Firma "hata üretim kaynaklı değil" dedi, bilirkişi "gizli ayıbı" raporla ortaya koydu

Birçok insan aldıkları ürünlerdeki hatalarla ilgili aradan geçen zamanı düşünerek itirazdan kaçınsa da mahkemelerde imalat hatası kaynaklı sorunlarda tüketici lehine kararlar çıkabiliyor

Dava konusu olan araç üzerinde inceleme yapan bilirkişiler, tüketicinin iddialarını destekler nitelikte tespitte bulundular / Fotoğraf: Independent Türkçe

Satın alınan ürünlerde belli bir zamandan sonra problem çıkması halinde pek az insan itiraz bulunur.

Çünkü satın alınma tarihi üzerinden belli bir süre geçtiğinde birçok insan "itiraz etsem de sonuç çıkmaz" diye düşünür.

Bundan dolayı pek çok satıcı da bir şikayetle karşılaştığında "Ürünü almanızın üstünden epey zaman geçmiş. Bizden kaynaklı olduğu ne malum" savunmasını yapar.

Ancak ısrarlı bir tüketici aldığı otomobilin boyasında yıllar sonra beliren bir sorunun imalat hatasından kaynaklı olduğu iddia ederek işin peşine düştü ve konuyu yargıya taşıdı.

2 Ağustos 2023 Çarşamba günü mahkemeye sunulan bilirkişi raporu da tüketicinin iddiasını destekler nitelikte.

"Yıllar geçti" demedi itiraz etti

Nuran Y. 2015'te Japonya menşeli bir otomobil firmasının Kocaeli'nde bulunan yetkili bayisinden bir otomobil aldı.

Ancak Nuran Y., aracın tavanı, arka ve ön cam çıtalarının olduğu kısımlardaki boyanın herhangi bir dış etken olmaksızın dökülmeye başladığını ve bu durumun zamanla arttığını iddia ederek 2022'de Kocaeli 1. Tüketici Mahkemesi'ne başvurdu.

Mahkemenin tespit amacıyla yaptırdığı keşif ve bilirkişi incelemesinde; araçta gizli ayıp olduğu, giderilmesi için 9 bin 250 lira onarım masrafı gerektirdiği, bu durum nedeniyle otomobildeki değer kaybının 20 bin lira olduğu belirlenerek zararın 10 gün içinde ödenmesi amacıyla noter aracılığıyla ihtar çekildi.

Ancak ihtar sonuçsuz kaldığı gibi arabuluculuk dosyasında da anlaşma sağlanamadı.

Firma, "Davacı neden 6 yıl boyunca ihbarda bulunmadı" dedi

Açılan davada firma yetkilileri davacının iddia ve taleplerinin haksız olduğunu öne sürdü. Firma yetkilileri mahkemeye sundukları savunmada, aracın Eylül 2015'te satıldığı ifade etti. 

Davacının talebinin zaman aşımına uğradığı, araçta iddia edildiği gibi boya dökülmelerine ilişkin yasal yükümlülüğü olan sürede ihbar bildiriminde bulunmadığı savundu.

Araçta üretim kaynaklı hiçbir problem bulunmadığı, dava konusu aracın üretim ve kalite departmanlarının kayıtları incelendiğinde ne üretim aşamasında ne de son kalite kontrolde üretim kalitesini etkileyecek standart dışı bir durum belirlenmediğini ileri süren bayi yetkilileri, davacının aracın çeşitli yerlerinde meydana geldiğini iddia ettiği soyulmaların, üretim aşamasında meydana gelebilecek nitelikte olmadığını öne sürdü.

Savunmada ayrıca ilgili servis kayıtlarında 2 Ekim 2021 tarihine kadar araçta boya kaynaklı dahil hiçbir sorun tespit edilmediği, boya atması şikayetiyle servise ilk gelinen tarihin aracın tesliminden 6 yıl sonra olduğu, davacının iddia ettiği ayıpları 6 yılı aşkın süre sonunda ihbar etmesinin ayıbın uygun sürede ihbar edilmediği ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini açıkça ortaya koyduğu kaydedilerek davanın reddi istendi.

Gerek davalının iddiası gerekse davacının karşı savunması üzerine mahkeme bir kez daha bilirkişiden araçta üretimden kaynaklanan bir hata yani "gizli ayıp" olup olmadığının tespiti için dosyayı bilirkişiye gönderdi.

 

honda.PNG
Raporda araçtaki son duruma dair fotoğraflara da yer verildi

 

Bilirkişi raporunda ısrar etti, "gizli ayıp var" dedi

Makine Yüksek Kimya Mühendisi Prof. Dr. İ.H.U ve Kimya Yüksek Mühendisi S.K. tarafından hazırlanan ve mahkemeye 2 Ağustos 2023 Çarşamba günü sunulan bilirkişi raporunda ise ilk rapordaki tespitlerde ısrar edilerek davacının iddialarını destekler nitelikte bilgilere yer verildi.

Araçların boya ve boyanma süreçleriyle ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı raporda kimyasallar ve temizleyiciler, kuş pisliği, yıkama tekniklerinde olan hatalar, yüksek basınç, aracın nemli kalmasından kaynaklı aşınmaların yüzeyde bırakacağı hasar ile boyanın metal yüzeyine yapışmamasından kaynaklı hasarların birbirinden farklı olduğunun uzmanlar tarafından bilindiği kaydedildi.

Bu nedenlerle araçta boya kalkması sorununun katoforetik astardan sonra atılması gereken astar boyanın atılmamasından (imalat) kaynaklı olduğu, aracın kullanılmış olması, iklim koşulları, hava şartları ve dışarıdan gelen herhangi bir darbe etkisinden kaynaklanmadığı belirtildi.

Raporda ayrıca şu iddiaya yer verildi:

Tespit konusu araçlarının boya kalınlıklarının fabrika değerlerinin 70-120 µm olduğu göz önüne alındığında aracın boya kalınlıklarının standart değerler arasında olduğu anlaşılmıştır. Bununla beraber aracın muhtelif noktalarında boya dökülmelerinin olması, aracın boyasının üretimi  esnasında uygun şartlardan boyanmamasından kaynaklı olduğu zaman içerisinde bu boya dökülme sorunun araç boyalı tüm bölgelerinde meydana geleceği ve bu ayıbın gizli ayıp (malın tesliminden sonra veya malın kullanılması ile birlikte ortaya çıkan ayıplara denir)  niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır."

 

mahkeme.jpg
Mahkemenin önümüzdeki günlerde son karar vermesi bekleniyor

 

Zararın ödenmesi istendi son kararı mahkeme verecek

Sonuç olarak raporda araçta boya dökülmeleri sebebiyle değer kaybının 30 bin lira olduğunun belirtilerek zararın tanzimi istendi. Son noktayı Kocaeli 1. Tüketici Mahkemesi koyacak.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU