Manavgat Barışı Suyu Projesi unutuldu, sudan para kazanmak hayal oldu

Ortadoğu’da su sıkıntısı çeken ülkelerin ihtiyacını karşılamak amacıyla 147 milyon dolara mal olan “Manavgat Çayı Su Temin Projesi” kapsamında yapılan tesis çürümeye terk edildi. Türkiye’nin "sudan para kazanma" hayali yok oldu

1998’de yapılan Manavgat Çayı Su Temini Tesisleri çürümeye terk edildi / Fotoğraf: Independent Türkçe 

Ortadoğu’da su sıkıntısı çeken ülkelerin içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla 1998’de yapılan “Manavgat Çayı Su Temini Tesisleri“ 21 yıldır işletilemiyor.

“Manavgat Barış Suyu Projesi”, sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından 1987’de Ortadoğu’da su sıkıntısı çeken ülkelerin içme suyu ihtiyacını karşılamak için başlatıldı. 

Hem Ortadoğu ülkeleri arasında barışa katkı sunmak hem de sudan para kazanma düşüncesiyle Manavgat Çayı Su Temini Tesisleri’nin de temeli aynı dönemde atıldı. 

Özal’ın gündeme getirdiği proje, 11 yıl sonra hayata geçti. Yapılan işletme, 18 Aralık 1998’de dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit tarafından hizmete açıldı.
 

60e45131-c8b5-4b24-bdae-ec47ba99b9b9.JPG
Proje kapsamında Akdeniz'de bir palatform yapılmıştı / Fotoğraf: Independent Türkçe


İsrail’e satılmak istenmedi mi? 

147 milyon dolara mâl olan “Manavgat Çayı Su Temini Projesi” kapsamında Akdeniz’de bir platform inşa edildi.

Proje tamamlanıp tam “su satılacak ve para kazanılacak” beklentisine girilirken,Türkiye’de Manavgat suyunun İsrail’e satılma tartışmaları yaşandı.

Özellikle, muhafazakâr kesim, İsrail’in Filistinlileri yönelik uygulamalarını gerekçe göstererek suyun bu ülkeye satılmasına karşı çıktı.

Bu tartışmalar yürürken, suya İsrail’in dışında yeni müşteri bulma arayışları da sürdürüldü. Ancak ilk etapta potansiyel müşteri olarak kabul gören İsrail, su nakliye maliyetlerini yüksek bulduğu için anlaşmaya yanaşmadı.

Hem Mesut Yılmaz hem de Bülent Ecevit’in başbakanlıkları döneminde suyun satılacağı ülke arayışları devam etti. Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri, KKTC ve Yunanistan’a su satmak için çalışmalar yapıldı.
 

53f9d9da-0b91-4f2c-b1fc-5dfe1f6d2691.JPG
Su konusunda çalışmalar yapan yazar Tecelli Sercan Sırma, tesislerin çürmeye terk edilmesini eleştirdi / Fotoğraf: Independent Türkçe 


DSİ ve Antalya Belediyesi arasında devir

Fakat “barış suyuna” bir türlü alıcı çıkmadı. Su satılmayınca proje ortada kaldı.

Devlet Su İşleri’ne (DSİ) ait olan projenin işletim hakkı Bakanlar Kurulu kararı ile Eylül 2008'de Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Antalya Su ve Atıksu İşletmesi (ASAT) Genel Müdürlüğü’ne devredildi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ASAT da suyu satabilmek için büyük çaba gösterse de sonuca ulaşamadı.

Bunun üzerine ASAT, 2011 Şubat ayında tesisi DSİ'ye tekrar geri verdi. Tesis şu anda DSİ'nin gözetiminde.

İsrail’e bir türlü satılmayan veya satılamayan suyun Gazze Şeridi'ne bile verilmesi gündeme geldi. Ama bu düşünce de hayata geçirilmedi. Çünkü Gazze Şeridi’nin suyu alabilecek parası, Türkiye’nin de zaten maliyetli olan projeden ürettiği suyu ücretsiz verecek veya başka yere nakledecek ekonomik imkanları geniş değil.
 

dc5c0d2c-e37b-46b1-9e4d-e6f4b09ca26e.JPG
21 yıldır atıl bekleyen tesis/ Fotoğraf: Independent Türkçe 


Teknolojik açıdan geri kaldı

Aradan geçen sürede su satılmadığı gibi Manavgat Çayı suyunun Antalya bölgesinin ihtiyacının giderilmesi konusunda bile kullanılıp kullanılması konusunda ise net bir gelişme yaşanmadı.

Barış projesi olarak büyük umutlarla gerçekleştirilen tesis, kaderine terk edildi ve teknolojik açından da geri kaldı.

Anlatya’da yaşayan ve su konusunda çalışmalar yapan yazar Tecelli Sercan Sırma, tesisin çürümeye terk edilmesine isyan etti.

Tesisi her gördüğünde yüreğinin burkulduğunu ifade eden Sırma, 147 milyon dolara mal olan tesise acilen bir el atılması gerektiği görüşünde.

“Tesisin çürümesi resmen izleniyor”

“Yıllarca suya alıcı bulunamadı. Kimse buraya harcanan paranın hesabını sormuyor. Zararı sineye çekip tesisin çürümesi resmen izleniyor“ diyen Sercan Sırma, şunları söyledi:

Kıyılarda yoğunlaşan yerleşim birimleri, turistlik tesisler, tarım işletmeleri, sürekli açtıkları kuyulardan yeraltı sularını kullanıyor.

Yeraltından çekilen su kadar doğal yağışlarla tekrar beslenmediği için yer altı su seviyesi sürekli düşüyor, düşen miktar kadar denizden yeraltı sularına geçiş oluyor.

Yer altı suları tuzlanıyor. Deniz suyu ile kirlenen yeraltı sularının eski haline getirilmesi tekrar mümkün olmuyor. Bunun için Manavgat suyundan Gazipaşa-Kaş arasına bir içme su hattı çekilmesi gerekiyor. Tüm sahil halkı bu suyu kullanmalıdır.

Bu sistemle en deniz suyu ile tuzlanan yeraltı sularımızın bir kısmını kurtarmış olacağız.


Barış Suyu Projesi neydi?

İlk ihalesi 3 Eylül 1991'de gerçekleşen Manavgat Çayı Su Temini Projesi'nin inşaatına 10 Nisan 1992'de başlandı ve proje,  Aralık 1998'de açıldı.

Projenin temel amacı, başta İsrail olmak üzere Ortadoğu ülkelerinin su ihtiyacını karşılamaktı.

250 bin metreküp arıtılmış, 250 bin metreküp ham su olmak üzere 500 bin metreküp suyun pazarlanması planlanıyordu

Manavgat Barajı'nın 800 metre altındaki Ulukapı köyü Bardaklar Beleni Mahallesi’ndeki su alma yapısı ve pompa istasyonu ile başlayıp, Akdeniz'e dek uzanan 10 kilometre uzunluğundaki isale hattı ve denizdeki su dolum tesislerinden oluşuyor.


 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU