Türkiye dahil 60 ülkeyi kapsayan araştırma: Yüz binlerce akıl hastası zincire vurulu ya da kafese kapatılmış halde yaşıyor

HRW yetkilisi, “Farklı dinler, sosyal tabakalar, ekonomik sınıflar, kültürler ve etnik gruplar arasında insanları zincirleme uygulamasına rastladık. Bu, tüm dünyada görülen bir uygulama” dedi

Birçok ülkede, ruh sağlığı problemleri olan insanların “büyü yapılması, içlerine şeytan girmesi ya da günah işlemeleri" nedeniyle bu hale geldiklerine dair bir inanış olduğu belirtiliyor (Reuters)

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) yayımladığı yeni rapor, 60 ülkede yüz binlerce kişinin ruh sağlığı sorunları nedeniyle zincire vurulmuş halde yaşadığını ortaya koydu.

Kuruluş, ruh sağlığı sorunlarına dair bilinçlenmemiş ya da bu meselelerle ilgili destek arayışında olmayan aileler ve bakım merkezlerinin tıbbi yardıma muhtaç bu insanları zincirleyip aç bıraktığını gözler önüne serdi.

HRW’nin raporunda, aynı yerde uyumaya mecbur bırakılan bu insanların, idrarlarını ve dışkılarını tutuldukları alanda yapmak zorunda kaldığı vurgulandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Reuters'ın haberine göre Çin, Nijerya, Meksika gibi dünyanın farklı kıtalarından 60 ülkede psikososyal engelleri olan yaklaşık 800 hastayla görüşen HRW’nin hazırladığı rapor, bu kişilerin zincire vurulduğunu, ağaçlara bağlandığını, kafeslere kilitlendiğini ya da hayvan barınaklarına hapsedildiğini belgeledi. 

Raporda akıl hastalarının zincire vurulu ya da kafeste yaşadığına dair bulguların bulunduğu 60 ülke arasında Türkiye de sayıldı ancak Türkiye'ye dair ayrıntılara yer verilmedi.

HRW’nin engelli hakları bölümünde kıdemli araştırmacı Kriti Sharma şunları söyledi:

Farklı dinler, sosyal tabakalar, ekonomik sınıflar, kültürler ve etnik gruplar arasında insanları zincirleme uygulamasına rastladık. Bu, dünyanın dört bir yanında görülen bir uygulama.

Sharma, birçok ülkede ruh sağlığı problemleri olan insanların “büyü yapılması, içlerine ruh girmesi ya da günah işlemeleri” nedeniyle bu hale geldiklerine dair bir inanış olduğunu belirtti.

Araştırmacı, ailelerin hasta yakınlarını, kaçıp kendilerine ya da başkalarına zarar vermesinden korktukları için zincirlediğini söylediğini aktardı.

Öte yandan, rehabilitasyon merkezlerinde ya da dini şifa kurumlarında durumun daha farklı olduğu kaydedildi.

Dünya genelinde gerek devlet gerekse özel bakım merkezlerinde ya da geleneksel ve dini şifa kuruluşlarında görevlilerin, ruhsal hastalıkları olan bu kişilere yiyecek vermediği, zorla ilaç içirip bitkisel tedavi uyguladığı, hastaları fiziki veya cinsel şiddete maruz bıraktığı iddia edildi. 

Raporda, mülakat yapılan hastaların neler yaşadığına dair örneklere de yer verildi.

Yürümesini engelleyecek kadar ağır zincirlere vurulan Paul adlı Kenyalı bir hasta şöyle konuştu: 

Beş yıldır zincirlenmiş durumdayım. Küçük bir odada 7 erkekle beraber kalıyorum. Kıyafet giymeme izin verilmiyor, bu yüzden sadece iç çamaşırıyla duruyorum. Sabahları yulaf lapası yiyorum ve şansım yaver giderse geceleri ekmek bulabiliyorum.

 

Independent Türkçe, Reuters

DAHA FAZLA HABER OKU