Fransa'da Neonazi bir hücrenin sonu

Gökçe Hubar Independent Türkçe için yazdı

Neonazi motivasyondan etkilenerek Fransa topraklarında terör saldırıları gerçekleştirmeyi hedefleyen ve Waffen-Kraft (Silahların Gücü) Operasyonu isimli özel bir çevrimiçi tartışma forumunun altyapısını hazırlayan Alexandre Gilet, 19 Haziran 2023 tarihinde, beraberindeki üç iş birlikçi ile mahkeme karşısına çıkarıldı.

Davanın dikkat çekici hususlarından biri, 2017 ile 2018 yılları arasında faaliyet yürüttüğünden şüphe edilen şahıslardan birinin o tarihte henüz 17 yaşında olmasıydı.

Bu yüzden sanıklar reşit olmayanların yargılandığı ağır ceza mahkemesine sevk edildiler. 

Bir diğer dikkat çekici husus, sanıkların internet ortamında tanışmış ve kısa sürede radikalleşmiş olmalarıydı.

Ayrıca Gilet'nin telefonunda "Beyaz Cihad" çağrısı yapan bir posterin bulunması da önemli bir detaydı.

Bu hibrit tehdit hem aşırı sağcı ve ırkçı hem de total savaş çağrısı yapan bir totaliterizmden figürler içermektedir. 

Modus operandi'leri, bazı hedef ve söylemleri ile dinî motivasyonlu terörizmi hatırlatan bu hücrenin radikalleşmesi, içlerinde en radikal olan gönüllü jandarma yardımcısı Gilet'nin "IŞİD veya El Kaide gibi" hareket etmek ve Bataclan'daki saldırıdan daha kötüsünü yapmak istediğine ilişkin sözleri ile daha da anlam kazandı. 

Fransa'nın IŞİD'e karşı hava saldırıları düzenlemesini ve "dünya Müslümanlarına" saldırılmasını bahane olarak sunan 3 terörist, yaklaşık 1500 kişinin bulunduğu Bataclan tiyatrosunda dehşet saçmış ve 90 kişiyi öldürmüştü.

Bataclan saldırısı, 13-14 Kasım 2015 saldırıları arasında (toplam 6 saldırı gerçekleştirilmişti) en ölümcül olanıydı. 

Görüldüğü üzere, terörizm her ne kadar farklı tipolojilere ayrılsa ve terörizmi araç olarak kullanan şahısların motivasyonu çok farklı olsa bile, esasen aynı amaca hizmet etmektedir.

İnsan hayatı üzerinden, teröristler siyasi ve/veya dinî bir saik doğrultusunda hareket etmekte ve zihinlerinde kurdukları emele ulaşmaya çalışmaktadırlar.

2015 yılında Fransa'da gerçekleşen dini motivasyonlu terör saldırılarının intikamını başka bir terör saldırısı tertipleyerek alacağına ikna olmuş olan bu şahıslardan birinin henüz çocuk olması ve internet ortamında hızlıca radikalleşebilmesi ise, bir başka uyarı sinyalidir.

İnternetin terörizm için bir kuluçka makinesi hâline dönüşmemesi için çok acil önlemler alınması elzemdir.

Nazi Almanyası dönemindeki Schutzstaffel'ın (SS) silahlı yapılanması olan Waffen-SS'ten ve Atomwaffen isimli terör örgütünden esinlenerek Waffen-Kraft ismini seçen; hedefleri arasında camiler ve sinagoglar da yer alan hücre, Gilet'nin patlayıcı cihazlarda kullanılabilecek olan bazı ürünler sipariş etmesi ve bir havai fişek dükkanının müdürünün bunu şüpheli bularak polise bildirmesi sonucu deşifre oldu. Gilet'nin evinde iki Kalaşnikof ve diğer bazı teçhizatlar bulundu.

Eğer böyle bir şikayet olmasaydı, özel çevrimiçi tartışma forumunda planlanan saldırılar ne yazık ki gerçeğe dönüşebilirdi.

İstihbarat örgütlerinin, önleyici operasyonlar icra ederek hızlıca devreye girmesi ve siber istihbarata ağırlık verilmesi şart.

Zira bu hücrenin çökertilmesi, neonazizmin çökertildiği anlamına gelmiyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU