Abdurrahman Dilipak: "AK Parti içindeki FETÖ'nün zihniyet ikizi AKP'liler" benden intikam alıyor

"Dün, haklarını savunduklarımın çocukları bugün benden davacılar. 2 yıldır yargılanıyorum"

Fotoğraf: Twitter

Haber Vakti yazarı Abdurrahman Dilipak, dün yargılandığı ve AK Parti'ye yakınlığı ile bilinen KADEM'in de dahil olduğu davaya ilişkin bir yazı kaleme aldı.

"Bir Ah Çeksem! Karşı ki Dağlar Yıkılır!" başlık yazısında Dilipak şunları yazdı:

Türkiye’de ilk kadın derneklerinin kuruluşunda, oradaki çalışmalarda onlara en fazla destek verenlerden biri de bendim. Hanımım o yıllarda kurduğu dernekle bu işe öncülük edenlerden. Emine Hanım da o dernekteydi. Hanımım bugün hala AKV’de kadınlarımız ve kızlarımız için koşturur. Elele eylemini düzenleyenler arasındaki AKDER’in tıbbiyeli 6 kızından biri benim gelinim, biri de onun kardeşi. Damadım TURGEV’deydi, O’nun annesi Bursa’da AK Parti Kadın Kolları’nın yönetiminde. Ben, hemen hemen her ay TURGEV’deki kızlara konferanslar veriyordum. Gelinim 19 yıl sonra diplomasını yeni aldı ve mecburi hizmet için bir ilçede doktorluğa başladı. Dün, haklarını savunduklarımın çocukları bugün benden davacılar. 2 yıldır yargılanıyorum. 2023’de de bu dava devam edecek. Ne zaman biter onu bilmiyorum ama acelem yok, alışkınım. Bu dava devam ettiği sürece kaybeden ben değilim!

Ben, “fahişe ve türevleri”nin kuyruğuna basınca ses başka yerden geliyor. ‘’AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’liler ve AKP’nin papatyaları’’ aktif. Erdoğan’ın sözlerine bakıp, ona göre bir tanım yaptım bakın başıma ne  işler geldi!? AK Parti - AKP ayırımını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerinden çıkan sonuç şöyleydi; “AK Partililer Hasbi olanlar, AKP’liler Hesabi olanlar”. Eee, ben ne diyorum.

AK Parti ve KADEM’i kutlamak gerek, açtıkları dava ile benim sanıklık kariyerimi taçlandırdılar. Sizler buraya gelirken, bataklıkları geçerken ayaklarınızı başları üzerinde taşıyanlara bu şekilde teşekkür ediyorsunuz!? Eee, “alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” denmiştir. Herkesin akıllarından, kalplerinden geçenlerini kapalı kapılar arkasında fısıldaşarak konuşanların hesabının sorulacağı bir gün var, ne gam! “Biz ıslah edicileriz” diye aramıza karışan bozguncuların peşine düşenlerin vay haline. Onları yakacak ateş onların peşine takılanlara da dokunacak.

Biliyorum, ‘’AK Parti içindeki FETÖ’nin zihniyet ikizi AKP’liler, AKP’nin papatyaları, lale devri çocukları, AKP’nin Erguvanileri’’ benden intikam alıyorlar. Sen misin İstanbul Sözleşmesine hayır diyen, sen misin Lanzarotette’ye karşı çıkan, sen misin Mc Kinseyi engelleyen! Biz de seni bitiririz. Bir baktık ki “Nuh’un köpekleri” diye birileri çıktı, o gillerden birileri, meğer ne kadar da çokmuşlar, işaret aldıkları gün bir yerlerden, 28 Şubat’taki gibi “Topyekun saldırı” ya geçtiler. 81 ilde dava açtılar da ne oldu. Akıllarınca bütün ulusal ve yerel tvler, vakıf, dernek, oda, sendika, üniversiteler, yerel mediaya, benim katıldığım etkinliklere sponsor olan şirketlere gözdağı verdiler. Beni bitirecekler ya! “Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle” kabilinden, benim şahsımdan başkalarına aba altından sopa göstererek gözdağı verecekler ya! Eee ne oldu. Zoom üzerinden Skype üzerinden ve sosyal medya mecralarından daha çok katılımlı, daha çok toplantılar yapıyoruz. Bana bu işi yapanlar farkında değiller ama tabanda bu durumdan hayli rahatsız.

Yazının tamamını BURADAN okuyabilirsiniz

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU