Osmanlı'nın en meşhur celladı Kara Ali efsanesi

Kara Ali, suçlu olduğuna inandığı mahkûmun canını almaktan tereddüt etmemesiyle bilinir ve herkesin çekindiği bir kimseydi

Görsel: Wikipedia

Osmanlı'da hakkında hemen hemen en az malumat sahibi olduğumuz zanaat erleri cellatlardı. 

İçlerinden çok azı bugün hatırlanıyor. Bunların başında da şüphesiz en meşhuru Kara Ali.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cellatlar yalnızca adi suçlardan hüküm giymiş kimseleri öldürmemişti. Saray içi mücadelelerde padişah dahi öldürmüşlerdi. Bu vakaların içerisindeki en meşhuru 'Genç Osman'ın katli"dir.

Bu idamdan sonra Erzurum beylerbeyi Abaza Paşa, Genç Osman'ın katillerini bulmak için binlerce Yeniçeri'yi telef etmiş ve ocaklarını başlarını yıkmıştı. 

Siyasi idamlar gerçekleştiren cellatlar genellikle kimliklerini gizlemeyi tercih ederdi; ama bu meslek her zaman utanılacak bir görev değildi. 

Kara Ali, mesleğini şu sözlerle tanımlayacaktı:

Para almak için adam asmıyorum, adam astığım için para alıyorum.
 

Cellat Kara Ali temsili.jpg
Cellat Kara Ali (temsili)

 

Kara Ali, suçlu olduğuna inandığı mahkûmun canını almaktan tereddüt etmemesiyle bilinir ve herkesin çekindiği bir kimseydi.

Öte taraftan içine şüphe düştüğünde de bu görevi yerine getirmediği dilden dile dolaşırdı.

Sultan İbrahim tahttan indirildiğinde darbeciler meşruiyet kazandırmak için bu cinayeti Kara Ali'ye işletmek istedi.

Kara Ali bu cinayeti reddedince kendisi ve sevdiklerini öldürülmekle tehdit edildi.

Kara Ali, Sultan İbrahim'i katlettikten sonra nedamet getirdi ve bir daha bu mesleği yapmadı. 
 

sultan ibraimin katli temsili.jpg
Sultan İbrahim'in katli (temsili)

 

Kara Ali'nin öldürdüğü kişilerden biri de Şair Nefi idi.

Cellat Ali bir padişah boğmuş ve on sadrazamın kellesini almıştı.

Evliya Çelebi, onun fiziki özelliklerini şu sözlerle tasvir ediyordu:

Neuzubillah, çehresinde nur kalmamış zehir gibi bir adamdı. Yaz-kış kolları sıvalı, göğsü bağrı açık gezer. Suçlu, masum, genç, ihtiyar,  haydut, vezir, âlim, Müslüman, Hristiyan, kadın, erkek fark etmez onun için. Yalnız kement geçirilecek boyun, satır çalınacak ense vardır. Hatta birçok defa, idam ettiği adamın kim olduğunu bile sorup öğrenmez, merak etmez. Amiri olan Bostancıbaşı'nın  'Boğ' dediğini boğa,'Vur' dediğinin başını uçururdu.


Kara Ali efsanesi daha o hayattayken İstanbul'a yayılmıştı. Evliya Çelebi'nin yazdıklarına bakacak olursa Ali, önüne gelenin kellesini almaktan çekinmiyor; ama hakkındaki diğer anlatılar bundan farklı bir yorum ortaya koyuyor.

Göğsü ve bağrı açık, sağ omuzunda kılıcı ile sokaklardan çekinmeden dolaşan Cellat Kara Ali bu özgüvenini doğru insanların canını almaya borçlu olduğu rivayet edilir.

Kara Ali'nin imtina ettiği tek idamın Sultan İbrahim olmasının nedeni olarak ise yine karşımıza kaynaklarda farklı şekilde çıkıyor.

Naima'ya göre Sultan İbrahim'in suçsuz olması diğer kaynaklarda ise bir padişah öldürmenin sorumluluğu celladın yaptığı işi sorgulamasına neden olmuştu.

Velhasıl, idam sırasında Kara Ali'nin bu cinayeti işlemek istemediği ama idam sırasında hazır bulunan Sadrazam Sofu Mehmed Paşa, Şeyhülislam Hoca Abdürrahim Efendi ve yeniçeri ağası tarafından ölümle tehdit edildiği söylenir.

Çoğu halk anlatısı diyebileceğimiz bu kaynaklarda Kara Ali'nin gözyaşları içinde Sultan İbrahim'i katletmiştir.

