denk gelmesi nedeniyle durum oldukça kötü" ifadelerini kullandı.

Matar, açıklamalarına şöyle devam etti:

Yaşam zorluğu şu anda nüfusu tehdit ediyor, zamanla bu durum açlık dalgasına dönüşecek. Adayı başkentin önemli şehirlerine bağlayan tek köprünün kapanması sonucu tüketim mallarına ulaşmak zorlaştı. Yağ, pirinç, mercimek, şeker ve hatta sofra tuzu gibi pek çok gıda maddesinde kıtlık yaşanıyor. Makarna, erişte, tahin, bisküvi, reçel, peynir gibi nişastalı ürünler marketlerde bulunamıyor.


Matar, açıklamasında, "Et ve ekmek fiyatlarında artış var ve esnaf lojistik zorluklar nedeniyle vatandaşın ihtiyacını karşılamakta zorlanıyor. Dayanma gücümüz yok. Savaş devam ederse her şey çökecek, insanlar ya hastalıktan ya da açlıktan hayatını kaybedecek." İfadelerine yer verdi. Matar, "Çatışmanın her iki tarafına da silahlı çatışmaları durdurma ve savaşı sona erdirip ülkede istikrarı yeniden sağlamak için müzakere masasına oturma" çağrısında bulundu.
 


Nakliye zorluğu

Vatandaş Velid el Tahir ise konuyla ilgili açıklamasında, "sakinlerin kendilerini Bahri şehrine bağlayan tek yol olan Nil limanı üzerinden, gıda maddeleri ve çeşitli mallar elde etmek ve aynı şekilde adaya geri dönmek için teknelere ve kayıklara bağımlı olduklarını, çünkü şehri ve Hartum'un diğer bölgelerini birbirine bağlayan köprünün kapalı olduğunu" belirtti.

Tahir, "Hızlı Destek Kuvvetleri'nin, Tuti'den ayrılıp daha sonra geri dönmek isteyenlere veya kalıcı olarak ayrılmak isteyenlere, gitmelerini kolaylaştırmak ve kontrol noktalarında tacize maruz kalmamaları amacıyla geçiş belgesi verdiğine" dikkat çekti.

Tahir, "Bu adım, özellikle sağlık hizmetleri krizi ve ilaç sıkıntısı nedeniyle sağlık durumu beklemeye müsaade etmeyen hastaların nakledilmesinde durumu daha da karmaşık hale getiriyor" dedi.

Tahir, "su kesintileri, insani koşulların ve yaşam koşullarının kötüleşmesi ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği sorununun yanı sıra ikinci ayına yaklaşan elektrik kesintisi krizinin de çözülmesi gerektiğini" vurguladı.

Tahir, "Tuti Adası sakinlerinin bölgeye duygusal olarak çok bağlı olduklarını ve sürekli silah ve top atışlarına rağmen bölge dışında yaşamaya dayanmalarının neredeyse imkansız olduğunu" kaydetti.


Ciddi zarar

Tuti, etrafı yeşilliklerle kaplı, Nil'in kesintisiz akan sularına komşu meyve bahçeleri ve çiftlikleri bulunan bir tarım alanı.

Hartum pazarlarını muz, portakal, guava ve mango gibi her türlü sebze ve meyveyle dolduruyor.

Ancak adayı başkentin üç önemli şehrine bağlayan köprünün kapatılması ve çatışmaların devam etmesi ticari faaliyetlerin durmasına yol açtı ve nüfusun yüzde 60'ının işini felce uğrattı.

Adadaki çiftçilerden olan Abdulmun'im Ömer, "Yeşil bahçelerin Hartum eyaletinin pazarlarına sebze ve meyve sağlamanın yanı sıra bölgedeki ailelerin kendi kendine yeterliliğini de sağladığını" belirtti.

Ömer, "Silahlı çatışmanın başlamasının ardından yüzlerce işçi çalışmayı bıraktı ve tüccarlar ağır kayıplara uğradı. Bunun yanında nakit likidite krizi ve Omdurman ve Bahri şehirlerinden ticaret alışverişinde ve mal alımında başarısızlıklar yaşandı" dedi.

Ömer, özellikle vatandaşların, suyun evlere ve çiftliklere girmesini önlemek için adada "dişli" olarak bilinen toprak tümsekler koyamaması nedeniyle, sel mevsiminin zirvesi olan bu ayda adanın sular altında kalması ihtimalinden oldukça endişeli.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU