Mattel'in Barbie'si, bu sarışın bebek (en azından başlangıcında), ince uzun bacaklar, salınmış saçlar, yumuşak ten ve sonsuz ışıltı hakkında uzun süredir kültürel tartışmalara yol açtı.

Ruth Handler'ın oyuncak ve oyuncak bebek işinde bir numaralı metaya dönüştürdüğü o plastik parçası feminist olarak tanımlandı.

Barbie, dış güzellik ya da belki de bir kadının sahip olması gereken mükemmellik hakkında klişeler çizen bir modeli temsil ediyor.

Daha ziyade bu model, kadını bir beden olarak metalaştırma ve nesneleştirme noktasına ulaşıyor.

Böylece Greta Gerwig'in yönetmenliğini yaptığı Barbie filmine pek çok tartışmanın ve eleştirinin eşlik etmesi kaçınılmaz görünüyordu.

Film, çıkışından bu yana manşetlerde yer aldı ve ChatGPT sohbet robotunda olduğu gibi, çıkışından bu yana sayfaları hiç terk etmedi.

Filme karşı tepkiler Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Arap ülkeleri ve diğer ülkelerde çok sayıda ve çeşitli şekilde görünüyor ve Çin bu konuda bir istisna değil.

Nikkei Asia, asia.nikkei.com, haber sitesi tarafından yayımlanan bir makale, bu Hollywood filminin Çin'deki kadınlara sunduğu ender bir deneyimden bahsediyor. Makale ayrıca erkeklerin cinsiyet eşitliği konusundaki görüşlerini de ortaya koydu.

Geçen ay Çin sinemaları, genel olarak açık bir seyirci kitlesi olacağı gerekçesiyle Barbie filmine kapılarını açtı.

Filmdeki feminizm birçok Çinli kadınla uyumlu olurken, birçok erkeğin sinemaları öfkeyle terk ettiği görülüyor.

Hatta, "Barbie'ye kızan erkekler" başlığı Çin sosyal medyasında trend topic oldu.

Pek çok kadın, ataerkil sistemi işletme biçimi olarak kendi görüşlerine uymayan filmi izlememeyi tercih eden erkeklerden bahsediyor.

Örneğin, çevrimiçi sosyal platform Xiaohongshu'da, Little Squirrel adlı bir kullanıcı tarafından yayımlanan "Natural Young Man" adlı bir test viral oldu.

Söz konusu paylaşım, filme verdikleri tepkilere göre ne kadar saldırgan görünseler de erkekler hakkında hüküm vermekten çekinmiyor.

Little Squirrel'a göre "Genç bir adam 'Barbie'den nefret edip ona saldırır ve sinemadan çıkıp yönetmeni eleştirirse, onun kadın düşmanı olduğuna şüphe yok ve film onun için bu duyguyu açığa çıkardı."

Paylaşım şöyle devam ediyor:

Genç bir erkek Barbie'yi izlemeye ve esprilerin yüzde 50'sini özümsemeye hazırsa ve sonra salondan ayrılırken ilginç bir iş seyrettiğini düşünüyorsa o, mantığın ve aklın değerini dikkate alan, doğal, duygusal olarak istikrarlı bir kişidir. Eğer bir erkek Barbie'yi seviyorsa ve film izlemek için Barbie pembesi takıyorsa, Barbie güneş gözlüğü ve şapka takıyorsa, o zaman Barbie'nin Ken'i olmalı.

Filmde, bir Mattel çalışanı ve Gloria adlı bir anneyi oynayan yıldız America Ferrera, kadınların genel ıstırabı hakkında konuşarak birçok kadının ilgisini çekti.

Ken (Ryan Gosling) Barbieland'i ele geçirip orayı bir ebeveynler cenneti haline getirdikten sonra, Barbie'yi oynayan aktris Margot Robbie'ye seslenen Gloria, kadınların toplumda karşılaştığı çifte standartlardan bahsediyor ve "Kadın olmak imkansız" diyerek şunları söylüyor:

Çok güzelsin, çok zekisin ve yeterince iyi olmadığını düşünmen beni öldürüyor. Sanki her zaman istisnai olmalıyız ama bir şekilde yanlış yapıyoruz.

Sosyal medyada kendisine ünlü Amerikalı aktristen sonra Anne Hathaway adını veren bir kullanıcı, "Salondaki diyaloğu gördüğümde ağladım" diye yazdı ve birçok kadın kullanıcı "Ben de" yanıtını verdi.

Çin'in önde gelen sinema bileti ve film veri platformu Maoyan'a göre Barbie, 3 Ağustos itibarıyla Çin'deki en popüler beşinci film oldu.

Gişe, Barbie filminden, ülkedeki prömiyerinden bu yana 15 gün içinde yaklaşık 213 milyon yuan (29 milyon dolar) hasılat yaptı.

Los Angeles'ta serbest çalışan bir yapımcı olan Sophie Changgui Shi'ye göre, "Warner Bros.'un pazarlama yöneticisi hem yurtiçinde hem de uluslararası alanda harika bir iş çıkardı, ancak Çin'dekiler doğru Çinli izleyiciyi hedeflemeyi başardı."

Shi'ye göre, Barbie'nin Çin'deki pazarlama çabaları özellikle eğitimli, 20'li ve 30'lu yaşlarındaki, cinsiyet eşitsizliğinin son derece farkında olan ve feminist mesajları kucaklayan kadınları hedefliyor.

Genel olarak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusu son yıllarda Çin'de ivme kazandı. "Xiao hongshu" gibi sosyal platformlara hızlı bir bakışla, eşit fırsatlar ve kadınlar için evlenmemek ve çocuk sahibi olmaktan kaçınmak gibi bağımsız yaşam tarzı seçimleri çağrısında bulunan birçok video ve gönderi olduğunu görülüyor.

Shi'ye göre, "Zamanlama Barbie ile mükemmel bir şekilde uyuyor. Çinli izleyiciler, Çinli kadınların son birkaç yıldır kadın düşmanlığı, feminizm ve toplumsal cinsiyet konularında zaten eğitilmiş olduğundan hareketle bu bağlantıyı görüyor."

Ama elbette birçok kişi filmi reddediyor. Bazıları onu sosyal medyada eleştiriyor, "cinsiyetler arasındaki farklılıkları şiddetlendirdiğini" ve "Batı propagandasını" desteklediğini iddia ediyor.

Konuyla ilgili yapılan bir yorum ise şöyle:

Bir süper güç, kadınları bu kadar çok dikeni olan erkeklerden daha güçlü kılmak için müdahale ederse, kadınların zamanının geldiğini memnuniyetle kabul ederim, ancak gerçek şu ki, kadınlar doğal olarak erkeklerden daha zayıf.
 

Çin'de büyük ekranların toplumsal cinsiyet ve sosyal meseleleri ele alan başka filmler gösterdiği doğru.

Ancak Barbie'nin basit anlatım tarzı, onu mesajlar için daha verimli bir araç haline getiriyor gibi görünüyor.

Shi, "Bir yönetmen size utangaç veya kararsız hissetme şansı vermez" diyor.

Barbie'yi çevreleyen tartışmalara rağmen, gişedeki başarısı, Çin pazarının daha kadın odaklı yapımlara hazır olduğunun bir işareti olabilir.

Kaldı ki, "Barbie"yi izlemeyenler ve ister istemez onun hakkında okuyanlar bu işin hiç şüphesiz daha çok kadın izleyiciyi hedef aldığının farkına varmıştır. O, aynı zamanda ticari ana akımdan kopmasa da, isminin yaptığı çağrışımdan uzak.

Filmin, moda ve yüzeyselliğin, Toy Story'nin ve pembe dünyanın ötesinde olduğunu görüyorsunuz. Aslında, film sonsuz gerçek dünya tartışmalarını gündeme getiriyor.

Ataerkillik, kürtaj, transgenderizm ve sosyal ve cinsiyet eşitliği farkındalığı gibi birçok tartışmayı da gündeme getiriyor. Eğlenceli ve akıllı bir iş modeli.