Evliya Çelebi devamında anlattığı üzere Kara Ali, düşünüldüğü gibi namuslu bir cellat değildir. Bilakis yaptığı işkencelerden zevk alan bir caniden başka bir şey değildir:

Bu kavmin üstad-ı kamili Murad Han'ın celladı Kara Ali, bazuların sığayup tığ-ı Dahhak'dan nişan verir tîğ-ı ateş-tâbın kemerine bend kılıp sair işkence ve kemendbend ve karabend ve nakşbend ve zünnarbend edecek ucu aşıklı yağlı kemendleri kemerine asup vesair âlât-ı işkencelerden kelpedan ve burgu ve mismar ve buhur-ı fitil ve semin sünger ve tilsiman ve yakakart ve deri yüzecek sıntıraş ve pûlâd tâs ve niçe elvân zehirli göz milleri ve malafa ve çimşîr işkence ve neûzü billâh el ayak kırmaya balta ve malafaların cümle kemerine bend kılıp sair halifeleri dahi yetmiş yedişer pare âlât-ı cellâdları kemerlerine zeyn kılup sair huddamların omuzlarında altunlu münakkaş serâmed servi haşebinden râyiha-yı Tayyibeli kazıklar ile bellerinde seyahat urganları ve ellerinde yalın seyf-i müczemleriyle merdane cünbüş ederek ubûr ederler. Amma ne'ûzü billâh her birinin çehresinde nur kalmayup zehir damlar.


Tarihte bir diğer "Cellat Kara Ali" ile ün salacak isim daha vardı. İstiklal Mahkemeleri'nin en önemli isimlerinden olan Kılıç Ali, 3 Mart 1931 tarihli Posta gazetesinde verdiği bir röportajda "İstiklâl Mahkemesi'nin kararına istinaden astığı insanların toplam sayısının 5216 olduğunu, bunlardan 3.000 küsurunu yalnızca Konya ve civarında astığı…" ifadeleri yer alır.

Konumuza geri dönecek olursak Cellat Kara Ali'nin akıbetine dair kaynaklarda bir noktadan sonra izini kaybediyoruz.

Nasıl öldüğü ve nereye gömüldüğüne dair net bir tespit yapamıyoruz. Bunun sebebi hayatları gibi ölümlerinin de üzerinde büyük bir sır perdesi bulunmasıydı.
 

cellatlar mezarlığı.jpg
Cellatlar mezarlığı

 

Eyüpsultan'da bulunan Karyağdı tepesindeki isimsiz mezarların cellatlara ait olduğu ve Kara Ali'nin de muhtemelen burada gömüldüğü düşünülmektedir.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Kara Ali'nin öldürdüğü en önemli simalardan birisi de Şair Nefi idi.

Onu, Kara Ali ile göz göze getiren meşhur dizeleri hatırlatarak bitirelim:

şair nefi temsili.jpg
Şair Nefi temsili

Gürci hınzırı a samsun-ı muazzam a köpek 
Kande sen kande nigehbani-i alem a köpek 
Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun 
Bir senin gibideni cehl-i mücessem a köpek 

Ne gune kaldi meded devlet-i Al-i Osman 
Hey yazuk hey ne musibet bu ne matem a köpek 
Ne ihanetdür o sadra bu zamanda ki anun 
Olmaya sahibi bir Asaf-ı kerem a köpek

Hidmet-i devlete sair vüzeradan göreler 
Bir fürumaye koca ayuyı akdem a köpek 
Bu mahlallerde ki Bagdadı ala şah-ı Acem 
Arz-ı rumu ede teshir Abaza hem a köpek 
Sattınız iki soysuz bir olup hanlığı 

Kimseyi etmedünüz bu işe mahrem a köpek 
Paymal eylediniz saltanatın ırzını hem 
Yok, yereoldı telef ol kadar âdem a köpek 
Hiç hanlık satılır mı hey edebsiz hain 
Tutalım olmamış ol fitne muazzam a köpek

Sen kadar düşmen-i devlet mi olur a hınzır 
Ne turur saltanatun sahibi bilsem a köpek 
Ehl-i dil düşmeni din yoksulu bir melunsun 
Öldürürlerse eğer can-be-cehennem a köpek 
Böyle kalur mu soysuzlar elinde devlet 

Noldu ya gayret-i şahenşeh-i azam a köpek 
Hak götürdü arabı gitti hele dünyadan 
Kim götürse akabince seni bilmem a köpek 
File nacar meger yükledeler tabutunu 

Çekemez cife-i murdarunu adem a köpek 
Filler de çekemezse ne acep laşeni kim 
Var mı bir sencileyin div-i mülahhem a köpek 
Sen soysuz eşek ol Kirliorospu yaraşur 
Bindürüp sırtına teşhir edersem a köpek

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU