Sudan'da insanlık dramı derinleşti: Hartumlular sadece bir öğün yemek yiyebiliyor

Hartum'da yemeklik gaz kıtlığı yaşanıyor. Birçok kişi, çocuklar ve yaşlılara yiyecek sağlamak için yakacak odun ve kömür kullanıyor. Dükkanların çoğu hâlâ kapalı ve satışlar durduruldu

Fotoğraf: Hassan Hamed/Independent Arabia

Sudan savaşının ardında bıraktığı insanlık dramı çeşitli şekillerde kendini gösteriyor.

Savaşın neden olduğu insani ıstırap, başkent sakinlerinin 4 ay önce dayatılan kuşatma altındaki durumunu daha da kötüleşiyor.

Mermilerin, topların ve hava saldırılarının gürültüsü altında, birçok kişi günlük yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele ediyor.

Temel tüketim mallarında ciddi bir eksiklik ve elektrik, su gibi temel hizmetlerde kesinti yaşanıyor.

Gıda maddeleri tükenmeye başladı ve çoğu hastanede hizmet eksikliği nedeniyle sağlık koşulları kötüleşti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Yaşam koşulları kötüleşiyor, tüketim malları kıtlığı giderek artıyor"

Hartum, uzun bir süredir özellikle un, pirinç, şeker, mercimek gibi, temel gıda maddelerinde büyük bir kıtlığa tanık oluyor.

Üretimin durması, fabrikaların ve değirmenlerin yangınlar ve tahribata uğraması, yağmalama ve talan faaliyetleri gibi faktörler, gıda eksikliğinin artmasına ve gıda durumunun felakete doğru gitmesine neden oldu.

Başkentin eş-Şecere bölgesinde ikamet eden vatandaşlardan Abdulhamid et-Tom şunları söyledi:

Çok zor insani koşullarla karşı karşıyayız ve günde sadece bir öğün yemek yiyoruz, bu da çoğunlukla fasulye. Elektrik ve su kesintilerinin yanı sıra, dükkânların kapanması ve marketlerdeki gıda maddelerinin tükenmesi nedeniyle yiyecek temin etmek zorlaşıyor. Yaşam koşulları kötüleşiyor ve tüketim malları kıtlığı giderek artıyor.


"Bölgenin silahlı kişiler tarafından kuşatılmasından bu yana, yeterli koruma sağlanmadan kendi kaderimize terk edildik" diyen Tom, sivil halkın hayatını kurtarmak için güvenli geçiş yollarının açılması olmadan hayatta kalmaya çalıştıklarını söyledi.

Tom, "Tacirlerin girişi engellendi ve sürekli olarak tacizlere maruz kaldılar. Ticaret hareketinin tamamen felç olmasının yanı sıra, el-Laffa ve eş-Şecere pazarları arasında tedarik sıkıntısı yaşanıyor. Gıda fiyatları yüzde 300'ün üzerine çıktı ve elimizdeki para bir hafta yetmiyor. Elektrik ve su kesintileri günde 14 saat sürebiliyor" diye konuştu.


Yaşanan insanlık dramı daha da derinleşti

Omdurman'da da durum çok farklı değil, hatta şiddetli çatışmaların yeniden alevlenmesiyle durum daha da kötüleşiyor.

Sudan ordusunun Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) yönelik düzenlediği askeri operasyonların ardından bu şehrin sakinleri, es-Sevrat, el-Cerafe ve Nil Şehri gibi şehir kenarlarına kaçmak zorunda kaldı.

Dayanışmanın bir örneği olarak, çatışma bölgelerinden gelenlere evlerini açan birçok insan, yerleşmeleri için gerekli tüm malzemeleri sağladı.

Ancak Vad Nubavi, Eburov, Beyt el-Mal, Duma, Kebcab gibi bölgelerde kalan vatandaşların durumu daha da kötüleşti.

Çatışmalar yaşam koşullarını ve sağlık durumunu olumsuz etkiledi. Dolayısıyla yaşanan insanlık dramı daha da derinleşti.
 

"Hayal edilemeyecek kadar korkunç bir kâbus yaşıyoruz"

Ebu Kaduk bölgesindeki vatandaşlardan biri olan Faruk en-Nur, şöyle konuştu:

Özellikle eski Omdurman şehrinde çatışmaların tırmanmasıyla birlikte hayal edilemeyecek kadar korkunç bir kâbus yaşıyoruz. Yerleşim bölgelerinde serbestçe hareket edemiyoruz, hastalar hastanelere ulaşmak için ateş altında kalmaktan korkuyorlar. Bunun yanı sıra, yaşam krizi de var, sadece mevcut olanla yetiniyoruz ve gıda maddeleri tükeniyor. Domates salatası ve mısır unundan yapılan yiyeceklerle yaşamımızı sürdürüyoruz.


Ocak gazı kıtlığına dikkati çeken Nur, birçok kişi çocuklara ve yaşlılara yemek sağlamak için yakacak odun ve kömüre başvurduğunu söyledi.

Nur, "Çoğu dükkân hala kapalı ve satışlar askıya alındı, bu da ailelerin ihtiyaç duyduğu birkaç malzemenin kıtlığını daha da artırdı. Port Sudan limanına gelen yardımlardan bize henüz bir şey ulaşmadı. Bu yardımlar ne zaman dağıtılacak? İnsani yardım dosyası muğlak olup, Kızıldeniz eyaletinde yardım ve ilaç birikimi konusunda vatandaşın sorularını yanıtlamamanın ve ihtiyaç anında dağıtmamanın hiçbir mantıklı gerekçesi yok" şeklinde konuştu.
 


Hartum'un hastanelerinin yüzde 70'i hizmet dışı kaldı

Sudan ordusu ile HDK arasındaki silahlı çatışmaların dördüncü ayına yaklaşmasıyla Sudan'daki sağlık durumunun tamamen çökeceğine dair korkular artıyor.

Savaşın etkisiyle sağlık sektörü ciddi bir darbe aldı ve başkent Hartum'un hastanelerinin yüzde 70'i hizmet dışı kaldı.

Bu olaylardan dolayı, Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü ülkeyi gelecek hafta terk edebileceği uyarısında bulundu ve vize krizi nedeniyle hastanelere desteği durdurdu.

Örgütteki yardım operasyonlarının sorumlusu Claire Nicole sağlık kriziyle ilgili endişelerini  şu şekilde dile getirdi:

Hartum'daki birçok sağlık hizmeti sağlayıcısının vizeleri neredeyse tükeniyor, bu da onların ülkeyi terk etmeleri gerektiği anlamına geliyor. Bu kişilerin yerine geçmek üzere hazır bir ekip bulunuyor, ancak vize eksikliği nedeniyle bu ekip ülkeye giremedi.


"İlaç krizi eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kötüleşti"

Hartum'da yaşayan vatandaşlardan Ebubekir ez-Zeki, yaşadıkları sorunlarla ilgili şunları söyledi:

İnsani yardım kuruluşlarının çalışmalarının engellenmesi ve faaliyetlerinin durdurulması, binlerce kişinin hayatını tehdit ediyor. İlaç maliyetleri yüksek, çoğu insan neredeyse yiyecek bile bulamıyor, iş veya gelir kaynağı olmadan evlerine hapsolmuş durumdalar.


Özellikle diyaliz hastaları da dahil olmak üzere, kronik hastalığı olup sürekli tedaviye ihtiyacı olan birçok ailenin sağlık hizmeti alamadığını belirten Zeki, "İlaç krizi eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kötüleşti, çoğu eczane diyabet ve tansiyon ilaçlarında eksiklik yaşıyor ve mevcut insülin bile uzun süreli elektrik kesintileri nedeniyle depolanamıyor. Mevcut sıkıntılar altında hastaların kaderini tahmin etmek zor" ifadelerini kullandı.


"Sağlık krizi, salgın hastalıklar nedeniyle şiddetleniyor"

Bulaşıcı hastalıklar uzmanı Halid Adem de şu konuya dikkat çekti:

Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünün Sudan'dan ayrılmasının bürokratik sebeplerle olması, insan hakları ihlali ve diplomatik bir başarısızlıktır. Bu durumun sonuçlarından endişe duyuyorum.

Sağlık krizi, özellikle bazı bölgelerde artan yağmur ve seller ve bunların beraberinde getirdikleri sıtma, kolera ve diğerleri gibi salgın hastalıklar nedeniyle şiddetlenme yolunda.


Sudanlı doktor, çatışmanın her iki tarafını da silahlarını bırakıp barışçıl çözümlere başvurmaya ve ülkeyi bölünme ve yıkım tehlikesinden kurtarmaya çağırdı.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU