"Drone diplomasisi" silah ticaretini ve güç dengesini nasıl tehdit ediyor?

İran’ın en büyük ihracatı "Şahid-136" intihar bombacısı

ABD gibi geleneksel silah ihracatçıları başlangıçta 'drone' üretimine hakimdi / Fotoğraf: Reuters

Suriye ve Etiyopya'dan Ukrayna ve Dağlık Karabağ'a kadar silahlı droneelar, uzun mesafelerden yürütülen bölgesel ve küresel silahlı çatışmalarda önemli bir rol oynuyor.

Bu uçakların ihracatı, devletlerin tavizler almak, nüfuz kullanmak, düşmanlarla yüzleşmek ve askeri ilişkileri güçlendirmek için yararlandığı diplomatik bir araç haline geldi.

Ancak artan dronee ihracatı, Washington'un nüfuzu ve ortaklarının güvenliği için bir tehdit oluşturuyor.

Müttefiklerin bu uçak programlarını oluşturmalarına ve rakip uçakların tehdidine karşı yaklaşımlar geliştirmelerine yardımcı olmak için ABD'de çağrılar artıyor.

Peki tablo nasıl değişti ve silah ticareti etkilendi mi?

Washington, durumu kendi lehine düzeltebilecek mi?


Geçmiş ile şu an arasında

ABD gibi geleneksel silah ihracatçıları başlangıçta 'MQ-9 Reaper' gibi droneların üretimine hâkim oldular.

Ancak ABD'nin taraf olduğu Füze Teknolojisini Azaltma Anlaşması'nın ihracat kısıtlamaları, ABD yapımı insansız hava araçlarının Washington'un en yakın müttefiklerine bile satışını ciddi şekilde sınırladı.

Bu durum, Çin, İsrail ve Türkiye gibi Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi (MTCR) anlaşmasına taraf olmayan ülkelerdeki şirketleri, karlı ve politik olarak etkili ticaret yapmalarını sağlayan boşluğu doldurmak için teşvik etti.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne göre 1985 ile 2014 yılları arasında İsrail, dünyadaki droneların yaklaşık yüzde 60'ını ihraç etti.

Afrika, Asya, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika'da 50'den fazla müşterisi vardı. İsrail droneları, keşif ve gözetleme amaçlıydı. Ancak bazılarının, daha sonra saldırı silahlarıyla donatılabilmesi mümkündü.


Türkiye ve İran

Ancak Türkiye, yıllarca İsrail insansız hava aracı ithal etmesinin ardından, 2010 yılında keşif ve gözetleme görevlerini yerine getirebilen ve aynı zamanda füze ve bomba da atabilen 'Bayraktar TB2' gibi gelişmiş yerli sistemler geliştirdi.

2022 yılında Ukrayna, bu Türk uçağını Rus topçu sistemlerini, tanklarını ve zırhlı araçlarını imha etmek için kullandı.

2022 itibarıyla en az 14 ülke, Bayraktar TB2'ye sahip. Ve 16 ülke de satın almaya çalışıyor.
 

Fotoğraf Baykar Teknoloji.jpg
Fotoğraf: Baykar Teknoloji

 

ABD Barış Enstitüsü tarafından geçen ay yayımlanan bir rapora göre İran, askeri kuvvetlerinin yerel kullanım için savunma ekipmanı ithal etmesinden sonra güçlü bir dronee endüstrisi geliştirdi.

Ancak bu yılın sonbaharında Tahran, Ortadoğu'da kendisine bağlı yedi milis grubuna ek olarak dört kıtadaki beş ülkeye droneları ve teknolojilerini ihraç etti.

ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı, bu yıl İran'ın Ortadoğu'da bu uçakların ve füzelerin en büyük cephaneliğini konuşlandırdığını bildirdi.

Teşkilat Başkanı Korgeneral Scott Perrier, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'ne İran droneelarının 'ucuz ve çok yönlü olduğunu' bildirdi.

Washington Enstitüsü'nde silah uzmanı olan Farzin Nadimi, yurt dışında ilk kullanımları 2000'li yılların başına kadar keşfedilmemiş olsa da İran'ın drone olarak bilinen insansız hava aracı üretiminin 1990'ların sonunda olgunluğa ulaştığını kaydetti.

Bununla birlikte 2022'ye kadar İran uçakları, Avrupa, Afrika ve Asya'nın savaş bölgelerinde stratejik dengeyi farklı derecelerde değiştirdi.
 

 

İran'ın en büyük ihracatı, geçen ağustos ayından itibaren Ukrayna'da kullanılmak üzere Rusya'ya ihraç ettiği 'Şahid- 136' uzun menzilli intihar bombacıları ve 'Mohajer-6' kısa menzilli taarruz uçakları oldu.

İran, 2021'de Tigray isyancılarına karşı kullanmak üzere Etiyopya'ya da dronee satarken, daha önce de Tahran, Yemen'deki Husi isyancılara monte edilmemiş 'dronee bileşenleri' ve 'teknik bilgi' sağlamak amacıyla 2014'te gizli bir operasyon başlattı.

Aynı şekilde 2008 gibi erken bir dönemde Sudan, İran yapımı 'Ababil-3' uçağını Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'ne ve Darfur'daki isyancılara karşı konuşlandırdı.


Yeni çağ

Ukrayna'daki ve dünyadaki diğer çatışma bölgelerindeki çatışmalar, tıpkı hükümetlerin tarih boyunca silah ihracatı yoluyla devlet kasasını parayla doldurmasının yanı sıra diplomatik bir araç olarak bundan yararlanması gibi, drone ihracatının üretici ülkeler tarafından küresel etkilerini artırmak için nasıl diplomatik bir araç haline geldiğini gösteriyor.

Son birkaç yılda silah ticaretinde yeni bir dönem ortaya çıkmaya başladı. İran ve Türkiye gibi yeni ihracatçılar, geleneksel silah tedarikçilerini yerinden ediyor ve etkilerini sınırlarının ötesine genişletmek için drone ihracatını kullanıyor.

Bu durum, Washington'un nüfuzunu ve ortaklarının güvenliğini tehdit ediyor. ABD'li politika yapıcıların müttefiklerin bu tür uçakları üretme programları oluşturmasına yardım etmesini ve aynı zamanda rakip 'dronee' tehdidine karşı başka yaklaşımlar geliştirmesini gerektiriyor.
 

İran yapımı Şahid-136 tipi drone 17 Ekim'de Kiev'deki saldırı öncesinde uçarken görüntülendi Reuters.jpg
İran yapımı Şahid-136 tipi dronee 17 Ekim'de Kiev'deki saldırı öncesinde uçarken görüntülendi / Fotoğraf: Reuters​​​​​​

 

"dronee diplomasisi"

dronee diplomasisindeki artışın nedeni, farklı ülkelerin bu silahlara yönelik artan talebini karşılaması ve uluslararası liderlerin savunma ve dış politika emellerinin uzaktan kumandalı silahlara sahip olmaya bağlı olduğuna inanmalarıdır.

Bu uçaklar, savaş personeline yönelik riskleri en aza indirirken ve mürettebatı ön hatlardan uzak tutarken, ulusların güçlerini göstermelerine izin vererek modern çatışmanın karakterini değiştiriyor.

Aynı şekilde dronelar, hükümetlerin tehlikeli saldırılar başlatmasına veya başka türlü yürütemeyecekleri istihbarat toplama görevlerini gerçekleştirmelerine de olanak tanıyor.

Örneğin Rusya, iyi savunulan Ukrayna hedeflerini vurmak için insanlı saldırı uçakları yerine sıklıkla bu tip uçakları kullanıyor ve kara kuvvetlerine hava desteği ve çok yönlü görüş sağlıyor.

Bu durum da droneların 'füzelere veya insanlı hava araçlarına göre daha ucuz ve işletilmeleri ve bakımları daha kolay olmasının' yanı sıra, genellikle savaşlar sırasında dengeleri değiştiriyor.

Ülkelerin insansız hava araçlarını askeri operasyonlara entegre etmesini kolaylaştırıyor.


Son çatışmalar sırasında drone kullanımının son derece etkili olduğu ortaya çıktı. Ermenistan ile Azerbaycan arasında tartışmalı bir bölge olan Ukrayna ve Dağlık Karabağ'dan çekilen görüntülerde, insansız hava araçlarının hayati hedefleri ucuza vurduğu görülüyor.

Bu durum ise diğer orduları, cephaneliklerine uzaktan kumandalı uçaklar eklemeye itiyor. Bazı ülkeler de bu uçaklar için yerel programlar oluşturmaya başlarken, diğerleri de uluslararası tedarikçilere yöneldi.

Aynı zamanda geleneksel olarak uçak ihracatçısı olmayan diğer ülkeler, drone üretim programlarını hızlandırdı.

İran, diğer ülkelere bu uçaklardan satarken, vekilleri olan Hizbullah ve Husilerin kullanımına açtı.

Benzer şekilde kısmen yabancı silah tedarikçilerine olan bağımlılığı azaltmak için geliştirilen Türk insansız hava aracı programı, Türkiye'nin ilk olarak Irak ve Suriye'deki Kürt güçlerine karşı konuşlandırdığı Bayraktar TB2 ile kısa sürede adından söz ettirdi.


Alıcılarla ilişkileri derinleştirmek

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Siyaset Bilimi Bölümü'nde Mesleki Gelişim Yardımcı Doçenti Eric Greenberg'e göre drone satışı yalnızca artan küresel talebi karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda ihracatçı ülkenin diplomatik gücünü üç önemli yolla ve genellikle birbirini tamamlayan şekilde artırıyor.

Bu yolların birincisi, onları satın alan hükümetlerle ilişkileri derinleştirmek. Bunun nedeni, bir drone satışının kalıcı etkileri olan uzun vadeli eğitim, lojistik yardım ve bakım anlaşmaları gerektirmesidir.

Böylece ithalatçı ülke, uçak ve yedek parça konusunda tedarikçiye ve onun sürekli güncellemelerine bağımlı hale gelmektedir.

İhracatçılar ayrıca, ithalatçı ülkelerde insansız hava araçlarını çalıştırmak için mürettebatı eğitiyor ve ülkelerinde askeri liderlik merdiveninde basamak atlamaya devam eden kursiyer ekipleriyle ilişkiler kuruyor.

Böylece bu temaslar, ihracatçı ülkenin politika oluşturmayı etkileyebileceği yeni yollar üretiyor.

Dolayısıyla Devrim Muhafızları'na bağlı bir İran medya kuruluşunun, İran'ın bu uçakları ihraç etmesinin uluslararası düzeydeki stratejik etkisini derinleştirdiğini açıklaması şaşırtıcı değil.

Bu uçakları ihraç eden ülkeler, yurt dışında montajı için fabrikalar açarak bu ilişkileri giderek güçlendiriyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Türkiye, Ukrayna'da Bayraktar TB2 fabrikası kurmayı planlarken, İran, Tacikistan ve Venezuela'da üretim hatları kurdu.

İranlı bir general, fabrikanın Tacikistan'da açılmasını iki ülke ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak nitelendirdi.

Gerçekçi olarak bu uçaklar, gelecekte daha büyük ölçekte diğer silah transferlerinin önünü açan bir ihracat geçidi görevi görebilir. Örneğin Rusya, İran'dan balistik füze satın almayı düşünüyor.


Rakiplerle yüzleşmek

İkinci olarak drone ihracatı, ihracatçı ülkelerin diğer ülkelerle rekabet etmesine yardımcı oluyor ve bazı durumlarda, drone ihracatı, ihracatçı ülkelerin düşmanlarına meydan okumasına olanak tanıyor.

Örneğin Türk insansız araçlarının Azerbaycan'a nakledilmesi, Ermenistan'ın 2020'de Dağlık Karabağ savaşında yenilgiye uğramasına katkıda bulundu.

Ermenistan'ı, buradan vazgeçmeye zorladı. Diğer durumlarda ise 'drone' transferi, ihracatçı ülkelerin daha uzak bölgelerde vekalet savaşlarına girmesine izin veriyor.

İran, Rusya'ya insansız hava araçları satarak, ABD'nin desteklediği Ukrayna'ya yönelik saldırılara destek veriyor.

Aynı zamanda İran'ın gelecekteki bir çatışmada ABD'ye karşı kullanabileceği yetenekleri de gözler önüne seriyor.

Bu durum, siyasi ve askeri riskleri beraberinde getirirken, Washington ise bunun yansımalarının her geçen gün daha da farkına varıyor.

İran'ın ihracatı, kendisine karşı yeni Batı yaptırımlarının uygulanmasına neden olsa da ABD ve müttefiklerini karşı önlemler geliştirmeye de sevk ediyor.

Ancak Tahran, Rusya ile ilişkileri güçlendirmenin bu risklere ağır bastığını düşünüyor.

Drone ihracatçılarının kendi bölgesi dışındaki fabrikalarda üretim faaliyetlerini çeşitlendirilmesiyle birlikte dronee diplomasisi, rakiplere göre daha esnek ve daha az savunmasız hale geliyor.

İsrail, İran'daki insansız hava aracı üretim tesislerini bombalarken, ancak Tacikistan gibi dost diplomatik ilişki içinde olduğu ülkelerdeki İran fabrikalarına saldırmayı tehlikeli bulabilir.


Üstünlük

Üçüncü olarak, ihracatçı ülkeler, alıcılardan fayda sağlamak için drone tedarikini kullanıyor.

'Al-Monitor' haber sitesine göre Türkiye'nin bir Ortadoğu ülkesine 20 insansız hava aracı satması, 'önde gelen bir Türk mafya liderinin bu ülkedeki sosyal medya kullanımını kısıtlaması ve Türkiye'de usulsüzlük olarak gördüğü şeyler hakkında konuşmasını engellemesi için' bu ülkedeki yetkilileri etkilemesi hususunda Ankara'ya yeterli gücü sağladı.

İçerisinde bulunduğumuz ay boyunca ABD hükümet yetkilileri, Rusya'nın şu an İran'a potansiyel olarak beşinci nesil Suhoy-35 çok amaçlı avcı uçağı da dahil olmak üzere benzeri görülmemiş düzeyde gelişmiş askeri teçhizat sağladığını duyurdu.

Bu durum, kısmen İran'ın Ukrayna'ya karşı savaşında Rusya'ya büyük ölçüde drone nakletmesinden kaynaklanıyor.


İstikrara tehdit

İthalatçı ülkelerle ilişkileri derinleştirerek, hasımlarla yüzleşerek ve tavizler alarak drone diplomasisi, bölgesel istikrarı tehdit ediyor ve ABD gibi tanınmış geleneksel silah ihracatçılarının etkisine meydan okuyor.

İran, yaptırımlar ve diğer siyasi engeller nedeniyle insansız hava aracı elde edemeyen Venezuela, Sudan ve Suriye gibi ülkeleri rutin olarak silahlandırıyor.

Aynı şekilde bu ülkelerin elde ettiği insansız hava araçları aynı zamanda donmuş çatışmaların yeniden alevlenmesine, insan hakları ihlallerine ve uluslararası liderlikle yaşanan çatışmaların çözüm çabalarının baltalanmasına olanak sağlıyor.

Örneğin ABD medyasına göre Washington'daki aktivistler ve milletvekilleri, Türkiye'nin Etiyopya'ya onlarca sivili öldüren saldırılar düzenlemesine olanak tanıyarak 'Bayraktar TB2' insansız hava araçları satmasını eleştirdi.


Birden fazla silah

Bu uçakların ülkeler arasında bir rekabet ve etki aracı olarak kullanılmasının artmasıyla birlikte ABD'deki ve genel olarak Batı'daki politika yapıcılar, daha fazla güç ve etki ile ilişkilendirilen bu tür silahların hızlı gelişimine nasıl yanıt verecekleri konusunda mücadele edecekler.

Bazı durumlarda ihracatçı ülkeler aynı müşteriler için rekabet edeceklerdir.

Ayrıca ihracat sözleşmelerini kazananlar, alıcılar için tercih edilen bir güvenlik ortağı statüsü kazanabilir ve bu da diğer rakip ülkelerin etki göstermesini zorlaştırabilir.

Aynı şekilde ülkeler, düşman tarafından kullanılan dronelara karşı kendilerini savunmak için müttefiklerinin ve ortaklarının yardımına ihtiyaç duyabilir.

Öte yandan Ukrayna'daki savaşta Moskova'nın İran insansız hava araçlarını satın almasının ardından NATO üyeleri, Kiev'e hava savunma teçhizatı sevkiyatını yoğunlaştırdı.

Bununla birlikte bu sistemlerin çoğu, çok daha ucuz insansız hava araçlarını düşürmek için pahalı füzelerin ateşlenmesini içeriyor.

Bu nedenle drone diplomasisindeki rekabetin, düşman tehdidine maruz kalan ülkelere düşük maliyetli anti-dronee sistemlerinin sağlanmasını içeren bir yanıtın geliştirilmesini gerektirmesi olası.
 

Handout.jpg
İran'da bir insansız hava aracı, Ağustos 2022 / Fotoğraf: WANA

 

Çatışmanın artması

'Foreign Affairs' dergisi, Ukrayna'daki savaşın, insansız hava araçlarının uluslararası güvenlik için artan önemini gösterdiğine dikkati çekti.

Dergiye göre üstünlüğün korunması, ABD ve müttefiklerinin yaptırımlar ve ihracat kontrolleri yoluyla İran gibi haydut devletlere ihracatı sınırlamasını gerektiriyor.

Aynı zamanda ABD'nin, müttefiklerine kendi insansız hava aracı programlarını oluşturmalarına yardımcı olmak için daha fazlasını ve uçaksavar sistemlerini ihraç etmesi gerekiyor.

Bu durum ise bu ülkelerin diğer tedarikçilere başvurma olasılığını sınırlıyor. Bu çerçevede droneların, artık savaş alanında sadece bir silah değil, aynı zamanda tehlikeli bir diplomatik araç olduğu son yıllarda daha fazla netlik kazandı.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU