Çin-Amerikan savaşından kaçınılabilir mi?

Yıkıcı bir çatışmadan kaçınmak için kesin bir uyarı, seçkinler ve karar vericiler düzeyinde harekete geçme çağrısı

Görsel,  Kevin Rudd'un "The Avoidable War" adlı kitabının kapaüından alınmıştır

Çin ile ABD arasındaki yoğun rekabetin zirve yaptığı, hızla gelişen küresel sahnenin ortasında, gelecek yüzyılın kaderini belirleyecek olan bu başlıkla ilgili tartışmanın zenginleştirilmesine yönelik artan bir ihtiyaç var.

Bu bağlamda, eski Avustralya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Kevin Rudd'un "The Avoidable War" (Önlenebilir Savaş) adlı kitabı, iki güçlü ülke Çin ve ABD arasındaki jeopolitik dansın karmaşıklığını anlamak isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak.

The Avoidable War.png

Çin siyasi dinamiklerini derinden anlaması, Mandarin dilini akıcı bir şekilde konuşması, Şi Cinping başta olmak üzere önemli Çinli figürlerle doğrudan ilişkileri ve eski Avustralya dışişleri bakanı ve başbakanı olarak Çin dosyasındaki pratik deneyimi nedeniyle Rudd, en hassas ve karmaşık uluslararası ilişkilerden birine benzersiz bir şekilde aydınlık ve kapsamlı bir bakış açısı sunuyor.

Ülkesinde birçok üst düzey görev üstlenmesinden sonra yakın zamanda Avustralya'nın Amerika Birleşik Devletleri büyükelçisi olarak atanması bu benzersizliğinin, Avustralya'nın, Çin-Amerikan rekabetinin başka bir tür çatışmaya kayma tehlikesinin ve Kevin Rudd gibi uzman bir şahsiyet aracılığıyla Washington ile Pekin arasındaki diyalogu düzeltmekteki doğrudan çıkarının farkında olduğunun delili.

Avustralyalı yazar ve politikacı, "Önlenebilir Savaş" adlı kitabında, ABD ile Çin arasındaki çatışmanın yıkıcı risklerini ayrıntılı olarak ele alıyor.

Çin dış politikasının temellerini, gelişimini ve bu devin Cinping dönemindeki stratejik hedeflerini,  özellikle de küresel sistemi yeniden şekillendirme ve mevcut kurallar üzerindeki ABD hegemonyasına meydan okuma yönündeki azimli ve ısrarlı çabalarını detaylandırıyor.

Rudd, Çin Devlet Başkanı'nın bakış açısını anlamamız için birbirini çevreleyen ve tek bir odak noktasının bir araya getirdiği on daireden oluşan bir çerçeve sunuyor.

Söz konusu tek odak noktası Cinping'in tanımladığı şekliyle Çin'in çıkarları.  İlk iki daire iç meselelere odaklanıyor ve bunların en önemlisi, Çin’in rolünün geleceğinin garantörü olarak Cinping'in kişisel olarak merkezileştirilmesi, Komünist Parti üzerindeki tam hakimiyeti ve ardından onun liderliğinde partinin devlet ve toplum üzerindeki hakimiyetidir.

Ayrıca Tayvan, Tibet, Sincan ve İç Moğolistan dahil olmak üzere tüm bölgeleriyle Çin'in birliğine kararlılıkla bağlı kalmaktır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çevresel sürdürülebilirliğe gösterilen ihtimamla birlikte Çin ekonomik büyüme doktrini, Rudd'un Çin Devlet Başkanının stratejisine ilişkin analizinde üçüncü ve dördüncü daireleri temsil ediyor.

Rudd, Cinping'in ekonomik refaha öncelik vererek siyasi sistemin meşruiyetini ve toplumun ulusal birliğini sağlamaya çalıştığını düşünüyor ve Cinping'in ekonomik vizyonunda meydana gelen dönüşümleri ayrıntılı bir şekilde açıklıyor.

Hızla biriken bireysel servetler, Alibaba'nın kurucusu Jack Ma gibi çarpıcı iş başarıları efsane örnekleri yerine, ekonomik faaliyet üzerinde daha fazla devlet kontrolüne, ortak refahı ve kendi kendine yeterliliği sağlamaya evrilişini anlatıyor.

Rudd, bu yeni ekonomik yaklaşımın, açık uluslararası alışveriş ve Pekin'in kontrolünden bağımsız uluslararası etkiye sahip yıldızların doğuşu yerine ulusal güvenliğe, siyasi istikrara ve ekonomik eşitliğe öncelik verdiğini izah ediyor.


Daireler arasında en önemlilerden biri olan beşinci daire ise Çin ordusunun modernizasyonu, bilgi savaşı alanlarında ABD ile olan güç farkını hızla kapatmak için yorulma bilmeden çalışmak, Halk Kurtuluş Ordusu'nun stratejik destek gücünün kurulması, nükleer ve füze yeteneklerinin geliştirilmesi, kara kuvvetleri yerine donanmaya desteğin arttırılmasıdır.

Bu bizi, Çin'in komşu ülkelerle ilişkilerinin yönetimi, çevresinin yani Doğu Asya ve Batı Pasifik Okyanusu'ndaki su kuşağının güvenliğini sağlamayla ilintili altıncı ve yedinci dairelere götürüyor.

Stratejik olarak en önemli daireye gelince, gelişmekte olan ülkelere artan desteğe, mevcut uluslararası kurumlar içinde Çin’in etkisini artırmaya, çok taraflı kurumlardan oluşan kendi ağını inşa etmeye dayalı çok taraflı faaliyetler aracılığıyla Çin Devlet Başkanının 2014'ten beri mevcut uluslararası düzenin kurallarına meydan okuma çabasıdır.

Çin ayrıca liberal siyasi düşüncenin önerilerinden farklı öneriler sunarak, uluslararası normlar ve düzenleyici çerçeveler belirlemekte dünyaya öncülük etmeyi amaçlıyor.

Bunun için de küresel pazarın büyük bir bölümünü kontrol etmesinden, Kuşak ve Yol Girişimi'nin ürünü olan stratejik ilişkilerden ve kıtasal altyapı yatırımlarından yararlanıyor. Bütün bunlar ona diplomatik ve siyasi nüfuz dayanakları sağlıyor.

Rudd'un Çin stratejik düşüncesine ilişkin derin anlayışı, Çin-Amerikan çatışmasının geleceğine dair yeni ve incelikli bir görüş sunmasını sağlıyor.

Bu görüş "önlenebilir" bir savaşa götüren mevcut yüzleşme yoluna alternatif bir mantık olarak "stratejik rekabeti yönetme" fikrine dayanıyor.

Rudd, bu vizyonun dayanaklarını da sıralıyor; diplomatik yaratıcılık, iki ülkenin her birinin kırmızı çizgilerinin net bir şekilde belirlenmesi, bu çizgilere adil ve karşılıklı saygı duyulmasını sağlayacak çerçevelerin oluşturulması.

Çin'i özellikle Tayvan konusunda agresif önlemler almaktan caydıracak Batılı askeri kapasitenin güçlendirilmesini eklemeyi de ihmal etmiyor.
 


Rudd'un "Önlenebilir Savaş" kitabı, ABD ile Çin arasındaki ilişkilerin karmaşıklığını, aralarındaki büyük ölçekli bir çatışmanın potansiyel sonuçlarını anlamak için önemli bir siyasi ve fikri belge.

Yıkıcı bir çatışmadan kaçınmak için kesin bir uyarı, seçkinler ve karar vericiler düzeyinde harekete geçme çağrısı.

Avustralyalı yazar ve politikacı, Çin'in stratejik düşüncesini anlamayı, hem ABD hem de Çin'in rekabetçi bir şekilde bir arada var olabileceği bir dünya tasavvuru oluşturmayı, içinde bulunduğumuz yüzyılın en belirgin ahlaki ve politik meydan okuması addediyor.

Siyasi tahayyülün bizi savaştan uzaklaştıracak, herkes için daha istikrarlı ve müreffeh bir geleceğin yolunu açacak bir şey icat etmek konusundaki en önemli sınavı varsayıyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU