Hac ve kurban… Mısırlılar, borç almakla "öncelikler fıkhını" ihlal mi ediyor?

Ailelerin çoğu, farz ibadetini yerine getirmenin yükümlülüklerini karşılayamaz hale gelirken kredi ve taksit düşüncesinin meşruiyeti tartışılıyor

Mısırlıların hac farizasını yerine getirme hayali, bazılarını borç almaya itiyor / Fotoğraf: AFP

41 yaşındaki Ahmed Fethi'nin aylık maaşı, 10 bin Mısır cüneyhi (324 ABD doları). Buna eşinin maaşı da eklenince ailenin toplam geliri ayda yaklaşık 17 bin cüneyh (551 ABD doları) yapıyor. 

Ahmed'in ailesi, birkaç yıl öncesine kadar ekonomik ve sosyal bakımdan sınıf piramidinin üst kısmına yerleştiriliyor ve 2017 yılında ailenin aylık geliri yaklaşık 960 ABD dolarını buluyordu.  

Bugün gelir, 25 bin cüneyhe ulaştı ancak bu miktarın yaklaşık 800 ABD doları olduğu tahmin ediliyor.

Bununla da bitmiyor. Geçen mart ayındaki enflasyon oranı, yüzde 327 oldu ki bu, ekonomik açıdan "şimdiye kadarki en yüksek rekor oran" olarak niteleniyor. 


Bozulma var, ama…

Üç çocuk şu ana kadar özel okullarda okuyor. Bu okullar, öğrenim ücretlerini son 6 yılda yaklaşık yüzde 100 oranında artırdı ve bununla aynı zamanda gıda malzemeleri, kıyafet, özel ders, sağlık hizmetleri ve diğer aylık temel harcama kalemlerinin fiyatı da yükseldi.

Yani ailenin geçim dengesi bozuldu, alım gücü düştü ve harcama öncelikleri köklü bir şekilde yeniden düzenlendi. Sıkıntı ise devam ediyor. 

Buna rağmen şu sıralar aile içinde evin hanımının bağlı olduğu "kurban taksitleri" konusunda tartışma yaşanıyor ve tartışma, kurban hissesi satın almanın hiç kurban kesmemekten evla olup olmadığı etrafında dönüyor.

Evin hanımı bunun için her türlü dinî, toplumsal, hatta ekonomik gerekçeleri ve delilleri seferber etmiş.

O kadar ki 8 bin cüneyh (259,2 ABD doları) değerindeki yerli et yerine sadece 5 bin cüneyh (162 ABD doları) tutan ithal kurbanlık hayvan hissesine razı olduğunu bile duyurmuş.  

Evin beyi ise "öncelikler fıkhına" bağlı kalıyor. Nitekim aile, çocuklarının okuluna sona eren eğitim-öğretim yılı için 3 taksit borçlu ve taksitlerden her biri 6 bin cüneyh (194,4 ABD doları).

Üstelik yeni akademik yılın taksitleri var daha. Liste böyle uzayıp gidiyor… Ona göre listenin uzunluğuna bakınca bu konuda aileden yükümlülük kalkıyor.

Zira bu ve bunun gibi milyonlarca Mısırlı aile ne kurbanlık ne de bir buzağı, koyun ve hatta bir keçi satın almaya artık güç yetiremiyor. Bazıları, onlarca yıldır bu halde. 


Fetva makamına başvurma

Evin beyi, ailenin ilan edilen kurban desteğini alması caiz olan aileler sınıfına girmek üzere olduğunu söylerken evin hanımı ya kendi ya da eşinin babasından kurban hissesi değerinde borç ya da bankadan kredi alması bile gerekse bunu yapacağını söylüyor.

Kocası, "Peki, ödeme nasıl olacak?" dediğinde de kendinden emin bir şekilde "Rabbimiz kolaylaştırır, inşallah" diyor. 

Alevlenen tartışma, çıkmaza girince taraflar, fetva makamına başvurup kurban kesmek için borçlanma konusunda görüş almaya karar vermiş.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Evin hanımı fetva makamının 2023 yılındaki görüşünü benimserken evin beyi de 2020, 2021 ve 2022 yılındaki görüşünü benimsemiş.  

Mısır Fetva Kurumu 2020, 2021 ve 2022 yıllarında bir Müslümanın kurban kesmek için borçlanmaması gerektiğini ve bunun istenmediğini, zira kurban kesmenin vacip değil müstehap sünnet olduğunu söylemiş.

Aynı şekilde kurban kesmenin, satın almaya güç yetirebilenler için sünnet olduğunu ve bunun için kişinin, kendisinin asli ihtiyaçlarıyla bakımından sorumlu olduğu kişilerin yiyecek, içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra kurbanlık hayvan satın alabilecek paraya sahip olması gerektiğini belirtmiş.

Dolayısıyla kişi, kurbanlık satın almak için borçlanmamalıdır, çünkü şeriat onu bu konuda yükümlü kılmamıştır. Bununla birlikte borç ya da kredi taksitlerini ödeyebileceğini biliyorsa kurban kesebilir.


"Ya ödeyemezsek?"

Ancak 2023 yılında fetvalar ve alim görüşleri, kurban kesme "sünnetini" eda etmek için kredi alma ya da taksit yapma düşüncesine daha fazla imkân tanımaya yöneldi.

Fetva Kurumu'ndaki Fetva Genel Sekreteri Halid Umran, gücü yeten kişinin Allah'a yaklaştığı bir ibadet olan kurbanın bedelinin taksitler halinde ödenmesinin caiz olduğunu belirtiyor.

Ona göre güç yetirebilen bunu yapsın; gücü yetmeyen ve bu günlerde bir vesileyle yakınlaşmak isteyen kişiyse kendisine daha kolay gelen şeyle yakınlık arasın. İmkânı ve gücü yoksa kurban kesmeyebilir.

Ancak taksitleri ödeyebilecek kaynaklara sahip olduğunu düşünen kişi, kurban kessin ve borcu ödesin; taksit yapmak için bir engel yok. 

Fetva Kurumu'nun tutumları, ekonominin zayıf olduğu yıllarda kurban kesmeye gücü yeten ile yetmeyen ama bu konuda kendisi için bir sıkıntı oluşmayan kişi arasında rahatlatıcı bir dengenin kurulduğu kurban ilkesine doğru yakınlaşıyor.

Ancak borçlanma, kredi alma ya da taksitlendirme fikrinin benimsenmesi konusunda gönülsüzce kabul edenler ile gönül rahatlığıyla kabul edenler arasında farklı görüşlerin ortaya çıkmasıyla birlikte aile içindeki anlaşmazlıklar arttı. 

"Ya ödeyemezsek?" ibaresi, sakinleri okul taksitleri, özel dersler, uğrunda bir ömür harcadıkları dairenin bedeli ve gerek inşaatı durduran emlak şirketi gerek ödemeyi durduran aile gerekse stratejik harcama ve hayati öncelikler listesi olsun, her taraftan engellerle karşılaşan küçük bahçeli evin ön ödemesinin yükü altında ezilen evdeki laf dalaşının ana başlıklarından biri haline geldi. 

Ödeyemezsek ya da zaten ödeyemediysek ne olacak?

Ya çocuklardan biri hastalanır da zorlu ekonomik koşullar sebebiyle zaten tekrar düzenlenen öncelikler listesi yine baştan düzenlenirse ne olacak?

Ya baba veya anne ölür de aile kendisini 'bir kilo et' taksiti ödemekle yükümlü bulursa ne olacak?


Kurban kesmenin gururu

Her yıl Kurban Bayramı'nda kestiği kurbanla övünmeye, pohpohlanmaya veya kestiği kurbanı sergilemeye alışmış pek çok Mısırlı hanede "ya ödeyemezsek" varsayımları yankılanırken buna benzer varsayımlar, bu defa "güç yetirebilenler için" hac ibadeti konusunda yürütülüyor.

Zira bir kilo pastırmanın yanında 10 adet yenilebilir yöresel somun ekmek fiyatına yarım kilo Rumi peyniri almaya "güç yetirebilen kişilerin" ekonomik koşullar altında hem sayıları hem imkânları azaldı.

Bazıları, kolay taksitlerle hac fikrini ortaya attı. İlginç olansa bu fikir sahiplerinin bir kısmının Mısır devlet bankalarında bulunması.

Bu bankalar, ödeme bakımından değil de vakit açısından uygun taksit imkânlarıyla hac ve umre ilanları ve teklifleri vermeye başladı ve buna "Hac ve Umre İçin Murabaha* Programı" adını koydu.

Buna göre müşteri, turizm şirketinden ya da organize eden taraftan hac veya umre fiyatı alıyor, sonra banka, müşteri ile banka arasında "üzerinde anlaşmaya varılan bir kâr marjı" ile "murabaha" işleminin gerçekleştirilmesi üzerine hac veya umre masraflarını organize eden tarafa ödüyor. 

Bu teklifler, artmaya ve yayılmaya başladı. O kadar ki iş, kapalı kapılar ardında, sadece tanıdıkların ya da tanıdıkların tanıdıklarının girdiği WhatsApp grupları yoluyla hac masraflarını taksitlendirme tekliflerine ve borcu, "üzerinde anlaşmaya varılan kâr marjı" eklenerek birkaç defada ödeme anlaşmalarına kadar vardı. 
 


Faiz tartışmaları

Teklif, öyle olmadığı halde "murabaha" adı altında sunulsa bile üzerinde mesele, anlaşmaya varılan faizin ya da kârın haram mı helal mi olduğunun ötesine geçerek bazılarının girmeye bayıldığı son tartışmalara kadar uzandı. 

Dünyanın doğusunda ve batısında maaşların ve mali işlemlerin çoğunluğu modern bankalar yoluyla yürütülse de taksitle hac veya umre düşüncesi, esasında umreye ya da hacca giden kişinin buna gücünün yetmediği anlamına geliyor. 

2021 yılında Mısır cüneyhinin birinci ve ikinci dalgalanmaları arasında Fetva Kurumu, hacca gitmek için borçlanmanın hükmüne ilişkin bir soruya, koşullara ve durumlara göre şartlarla izin vermek ile kısıtlamalarla engellemek arasında gidip gelen uzun bir yanıt verdi.

Ancak cevabın sonunda kurum şöyle dedi:

Mükellef kişinin hac ibadeti için borç alması, kendisine veya bakmakla yükümlü olduğu kişilere gücünü aşan bir yük bindirecekse ya da kendisini ya da sorumlu olduğu kişileri fitneye ya da kaldıramayacakları şeylere maruz bırakacaksa o zaman o kişi için, borçlanma haramdır, denebilir.

Ödenecek parayı tahsil etmek, onu nafile ibadetlerden, güzel ahlaktan ve yüce işlerden alıkoyacaksa o zaman o kişi için, borçlanma mekruhtur, denebilir. Ne ilk ne de ikinci ihtimal söz konusuysa ve ödemenin kendisine de sorumlu olduğu kişilere de zararı olmayacağına güçlü bir şekilde inanıyorsa o kişi için, borçlanma ne haramdır ne de mekruhtur; caizdir.


Gerçeklik ve umut

Mısır sokaklarında ve hac, hatta umre ibadetini eda etmeyi isteyen ve uman kalabalıklar arasında durum genellikle kurumun öne sürdüğü ilk ihtimale, yani "mükellef kişinin hac ibadeti için borç alması, kendisine veya bakmakla yükümlü olduğu kişilere gücünü aşan bir yük bindirecekse ya da kendisini ya da sorumlu olduğu kişileri fitneye ya da kaldıramayacakları şeylere maruz bırakacaksa…" ihtimaline işaret ediyor.

Kurum bu ihtimalde borçlanmanın haramlığına hükmediyor. 

Gariptir ki "Allah'ın Evi'ni ziyaret etmek" için bankalardan kredi ve eş, dost, akrabadan borç alma tartışmalarında birçok kişi bunun barınma, eğitim ve sağlık masrafları ile gıda, elektrik, su ve gaz faturalarını ödemekten daha öncelikli olduğunu düşünüyor.

Çoğunlukla "Rabbin, rızık verendir" ve "Niyetini halis tut, Allah seni hesap etmediğin yerlerden rızıklandıracaktır" gibi kaderci düşüncelerin ağır bastığı bu tartışmalar, yakın tarihe uzanmıyor. 

2016 yılında Mısır cüneyhinin dolar karşısında 8,88 cüneyhten 15,77 cüneyhe düştüğü ve daha sonra Mart 2022'de daha da değer kaybederek 19,7 cüneyhe düştüğü birinci ve ikinci dalgalanmalar arasında Fetva Kurumu, kendisine ve sorumlu olduğu kişilere gücünün üstünde yük bindirecek olanların hac için borçlanmasının haramlığı yönünde fetva verdiyse şu an ne yönde fetva verir?

Öyle ya, Mısırlılar, Ekim 2022'de 1 doların 24,7 Mısır cüneyhine denk olduğu üçüncü dalgalanmayı atlattıktan sonra geçtiğimiz ocak ayında dolar, 32 cüneyhe yükseldi. 
 

Bazı Mısırlılar, güçleri yetmediği halde hac farizasını yerine getirmeye hevesli.jpg
Bazı Mısırlılar, güçleri yetmediği halde hac farizasını yerine getirmeye hevesli / Fotoğraf: AFP

 

Mevcut yaşam koşullarının kötüleştiği ve yakın ve uzak gelecek konusunda öngörülerin belirsiz olduğu bir durumda bazıları Fetva Kurumu'nun hac ibadeti için borçlanmanın ya da taksitlendirmenin haram olduğuna hükmedeceğini beklerken Fetva Kurumu birkaç gün önce "taksitle ve iki taraf arasında bir ön anlaşmayla hacca ya da umreye gidilmesinin şer'an caiz olduğunu" söyledi ve bunun "şeriata göre mübah olan murabaha kabilinden olup, faiz kapsamına girmediğini" açıkladı. 

Bankadan kredi ya da eş dosttan borç almanın ve tutarı "bir faizle ya da kararlaştırılan bir farkla" geri ödemenin faiz olduğunu söyleyenler ile böyle olmadığını söyleyenler arasındaki geleneksel yaygara bir yana; Mısır toplumunun hallerine vâkıf olan kişi umre ve haccın, ama özellikle de haccın pek çok âdeti, geleneği ve toplumdaki saygınlık kabullerini içeren dinî kültürel bir halk anlayışı olduğunu bilir.

Yaşlılar başta olmak üzere pek çok kişinin hedefinin ve tek temennisinin bu olduğundan bahsetmiyorum bile. 


Haccın kıymeti

Bu olgu, Beyt-i Haram ziyaretinden evine dönen hacının duvarlarında yer alan ve onu diğer duvarlardan ayıran popüler resimlerde açıkça görülür.

Ayrıca günahlardan temizlenmeyi ve kerim olan Allah'la dünyanın ağırlıklarından sıyrılmış bir şekilde karşılaşmayı hayal eden başta yaşlılar olmak üzere pek çok kişinin tekrarladığı dualar listesinde de buna rastlarız.

Aralarında borç almaya tam anlamıyla hazır olan ve hatta borcu ya da faizi ödemeden Hakk'ın rahmetine kavuşan çok kişi vardır. 

Hac ve umre söz konusu olduğunda "Rabbin, rızık verendir", "Allah'a tevekkül et" ve "O sizi bilmediğiniz yerlerden rızıklandırır" anlayışı, kendini gösteriyor.

Ancak bu yılki hac o kadar maliyetliydi ki bazıları, başlangıçta bunun bir şaka olduğunu düşündü. 

Bu yılın hac fiyatları, ekonomik hac için 130 bin cüneyh (4 bin 200 ABD doları) ve turistik veya lüks hac için yaklaşık 1,5 milyon cüneyh (48 bin 471 ABD doları) arasında değişiyor.

Peki ekonomik bir hac için 10 yıllık taksit yapan bir hacı, taksitleri ödemeden önce ölürse ne olur? 

Geri döndükten sonra "Rabbimizin halledeceği" taksitleri ödemeye hazır olmak ile hac veya umre ya da bir buzağı veya kurbanlık hissesi için kredi veya borç alanları ahmaklık, bencillik veya mantıksızlıkla suçlamak arasında gidip gelen popüler tartışmada kopan yaygarada kişi, bu soruyu nadiren soruyor.

Bu noktada da benzer tartışmalar yaşanıyor, ancak dinî bir sakıncadan bağımsız bir şekilde. Bu tartışmanın başlığı, fıkıh ilminin dinî bir boyuta sahip olması şart olmaksızın, "öncelikler fıkhıdır". 

Mısırlıların gündelik hayatı, kâh mallara uygulanan vergileri artırmak kâh hizmet tarifelerini yükseltmek gibi konularda tacirlerin aklından geçenlere ve resmî kararların benimsediklerine göre öncelikleri yeniden sıralamaya dayalı hale geldi.

Okullar, üniversiteler, sağlık ve eğlence hizmeti sunanlar gibi vatandaşların ceplerinin boşalmasında pay sahibi olan diğer unsurlar da var. 


Düzenleme ve yapılandırma

Milyonlarca Mısırlı hane ekonomik haritadaki konumlarına göre her gün harcama önceliklerini yeniden düzenlemekten harap oldu.

Kimileri, harcamaları doğru mecralara akıtmak suretiyle yeniden düzenleme yapmakla yetinirken kimileri de öngörülebilir gelecekte geri getirme ihtimalleri azalmakla birlikte harcama kalemlerini tümden siliyor. 

Rakamlara ve yüzdelik oranlara bakmak, tabloyu açıklamaya yetmez. Rakamlara göre geçtiğimiz nisan ayında yüzde 306'ya varan yüksek enflasyon oranları, gıda harcamalarını artırdı ki gıda, farklı düzeylerdeki ailelerin mutlak çoğunluğunun harcamalarında temel ve en önemli kalemdir.

Elbette bu artış, daha büyük miktarlarda veya daha pahalı türlerin tüketimini yansıtmıyor. Daha ziyade gıda malzemelerinin fiyatlarının sürekli olarak arttığı anlamına geliyor ve bu da diğer harcama kalemlerini olumsuz yönde etkiliyor. 
 

Biri, kurban hissesi satın almak için borç alabilir AFP.jpg
Biri, kurban hissesi satın almak için borç alabilir / Fotoğraf: AFP

 

Kurban Bayramı yaklaşırken Mısırlıların hanelerinde yeniden yapılandırma süreçleri hızlanıyor.

Zira halk arasında "et bayramı" olarak bilinen bu bayramda kurban kesmeye ilişkin tartışmalar artık buzağı mı kesilsin kuzu mu yoksa hisse mi alınsın, soruları etrafında dönmüyor.

Tartışmanın sorusu artık, "Bayramdan önce et alsak mı?" oldu. Cevap "evet" ise de kaç kilo etin bütçeyi zora sokmayacağı tartışılıyor.   

Mısır'da kasap dükkânlarına, Mısırlıların kimsenin uğramadığı yerler veya etkinlikler için kullandığı bir isim takılıyor.

Bu isim, fırtınaya hazırlanan ve kalabalıkların kin ve özlem karışımı bakışları tarafından izlenen şeyi de tarif eder.

Bayram, kaçınılmaz olarak geliyor ve kurbanlık hayvan, hisse ve taksit konusundaki tartışma, belirli gruplarla sınırlı kalıyor.

Bazıları sınıf piramidinin üstünden ortalara düşerken bazıları da ortadaki üst sıralardan az veya çok aşağıya kaydı.

Ancak diğerleri orta sıraları tutma yeteneğini kaybederek tabana doğru düştü. Bunlar, bayram sofrası işini fiyatı 400 cüneyh (13 dolar) sınırını aşan bir kilo etle hallediyor. 

Merkezî Kamu Seferberliği ve İstatistik Ajansı'na göre 2022 yılında Mısır'da bir kişinin yıllık ortalama gelirinin 20 bin 271 cüneyh, yani ayda yaklaşık bin 600 cüneyh (52 ABD doları) olması ve bunun da 4 kilo ete karşılık gelmesi dikkat çekici.  

Zorluklara, sıkıntılara ve öncelikler fıkhı alanına girmeye rağmen mesele, "büyük bayram" ve bu bayramın, bedeli ister tamamen ister uygun taksit sistemiyle ödenmiş olan kurbanlık hayvanlar veya et parçalarıyla süslenmiş tabaklar açısından taşıdığı anlam olunca, mantık büyük ölçüde ortadan kaybolur.

Dehalarıyla tanınan ve birkaç cüneyhi pek çok ihtiyaca yetecek şekilde idare edebilen doğuştan yetenekler, "hacı" unvanı taşıma hayali karşısında dağılıyor.

Bu unvan, Allah'ın Evi'ni hac yoluyla ziyaret edenlere verildiği gibi umre yaparak ziyaret edenlere de veriliyor. Gerçi umre yapanlara gönlü hoş etmek için veriliyor ama olsun, belki uygun ya da uygun olmayan taksitlerle daha hayırlısı için bir dua yerine geçer. 

 

*Murabaha, alış fiyatı veya maliyet üzerine belirli bir kâr eklenerek yapılan bir tür güvene dayalı satış sözleşmesi anlamındaki fıkıh terimidir. 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU