Rusya'nın Afrika siyasetinde Ortodoks kiliselerinin rolü

Sare Şanlı Independent Türkçe için yazdı

75 yıl süren komünist yönetim boyunca Hristiyanlığın şiddetle bastırıldığı Sovyetler Birliği'nde bir istihbarat ajanı olarak hizmet eden Vladimir Putin, iktidara geldiği 1999 yılından bu yana ülkede dinî bir canlanma hedefledi. 

Putin, Rus toplumunu Ortodoks kimlik üzerinden şekillendirirken kendisini de yeni kurulan Rus teolojik kimliğinin merkezine ruhani bir lider olarak yerleştirdi. 

Putin, Ortodoks Hristiyan inancını Rus halkının ülke içi kültürel ve sosyal birlikteliği için kullandığı gibi, Batı kültürünün ve postmodern değerlerin yayılmasını engellemek için yeni düzenlemeler getirirken de gücünü Ortodoks kilisesinden aldı.

Rus lider son yıllarda, ülke içinde bir hayli faydalı sonuçlar elde ettiği dinî siyaseti, varlık gösterdiği coğrafyalarda nüfuzunu artırmak için de kullanmaya başladı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Rusya'nın Afrika siyaseti

Rusya'nın Afrika siyaseti, rakiplerinin (Çin ve Amerika'nın) yaptığı gibi ekonomik yatırımlar, altyapı ve ticaretten ziyade, askeri eğitim ve iş birliği üzerinden şekilleniyor. 

Wagner Özel Askerî Şirketi ile Afrika'daki varlığını pekiştiren Rusya, bu şirketin yerini alacak "Afrika Lejyonu" adlı yeni bir özel askerî güç oluşturma hazırlıkları içinde olduğunu da açıkladı. 

Putin, askerî destek üzerinden biçimlendirdiği Afrika siyasetini Rus Ortodoks kiliselerini kullanarak güçlendirmeyi hedefliyor.

Nihayetinde Rus lider, Rusya'nın itibarını, Batı karşıtı söylemler ve muhafazakâr Hristiyan değerlerle Afrika insanına daha çekici hale getirmek için dindarlığın yumuşak gücünden faydalanmak gibi akıllıca bir yol seçiyor.
 

1.jpg
"Üç El" ("Troeruchitsa") adlı Tanrı'nın Annesinin Simgesi / Görsel: Holy Trinity Orthodox

 

Kilise savaşlarında Rusya

2019 yılında Moskova Patrikhanesi'nden ayrılan Ukrayna Bağımsız Ortodoks Kilisesi'nin önce Fener Rum Patrikhanesi, sonrasında da İskenderiye Doğu Ortodoks Patrikhanesi tarafından tanınması Moskova Patrikhanesi'nin sert tepkisine yol açtı. 

Moskova'nın Ukrayna'yı etki altına almak için elindeki en kritik araçlardan birisi olarak Rus Kilisesini kullandığına inanan Ukrayna için ise bağımsız bir Ukrayna Kilisesi demek Rusya'nın etki alanından kurtulmak demekti.

Bu gelişme sonrası her iki patrikhane ile ilişkileri sıkıntılı bir hâl alan Rusya, Aralık 2021'de Moskova Afrika Patrikhanesini (Exarchate) kurarak Afrika'daki bazı Ortodoks Hristiyanların Moskova Patrikhanesi'nin yetki alanına geçme talepleriyle bağlantılı olarak kıta üzerinde uzun süredir hakimiyet süren İskenderiye Rum Patrikhanesi'ne karşı önemli bir adım atmış oldu.

(İskenderiye Patrikhanesi Başpiskoposu Teodoros'un iddialarına göre Rusya benzer bir niyetle İstanbul'da da bir piskoposluk kurmayı ve kiliseler arası bölünme yaratmayı planlıyor.)

Yani Rusya, kıtadaki Rum Ortodoks hakimiyetine karşı Rus Ortodoksluğu kartını oynayarak etki alanını genişletmek istiyor. 

Geçen yılın temmuz ayında Petersburg'da düzenlenen Rusya-Afrika Zirvesi'nde "25 Afrika ülkesinde 200'den fazla Rus Ortodoks Kilisesi açıldığı" belirtildi.

Kiliselerin açıldığı her yerde okullar, su kuyuları, hastaneler ve kültür merkezleri de açılarak Rusya'nın varlığı daha geniş alanda hissettiriliyor. 
 

Rus Ortodoks Kilisesi Afrika'daki misyonerlik çalışmalarına devam ediyor
Rus Ortodoks Kilisesi Afrika'daki misyonerlik çalışmalarına devam ediyor

 

Rus kiliselerinin artan varlığı

Afrika'da Ortodoksluk, İskenderiye'de (Mısır) şehit edilen Havari Markos'a kadar uzansa da Etiyopya ve Eritre dışında kıtanın hemen her yerinde azınlık inancı olarak kalıyor. 

Ortodoksluk, millî kimliğin güçlenmesine katkı sağlayan ve devletle birlikte var olan bir yapı olarak gelişim gösterdiğinden dolayı kilise, devletin millî kimlik oluşturma sürecinde destekleyici bir role sahip. Aslında Ortodoks inanca göre devlet olmadan kilise de olmaz denebilir. 

Bugün Rusya Afrika'da, İskenderiye Rum Patrikhanesi'nin hakimiyetine meydan okuyarak millî bir tutum sergiliyor. 

Bunu yaparken de Afrika'yı daha fazla etkilemek için, Rusya'nın Afrika'da sömürgeci geçmişinin olmayışına vurgu yapmasının yanı sıra, bazı Ortodoks Kiliselerindeki (Afrikalıları andıran) koyu tenli aziz ikonları, İsa ve Meryem figürleri üzerinden Slav ırkının kökenlerinin Afrika'ya dayandığını iddia edecek kadar ileri gidiyor. 

Diğer Ortodoks kiliselerinin aksine yayılmacı ve her millete açık bir tutum sergiliyor.

Örneğin Rusya'nın Cape Town'da açtığı St. John of the Ladder Kilisesi'nin cemaatinin yüzde 40'ını Ruslar, yüzde 60'ını ise yerli halk oluşturuyor.

İskenderiye Patrikhanesi Başpiskoposu Teodoros, Rusya için "Her zaman Afrika'daki faaliyetlerini genişletme hayalleri vardı; çünkü burası insanların yoksulluğu nedeniyle verimli bir toprak" derken Ukraynalı ilahiyatçı Cyril Hovorun, Rus Kilisesi'nin propaganda yapmak ve Batı'ya karşı düşmanlığı körüklemek için Afrika'ya girdiğini dile getiriyor. 

Velhasıl Rus kilisesinin üzerinde durduğu "geleneksel değerler" ve Batı karşıtı söylemler, din adamlarının eş cinselliğe karşı çıkma eğiliminde olduğu Afrika'daki muhafazakâr din anlayışı ile örtüşüyor. 

Çoğu Afrika ülkesinde devlet rahiplere maaş ödemiyor. Rusya kiliseyi inşa ediyor yahut mevcut kiliseyi Ortodoks kilisesine çeviriyor ve rahiplerin maaşlarını ödüyor.

Bunların yanı sıra eğitimler ve seyahatler sunuyor. Kasım 2022'de Kenya, Ruanda ve Nijerya'dan ilk öğrenci grubu, devlet şirketi Rosatom tarafından finanse edilen bir proje ile rahip olmak için eğitim almak üzere Petersburg İlahiyat Akademisi'ne geldi.

Orta Afrika Cumhuriyeti'nin Rusya Büyükelçisinin ailesi de dâhil olmak üzere vatandaşlarının mezhep değiştirdiğini açıklaması Rusya'nın kiliseler vasıtasıyla etki alanı oluşturma çabalarının bir ürünü. 
 

Afrika'daki Rus Ortodoks Kilisesi Patrik Eksarhlığı'nın din adamlarına 15 rahip katıldı.jpg
Afrika'daki Rus Ortodoks Kilisesi Patrik Eksarhlığı'nın din adamlarına 15 rahip katıldı

 

Kilise Rus devletinin temsilcisi

Kiliseler yüzyıllar boyunca devletlerin ideolojilerini yaymak ve etki alanlarını genişletmek için kullandığı birer araç olarak vazife gördü.

Bugün de durum farklı değil.

Amerika Afrika'daki Evanjelik kiliselere sağladığı cömert fonlara karşılık, onlardan Amerikan kiliseleri ile aynı teolojik ve ideolojik çizgide olmalarını bekliyor.

Nitekim Amerika İsrail'in Siyonist ideolojisine bazı Afrika ülkelerinden sağladığı desteği tam da bu kiliseler üzerindeki tahakkümüne borçlu. 

Benzer şekilde Rusya'nın uluslararası hamlelerinde Afrika ülkelerinden siyasi destek toplamak, nüfuzunu artırarak değerleri madenlere ulaşmak için kiliseleri kullanması anlaşılır bir strateji. 

Nihayetinde Rus Ortodoks Kilisesi Rus devletinin etkin bir parçası.

Kilisenin dini yaşamla değil, açık bir propaganda ile ilgili olduğu, dindarlık ve geleneksel değerler üzerinden Rusya'nın Afrika'daki imajını güçlendirmeyi hedeflediği çok açıktır. 

 

 

Kaynaklar:

https://orthochristian.com/158467.html 
https://www.economist.com/middle-east-and-africa/2024/01/25/russias-plan-to-seduce-christians-in-africa 
https://ecfr.eu/article/propaganda-in-holy-orders-africa-ukraine-and-the-russian-orthodox-church/ 
https://publicorthodoxy.org/2022/02/01/russias-scramble-for-africa/ 
https://tr.topwar.ru/65632-russkie-v-efiopii-afrikanskaya-epopeya-rossiyskoy-imperii.html 
https://www.rubasam.com/fener-rum-ortadoks-kilisesinin-ekumenlik-sifati-bulunmamaktadir.html 
https://spzh.media/en/news/91119-rpc-mnogo-let-mechtala-vtorgnutysya-v-afriku--patriarkh-feodor 
https://religionnews.com/2022/03/22/russian-orthodox-eye-expansion-in-africa-maybe-turkey-as-well/

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU