İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, "Geldiğimiz noktada ortaokul ve lise düzeyindeki 8 öğrenciden bir tanesi imam hatip öğrencisi yani hiç abartılı bir oran değil. Gayet makul, mantıklı, halkın doğal talebiyle oluşmuş, anayasal Tevhidi Tedrisat, bunlara dayanan temelleri olan bir iş. İmam hatip okulları, Türkiye'nin organik eğitim sisteminin bir parçası" dedi.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından İzmit ilçesinde bir otelde düzenlenen İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, imam hatip okulları ve derneklerinin yaygınlaşması konusundaki çalışmalara değindi.

Türkiye'de imam hatip okullarındaki talebelerin desteklenmesine dayalı sivil toplum kültürünün bulunduğunu, bu kültürün meslek, fen ve Anadolu liselerinde bulunmadığını belirten Erdoğan, imam hatip okullarına has olduğunu dile getirdi.

"Hiç abartılı bir oran değil"

Bu kültürün imam hatip okullarına sunduğu katkıya işaret eden Erdoğan, "Geldiğimiz noktada ortaokul ve lise düzeyindeki 8 öğrenciden bir tanesi imam hatip öğrencisi yani siz dışarıdaki bağırış çağrışa bakmayın, yok 'Her köşe başına imam hatip açıldı, her taraf imam hatipten geçilmiyor, siz böyle gericisiniz, şöyle gericisiniz, işte imam hatip yapmaktan başka bir şeyden anlamazsınız.' diyenler, günün sonunda 8 öğrenciden birinin imam hatipte olduğunun aslında farkında bile değil yani hiç abartılı bir oran değil. Gayet makul, mantıklı, halkın doğal talebiyle oluşmuş, anayasal Tevhidi Tedrisat, bunlara dayanan temelleri olan bir iş. İmam hatip okulları, Türkiye'nin organik eğitim sisteminin bir parçası" ifadelerini kullandı.

"İmam hatiplerde vizyon var, sivil toplum tabanı var"

Erdoğan, bazı çevrelerden imam hatip okullarına verilen desteklerle ilgili eleştirilerin geldiğini belirterek, "Bugün imam hatip okullarından, fen liselerinden çok daha başarılı mezunların çıktığını görüyoruz. Birçok fen lisesini fersah fersah geçmiş imam hatip okullarımızın olduğunu görüyoruz. İnsanlar da bunu takdir ediyor, bunun karşılığını veriyor" dedi.

Uluslararası imam hatip okullarının farklı projeler ürettiğini dile getiren Erdoğan, spor temalı, güzel sanatlar temalı imam hatip okullarının kurulmaya başlandığını, imam hatip okullarında 9 yabancı dilde hazırlık sınıflarının bulunduğunu kaydetti.

Türkiye'de devlet okulları arasında Japonca hazırlık sınıfının sadece imam hatip okullarında bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Yani imam hatiplerde bir vizyon var, bir sivil toplum tabanı var ve gerçekten imam hatip okulları statükocu değil, aynı zamanda devamlı geleceği kollayan, devamlı içinde kendi dönüşümünü gerçekleştiren bir yapıya da sahip. Dolayısıyla bizler de buna sahip çıkan sivil toplum kuruluşlarıyız" diye konuştu.

"Kurumlarımızın itibarının böylesine zedelenmesine izin vermeyelim"

İmam hatip okullarının, öğrencilerinin ve derneklerinin yakaladığı başarıyı örneklerle anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

Biz kurumlarımızı da insanlardan, belli varlıklardan bağımsız olarak ayakta durabilecek yani bu dünya ötesi hedefleri olan kurumlar olarak kurabilirsek, ondan sonra bu kurumların itibarını ayaklar altına almaya çalışan hezeyan sahiplerine imkan vermezsek eğer o zaman bu kurumlarımız bizden sonra çocuklarımıza, torunlarımıza, bu toprakların ötesindeki topluluklara da hizmet eden kurumlar olabilir. Ama işte Deniz Feneri'ni hatırlayın yani bir Deniz Feneri hadisesinden dersimizi aldık mı acaba? Deniz Feneri'nden sonra TÜRGEV geldi, TÜRGEV'den sonra Ensar geldi, Ensar'dan sonra bugün başkası, yarın başkası. Kurumlarımızı teker teker itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Biz de bunların üstüne atlıyoruz. Ya bari biz atlamayalım bunlara?

"Bu kurumlara düşman olan insanlar, kendi aralarında ne yapıyorlarsa yapsınlar, onun cibiliyetinin gereği zaten bu". diyen Bilal Erdoğan, "Adamın sen ÖNDER'i sevmesini, imam hatibi sevmesini bekleyebilir misin? Adamın inançla, yaratıcıyla sorunu var. Yaratıcının varlığını biliyor, düşünmek istemiyor. Yaratıcının varlığından korkuyor, 'Ya varsa?' diye içinde çok ciddi bunalım yaşıyor. Sen ondan bekleyebilir misin bu imam hatiplere destek vermesini, bu ÖNDER'i makul görmesini, kurumlarımızı takdir etmesini? Bırak, o ne yapıyorsa yapsın da biz şu kurumlarımızın itibarının böylesine zedelenmesine izin vermeyelim. Gündemimizde ne olursunuz yaptığımız, yapılan güzel işleri tutalım. İnanın ki biz odağımızı bunlara yöneltirsek, yapmamız gereken işlerle iştigal edersek, zamanımızı bunlara harcarsak, ondan sonra Allah'ın izniyle maksadımıza erişiriz" diye konuştu.

AA