Sabah yazarı: Stokçular ağlaşıyor

"Yahu güler misin, ağlar mısın? Bu kadar öngörüsüzlük olur mu? 'Bu stoklar bizi yakar' diyen kiminiz kimseniz yok muydu?"

Fotoğraf: AA arşivi.

Sabah gazetesi yazarlarından Dilek Güngör, “stok yapan iş insanlarının ağlaştığını” söyledi. Güngör’e göre bu “ağlaşmanın” sebebi, talebin azalması ve hammadde fiyatlarındaki fiyat gerilemesi.

Güngör bugünkü köşe yazısında temmuz ayında yaşanan “stokçuluk” tartışmasını hatırlattı:

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Meclis Toplantısı vardı. Konuk TCMB Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu idi. Önce sunumlar yapılmıştı ardından sorucevaba geçilmişti. İşte dananın kuyruğu da o esnada kopmuştu. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu "Sanayici ucuz kredi alıp stokçuluk yapıyor" dediğinde başta İSO Başkanı Erdal Bahçıvan olmak üzere bütün işadamları ayağa kalkmıştı. "Kendimizi enflasyona karşı korumak için stok tutuyoruz, bu ithamları hak etmiyoruz" vs diyorlardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aradan 3 ay geçmesinden sonra “durumun tersine döndüğünü” savunan Güngör, şöyle devam etti:

Başkan Kavcıoğlu 'haklı' çıktı. Şimdi 'stoklar elimizde patladı' diye ağlaşıyorlar. Niye böyle oldu anlatayım… Pandemi sonrasında işler bir anda açıldı. Siparişler yağıyordu. Fazla fazla hammadde kontratı yapıyorlardı. Siparişi olmayan ürünlerin bile stokunu tutuyorlardı. Bunu da bankalardan aldıkları devletin desteklediği ucuz parayla yapıyorlardı.

Hatırlayın, hangi işadamına sorsanız, 'ileride bu malın fiyatı şu kadar olur, o yüzden alıyoruz' diyordu. Bu fiyat belirleme davranışlarını da etkiliyordu. Ürettikleri ürünün iç piyasadaki fiyatı da uçuyordu. Bunları yazıp çizince de 'kendimizi enflasyona karşı koruyoruz' filan diyorlardı. Eee, sonra… Sonrasında ne oldu, tahmin edin.

Siparişler dünyadaki resesyon nedeniyle azalmaya başlayınca, hammadde fiyatlarının bir kısmında gerileme başlayınca herkes terste yakalandı.
Şimdi elinde stok tutanlar 'Yandım Allah' diyor. Mesela, geçen gün Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş'ın açıklamalarını dinledim, "Stok hiçbir sanayicinin istemediği bir durum. Stok demek, maliyet demek, para demek. 2001-2002 yılında da para buldukça stoka koyuyorduk çünkü stok sürekli değerleniyordu. Ama bunlar tabii ki bilançolara hoş bir şekilde yansımayacak" diyor.

Yahu güler misin, ağlar mısın? Bu kadar öngörüsüzlük olur mu? 'Bu stoklar bizi yakar' diyen kiminiz kimseniz yok muydu? Madem, stokta yakalandınız, iç piyasaya ucuza verin mallarınızı da vatandaş faydalansın. Bu arada size bir tavsiye… 'Just in time' denilen minimum kaynakla, minimum zamanda, israfsız, sıfır stokla üretimi deneyin. Hiç değilse böyle ağlaşmayı bırakırsınız.

 

Sabah

DAHA FAZLA HABER OKU