Etiyopya'nın Tigray bölgesinde 40'lı yaşlarındaki bir kadın, bir hastane yatağında yatarken susuzluğunu gidermek için biraz su istedi.

Ancak açlığın neden olduğu zayıflık, dört gün sonra ruhunu teslim edene kadar kaslarının suyu içmesine yardımcı olmasına izin vermedi.

Bir yakınının anlattığına göre, 45 yaşında ve 5 çocuk annesi olan bu kadının hikayesi, bölgede çatışmaların başlamasından bu yana Tigray halkının açlıktan çektiği acıyı özetliyor.

Bu acı ise, Washington ve Dünya Gıda Programı'nın "gıda yardımının yolunu başka yöne çevirme ve hak edenlere ulaşmadığı gerekçesiyle askıya alma" kararı almasının ardından daha da artması muhtemel bir acı.

Yeğeni Dasta Hailu'nun Fransız Haber Ajansı'na (AFP) yaptığı açıklamaya göre, gazetecilerin Tigray'ı ziyaret etmesi engellenirken, bu kadının ölüm koşullarını bağımsız olarak doğrulamak mümkün değil.

Telefon görüşmesinde takma isim kullanılmasını talep eden Hailu, kadının en küçüğü 5 yaşında olan çocuklarının öksüz kaldığını ve günlük geçimlerini sağlamak için yakınlarına muhtaç olduklarını belirtti. 

Yardımlar artık bölgeye damla damla ulaşıyor

Eritre ile sınır kasabası olan Adigrat'ta bulunan bir üniversite profesörü, en son yediği yemeğin 48 saat önce olduğunu ve ekmek ve çayla sınırlı olduğunu dile getirdi.

Kendisinin ve eşinin, çocukları için yiyecek bulunmasını sağlamak amacıyla gün içinde yemek yemekten kaçındıklarını, ancak bunun yeterli olmadığını dile getirdi.

40 yaşındaki adam, oğlunun "her zaman açlıktan şikâyet ettiğini" ve "küçük kız kardeşinin payına düşeni de yemek istediğini" anlattı.

6 milyon insanın yaşadığı Tigray bölgesi, iki yılı aşkın süredir gıda kıtlığı çekiyor.

Tigray bölgesindeki savaş sırasında Birleşmiş Milletler (BM) müfettişleri, Etiyopya hükümetini ülkenin kuzey bölgesinde bir kuşatma uygulayarak sivilleri kasten aç bırakmakla suçladı.

İnsani yardım kuruluşları, koşulların kıtlığa yakın olduğu uyarısında bulunurken, yardımlar ise artık bölgeye damla damla ulaşıyor.

Ancak Etiyopya hükümeti, bu suçlamaları yalanladı ve bölgedeki isyancı yetkililerin, savaş çabalarını desteklemek için gıda yardımına el koyduğunu savundu.

USAID, Etiyopya'ya gıda yardımının askıya alındığını duyurdu

Geçen kasım ayında iki savaş tarafı arasında imzalanan bir barış anlaşması, "çatışmaların sona ermesi ve elektriğin, iletişimin ve bankaların kademeli olarak çalışmaya başlamasıyla" bölgedeki durumun iyileşmesine yönelik umutları artırdı. Ancak bu, gıda durumuna yansımadı.

ABD'deki Tigray Eylem Komitesi tarafından finanse edilen bir gıda merkezinde gönüllü olan Negesti Solomon, "Gıda merkezlerine gelen insanların sayısı artıyor" dedi.

Solomon, stokun sınırlı olduğunu ve çoğu vatandaşın geri çevrilmesi gerektiğini vurgularken, "Bu durum ise bu vatandaşları, sokaklara sığınmaya zorluyor. Bununla birlikte sokaklarda yetersiz beslenmeden mustarip yiyecek arayan dilencileri görmek yaygın hale geldi" şeklinde konuştu. 

8 Haziran'da ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), Etiyopya'ya gıda yardımının askıya alındığını duyurdu.

USAID, buna gerekçe olarak 'malzemelerin ihtiyaç sahiplerine teslim edilmediğini ve yönlendirmek için geniş kapsamlı ve koordineli bir kampanya yürütülmediğini' gösterdi.

Ertesi gün ise Dünya Gıda Programı tarafından benzer bir açıklama daha yapıldı.

Dünya Gıda Programı, AFP'nin bu konuda röportaj yapma talebini kabul etmedi. Ayrıca AFP'nin USAID ve Etiyopya hükümetinden röportaj talepleri de yanıtsız kaldı.
 

"Cerrahi operasyon sırasında hasta, açlıktan dolayı kötüleşen sepsis nedeniyle öldü"

Hailu ve Solomon, battaniye gibi bağışlanan yardımların satışa sunulduğuna tanık olduklarını söylerken, bunları satanların yiyecek, ilaç ve hatta sabun almak için paraya ihtiyaçları olduğuna dikkati çekti. 

Hailu, "İnsanlar çaresiz. Hayatta kalmak istiyorlar. Midelerini doyurmak istiyorlar" dedi. 

Doktorlar, yetersiz beslenmeden mustarip bazı hastaların, durumları tedavi edilebilir olmasına rağmen öldüğünü söylerken, vücutlarındaki zayıflığın, ameliyattan çıkmalarını imkânsız hale getirdiğini belirtti. 

Adigrat'taki Cerrah Kaim Gebre Selassie, hastalarından birinin bir ay önce rutin bir cerrahi operasyon sırasında açlıktan dolayı kötüleşen sepsis nedeniyle öldüğünü açıkladı.

Selassie, "Bu durumda güvenle ameliyat yapılamaz. Hastalara daha iyi beslenmelerini söylüyoruz, ama yiyecek bir şeyleri olmadığını söylüyorlar" dedi.  

"Askıya alma kararı, Tigray'daki birçok kişi için bir 'ölüm cezası'"

Aylardır maaş ödemelerinin askıya alınmasının karşısında Gebre Selassie de ailesinin geçimini sağlamakta zorluk çekiyor.

Gıda yetersizliği ortasında 2 ve 6 yaşındaki iki oğlu, yetersiz beslenmeyle şiddetlenen mantar enfeksiyonlarına yakalandı.

Dünya Gıda Programı'nın yaptığı gibi yardımı askıya alma kararını, kısmi bir askıya alma olsa da Tigray'daki birçok kişi için bir 'ölüm cezası' olarak nitelendirdi.

Selassie, "Yetersiz beslenen annelerin çektiği acılar, toplum üzerinde yıkıcı bir etkiye sahiptir. İyi nefes alamayan ciddi derecede zayıf çocuklara tanık oluyoruz. Düşük kilolu çocuklar uygun şekilde büyüyemedikleri için birçok komplikasyon riski vardır" dedi. 

Hailu da 2020'de çatışmanın patlak vermesinden önceki hayatından farklı olarak her gün daha fazla endişe ve stres yaşıyor. 

Savaş sırasında annesinin bir akrabasını kaybetti ve daha sonra teyzesi vefat etti. Ellili yaşlarında olan iki kadın da aynı nedenle öldü: Yetersiz beslenme.

Çocuklarına ölüm hayaletinden bir gün daha uzak kalma garantisi vermek için sürekli yiyecek arayan Hailu'nun bu saplantısı peşini bırakmıyor.

Hailu, "Durum böyle devam ederse oğlumu da açlık nedeniyle kaybetmekten korkuyorum. Gözümün önünde ölecekler" diye konuştu.

 

 

Independent Arabia, AFP