Güney Sudan’daki çatışmalarda öldürülen ilk gazetecinin ailesi olayın yıl dönümünde adalet istiyor

ABD ve Birleşik Krallık yönetimlerinin Christopher Allen’ın öldürülmesine karşılık vermemesi “rezalet” olarak yorumlanıyor

Christopher Allen, Güney Sudan'daki çatışmaları bildirirken yaşamını yitiren ilk gazeteci olmuştu (Christopher Allen)

Güney Sudan’daki iç savaşı takip ederken katledilen Christopher Allen’ın ailesi ve arkadaşları, genç gazetecinin ölümünün ikinci yıl dönümünde anma nöbeti düzenledi. Allen’ın yakınları, gazetecinin silahla vurulmasına ilişkin Birleşik Krallık ve ABD yönetimlerinin soruşturma açması için kampanya yürütüyor.

Birleşik Krallık ve ABD vatandaşlığı bulunan 26 yaşındaki Christopher Allen, iki yıl önce Güney Sudan'da hükümet güçleriyle savaşan isyancı kuvvetleri takip ettiği sırada öldürülmüştü. Olay sonrası sosyal medyada paylaşılan ve Allen’ın cesedini çıplak halde gösteren fotoğraflarsa, Güney Sudan hükümetinin protesto edilmesi sonrasında kaldırılmıştı. 

Allen’ın yakınları ve meslektaşları, gazetecinin neden ve nasıl öldürüldüğünü öğrenmeye dair bulundukları birçok girişimin sonuçsuz kaldığını, Güney Sudan hükümetininin yanı sıra Londra’da ve Washington’daki dışişleri bakanlıklarından da yeterli yanıt alamadıklarını söyledi.

Gazetecinin ölüm yıl dönümünde Londra ve Washington’daki Güney Sudan büyükelçilikleri önünde pazar günü yapılan anma etkinliğine katılanlar, Allen için adaletin tesis edilmesi arayışında yeni bir aşamaya geçti. 

Londra merkezli hukuk firması Doughty Street Chambers, gerek Birleşik Krallık ve ABD yönetimlerinin gerekse Güney Sudan hükümetinin gazeteci Allen’ın ölümüne ilişkin neden tahkikat yapması gerektiğini ve gelecekte muhtemel yasal adımlar için izlenecek yolu ana hatlarıyla ortaya koyan bir raporu bu hafta açıklayacak.

Serbest gazeteci Allen, The Independent, Telegraph, El Cezire ve Vice’ın da aralarında bulunduğu haber kuruluşları için birçok çatışma bölgesinden haber yapmıştı. 

Allen’ın 26 Ağustos 2017’de Kongo ve Uganda sınırı yakınlarındaki Kaya kasabasında ölmesine ilişkin çelişkili ifadeler bulunuyor. Güney Sudan hükümeti suç isnadını kabul etmiyor fakat birçok rapora göre hükümet kuvvetleri Allen’ın isyancı Muhalif Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (SPLM-IO) üyeleriyle yaşanan bir silahlı çatışma sırasında vurulduğunu ifade ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu askerler, ortada Allen’ın silah değil kamera kullanırken görüldüğünü belirten raporlar olmasına rağmen genç gazetecinin isyancılarla yan yana savaşan “beyaz paralı asker” olduğunu düşündüklerini savunuyor.  

Güney Sudan yönetimi Allen’ın hedef gözetilerek öldürüldüğünü reddetse de hükümet sözcüsü Michael Makuei olayın ardından yaptığı açıklamada gazetecinin “düşmanca haberlerinden” dolayı ülkeye girişine daha önce izin verilmediğini söylemişti. 

Makuei, Allen’ın eski Devlet Başkanı Yardımcısı Riek Machar’a sadık muhalif savaşçıların faaliyetlerini haberleştirdiğini, bu kişilere eylemlerinde eşlik ettiğini ve bu nedenle hükümetlerinin bu ölümde hiçbir sorumluluk alamayacağını belirtmişti. 

Machar, hükümetle varılan barış anlaşmasının ardından Ekim 2018’de Güney Sudan’a dönmüştü. 12 Mayıs 2019’da yürürlüğe girmesi hedeflenen iktidar paylaşımı anlaşmasının uygulanmasındaki gecikmenin ardından Machar, şimdilerdeyse Güney Sudan’ın ayrıldığı Sudan’ın başkenti Hartum’da yaşıyor.

Allen’ın kuzeni Jeremy Bliss, “Maalesef ne Birleşik Krallık ne de ABD yönetimi Chris’in ölümünün soruşturulması hususunda ciddi bir gayret sarf etti. Tekrar tekrar girişimlerde bulunduk ancak gerçekte duymazdan gelindik” dedi.

Bliss sözlerine şöyle devam etti:

Birleşik Krallık ve ABD yönetimlerinin yurttaşlarından birinin nasıl öldürüldüğünü ortaya çıkarmak gibi yükümlülüğü olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda tehlikeli bölgelerde neler olup bittiğini aktararak büyük kişisel riskler alan gazetecilerin güvenliğini ve onlara zarar verenlerden hesap sorulmasını garanti altına almaya ihtiyacımız var (...) Ölümünün hemen ardından Chris’in çıplak cesedinin fotoğrafları sosyal medyada paylaşıldı. Güney Sudan hükümetinin protesto edilmesinin ve Amerikalı diplomatların müdahil olmasının ardından bu fotoğrafların kaldırılmasını sağladık. FBI, Chris’in cesedinin ülkeye getirilmesine yardımcı oldu. FBI’ın Amerikalı yurttaşların ölümlerini araştırma yetkisi bulunuyor. Dolayısıyla neler yaşandığına dair gerçeği gün yüzüne çıkarmanın yolları var.

Film yapımcısı Bliss, şu an hayatta olmayan ve Liberal Demokrat Barones Northover’ın konuyu Lordlar Kamarası’nda gündeme getirmesini sağlayan eski Liberal Demokrat lider Paddy Ashdown’ı tanıyordu.

 

 

Allen’ın ölümü etrafında şekillenen durumun farkında olan Britanyalı bir diplomat, neler yaşandığını ortaya çıkarmaya dair çabaların perde arkasında sürdüğü konusunda ısrar etmişti. ABD’nin Güney Sudan Büyükelçisi Thomas Hushek da nisan ayında yaptığı bir açıklamada “Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık’ın desteğiyle soruşturmayı gündeme getirirken, Güney Sudan hükümetiyle de ikili görüşmelerde bulunuyor. Ne zaman ki yurt dışında Amerikalı bir yurttaşımız yaşamını yitirse elbette olağandışı bu olayların tüm yönleriyle aydınlatılmasını ve elde edilen bilgilerin ailelerine ulaştırılmasını istersiniz” demişti. 

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün Birleşik Krallık Direktörü Rebecca Vincent ise şu değerlendirmede bulundu: 

Christopher Allen’ın Güney Sudan’da iki yıl önce korkunç şekilde öldürülmesine yanıt verme hususunda kurumların sergilediği bu büyük başarısızlık tam bir rezalet. Chris’in Birleşik Krallık ve ABD vatandaşlığına sahip olmasına ve bir gazetecinin görevi başında öldürülmesinin taşıdığı öneme rağmen, Birleşik Krallık ve ABD yönetimleri, Allen’ın ailesine asgari düzeyde konsolosluk desteği sağlamaktan fazlasını yapmada ya da anlamlı bir eylemde bulunma konusunda utanç verici derecede başarısız oldu (...) Savaş suçlarını baz alarak takip edilecek yeni adli sürecin, Birleşik Krallık ve ABD yönetimleri adına bir uyarı işareti olmasının yanı sıra Chris için adaletin sağlanması ve ailesine destek verilmesine dair daha büyük çabalarla sonuçlanmasını ümit ediyoruz. Bu çirkin saldırının sorumlularının hesap vermesini sağlamak, sadece Chris için adaletin yerine gelmesi açısından değil, çatışma bölgelerinden bildirmeye devam eden gazetecilerin korunması açısından da önemlidir. 


 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU