Abbas'ın halefi: Nasıl belirlenecek ve kim olacak?

Zayıf olsun ya da olmasın İsrail'e göbek bağıyla bağlı Filistin Otoritesi, İsrail'in ilk ve son seçeneği, çünkü şimdi ve gelecekte elde etmeyi arzuladığı tam kontrol için faydalı

Mahmud Abbas 2005'ten beri Filistin Yönetimi'nin lideri / Fotoğraf: AP

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas 88 yaşına geldikten sonra, kendisi sanki sonsuza kadar yaşayacakmış gibi davransa da halefi veya ondan sonraki aşama daha çok konuşulur oldu.

Garip olan şu ki, bu konuyu en az açıkça işleyip gündeme getirenler Filistinliler, en çok gündeme getirenler ise İsrailliler.

Bu durum İsrail'e değerli bir avantaj sağladı; konuyu tekeline alma.

"Abbas birdenbire sahne dışı kalıp geride kaos ve iç çatışmanın hâkim olduğu bir Filistin durumu bırakırsa, İbrani devlet, nasıl hareket etmelidir" sorusunun yanı sıra, isim ve fırsat sunma düzeyinde bile tek başına kamuoyunu etkileme avantajını elde etti. 

Filistin tarafında ihtiyatlı olma isteğiyle konu medyada işlenmeyince meraktan değil, belirsizlik kaygısı ve kaosun dolduracağı boşluk korkusu nedeniyle popüler tartışmalar gittikçe gelişiyor.

Tüm tartışmalarda, ister mirasçı hareket olan el-Fetih içinde ister daha geniş bir düzeyde, çekişen taraflar arasındaki silahlı çatışma hayaleti dışlanmıyor.

Burada Hamas, konu hakkında fazla konuşmayan, daha çok üzerinde çalışan ve pusuda bekleyen bir taraf olarak devreye giriyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Filistin örneğindeki büyük ve küçük her mesele, Abbas olsun ya da olmasın, süreçleri ve sonuçları etkileyen ve nüfuz eden İsrail ile doğrudan ve dolaylı olarak ilişkili.

İsrail'in Abbas'tan sonra ne olacağına ve meseleye nasıl müdahil olduğuna dair ısrarlı ilgisinin nedeni burada yatıyor olabilir.

Haleflik konusunda ortalıkta dolaşan aday isimlerin kaynağı İsrail ve kendisinin bu seçimlerini masum ya da nesnel olarak değerlendirmek saflık olur.

Bir bütün olarak Filistin durumu üzerinde uzun vadeli kontrol arayışında olan İsrail, Abbas'tan sonra gelecek kişiyi kontrol politikası ve düzenlemeleri vizyonunun bir parçası olarak görüyor.

Bu nedenle, önerdiği isimlerle ilgili tüm olasılıkları sunduğu birden fazla senaryoyu gündeme getiriyor.

Ama hem İsrail'in hem de ringdeki diğer aktörlerin kaçındığı tek bir şey var, o da seçimler. İsrail, seçimlerin kendi ajandasına uymayan bir başkanın seçimiyle sonuçlanmasından korkuyor.

Seçilecek başkana elde ettiği halk meşruiyetinin, İsrail'in arzuladığı tam kontrole doğru ilerleyişinin önünü kesecek bir bağımsızlık alanı sunmasından endişeleniyor.

Yine İsrail, kendi dostları dahil, uluslararası toplumun bu meşruiyet nedeniyle seçilmiş başkana etkileyici bir destek sunmasından ürküyor.

Zira uluslararası toplumun da Filistinlilerin kendi özgür iradeleriyle ve en iyi araçlardan biriyle seçim sandığı ile seçmiş oldukları bir başkan ile çalışmaktan başka seçeneği olmayacak.


Filistin devlet başkanlığı konusundaki farklı duruşları karakterize eden çarpıcı olgu, seçim şartının tamamen yok görülmesi ve seçimlerin sonuçlarına dair bu korkunun seçimlerden kaçınmak için üzerinde anlaşmaya varılan bir gerekçeye dönüşmesi.

Bu nedenle, Hamas Hareketi'nden olan Yasama Meclisi'nin seçilmiş Başkanı'nın, Filistin Otoritesi'nin anayasası olan temel sisteme göre geçici başkanlığı üstlenmesine karşı "korkutma" öneriliyor.

Herhangi bir alternatif üzerinde anlaşma veya örtülü uzlaşı yoluyla bu mesele aşılsa bile, o zaman da Hamaslı birinin başkanlık seçimlerini kazanması olasılığı öne çıkıyor ki bu da, seçim fikrinin dışlanması için yeterli.

Ayrıca, statükonun devam etmesinin ve halef seçiminin Abbas sonrası aşamaya sarkmasının en tehlikeli ve zararlı senaryo olacağını da herkes kabul ediyor.
 


Zayıf olsun ya da olmasın İsrail'e göbek bağıyla bağlı Filistin Otoritesi, İsrail'in ilk ve son seçeneği, çünkü şimdi ve gelecekte elde etmeyi arzuladığı tam kontrol için faydalı.

Ancak Filistin Otoritesi'nin İsrail'in kendisi için tasarladığı şekilde devam etmesi garantili değil gibi görünüyor.

Zira bu şekliyle, İsrail'in izin verdiği ölçüde varlığını ve çalışma alanlarını oluşturduğu sürece Otorite'nin yönetimini ve meşruiyetini oybirliğiyle reddeden milyonlarca Filistinlinin sırtındaki ağır yük görüntüsü pekişiyor.

Yine bu durumda Otorite her zaman çökmeye aday olacak ki bu da, herkesi kontrol edilmesi imkansız bir durumla karşı karşıya bırakıyor.

Kontrol konusunda kendisinden yararlandığı barikat ortadan kalktığında kendisini milyonlarca Filistinli ile yüz yüze bulacak İsrail de bu zarardan kurtulamayacak.

Zayıf otoritenin korunması ve işgalin, yerleşim yerlerinin ve İsrail'in hayat, kaynaklar ve beklentiler üzerindeki kontrolünün devam etmesi yoluyla Filistinlilere dayatılan durum, kaçınılmaz olarak boşluk, kaos ve referanssızlıktan kaynaklanan felaketlere yol açacak.

Ne İsrail, ne kadar zayıf olursa olsun, mevcut Filistin durumunu sindirebilir, ne bölge, "kaotik" Filistin durumunun feci sonuçlarından kaçınabilir ne de mevcut çıkmazdan oldukça rahat ve memnun olan dünya, Filistin-İsrail hattı, içinden çıkılmaz bir kaosa, şiddete ve kontrol kaybına evrildiğinde, rahat ve memnun olmaya devam edebilir.

İki nokta arasındaki en yakın mesafe düz bir çizgidir.

Kaçınılan tehlikenin yaşanmaması için, felaketin gerçekleşmesini bekleyip sonra ona çözüm bulmayı düşünmeden, proaktif bir eylemde bulunmak gerekiyor.

Aksi takdirde iş işten geçmiş olacak.

Filistin durumu artık sadece Filistinli olmadığı için, Filistinlileri önce karar alma meşruiyetine sahip siyasi sistemlerini geri kazanmaya teşvik eden Arap, bölgesel ve uluslararası müdahaleden kaçış yok.

Bu sistem, güçlü ve etkili Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) zamanında mevcuttu.

Daha sonra Filistinlilerin parlamentolarını ve başkanlarını seçmek, hükümetlerini kurmak, Filistinlilerin kendisini bir umut ve takip edilmeyi hak eden bir yol olarak görecekleri bir siyasi ufuk açmak için sandık başına gitmelerinin önündeki engeller kaldırılmalı.

Bunun zor olduğu düşünülüyorsa, mevcut statükoyu sürdürmek daha zordur.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU