Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı niçin küstürüyoruz? İstedikleri tek şey ellerinden alınan emeklilik hakları

Özgür Kaya Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Türkiye'de sigortası olmayan veya yurtdışı sigorta başlangıcı daha eski olan gurbetçilerimize emeklilik imkanı sağlanmaktaydı.

6552 sayılı Kanun'un 5'inci maddesinin 5'inci fıkrasına "Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir" cümlesi eklendi.

Bu düzenlemeye göre 5510 sayılı Kanun'la 5510 sayılı Kanun'dan önceki sosyal güvenlik kanunlarında sigortalılık süresi şartını öngören uzun vade sigorta kollarından sağlanan hakların tespitinde sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunan akit ülkedeki çalışılmaya başlanılan tarih Türkiye'de işe giriş tarihi olarak ele alınacaktır.

Sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık başlangıç tarihleri işe girişin tespitinde dikkate alınmaktadır.

Almanya'dan prim iadesi alınan süreler ile İsviçre'den prim transferi yapıldıktan sonra borçlanılan sürelerdeki çalışmaya başlanılan tarih ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.


SGK'nın 2014/27 sayılı genelgesine göre;

Türkiye'deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.

Türkiye'de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayanların sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borcun tamamen ödendiği tarihten, sigortalı ölmüş ise ölüm tarihinden, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek suretiyle tespit edilir.

Birden fazla yurtdışı hizmet borçlanması yapılması durumunda da sigortalılık süresi başlangıcı, borcun en son ödendiği tarihten, borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanun'a göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.

Ancak, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir denilirdi.


Şimdi ne oldu?

60 yılı aşkın süredir Avrupa'da yaşan Türkler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Artık gurbetçi değilsiniz; Avrupalı Türk'sünüz" demesinden memnun.

"Gurbetçi" ya da "Alamancı" kelimelerinden hoşlanmadıklarını ifade eden Avrupalı Türkler, "Türkiye'ye bağlı oldukları kadar yaşadıkları ülkelerle de bağ kurduklarını ve artık Avrupalı olduklarını" söylüyorlar.

Avrupa'ya çalışmak için giden Türkler, bugüne kadar gurbetçi ya da "Alamancı" diye anılageldi. Gurbetçi adını taşıyan filmler yapıldı, gurbetçi dernekleri kuruldu.

Onlar da gurbetçi kelimesini kabullenmişler, kendileri için "gurbetçi" diyorlardı. Ancak gurbetçilerin çocukları, torunları Avrupa'da doğdu büyüdü. Doğdukları ülke vatanları oldu.

"Gurbetçi" kelimesi artık onlar için ne Türkiye'ye ne de Avrupa'ya ait olamamanın sembolü gibiydi. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Saraybosna'daki konuşmasında Avrupa'dan kendisini dinlemek için gelen Türklere "Siz artık gurbetçi değil, Avrupalı Türk'sünüz" diye hitap etmesi memnuniyetle karşılandı.

Erdoğan, Türklerin Avrupa'ya istihdam amaçlı gidişlerinin üstünden yaklaşık 65 yıl geçtiğini hatırlatarak, "Onlara gurbetçi diyorduk, çünkü bir gün dönüp geleceklerdi. Dönenler oldu ancak yerleşenler de oldu. O yüzden onlar artık gurbetçi değil, Avrupalı oldu. Bir zamanlar acı vatan olan Avrupa, şimdi yurt oldu. Üzerinde önemle durduğumuz konulardan biri de sizler, yani Avrupalı Türklersiniz" sözleriyle artık Türkiye'nin Avrupa'daki Türklere farklı bir gözle baktığını ortaya koydu dedi.

Sayın Cumhurbaşkanımız yurtdışında bulunan vatandaşlarımıza bu denli sıcak samimi yaklaşımları var iken, Avrupalı Türklerimizi neden ve niçin küstürüyoruz?

19 Temmuz 2019'da bir gecede, Gelir Vergisi Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun içerisine apar topar 5 maddelik bir ekleme ile yurtdışında bulunan vatandaşlarımızın emeklilik hakları ellerinde alındı.

Dönemin Bakanı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanını duyan var mı? İsimlerini hatırlayan var mı?

Yüzbinlerce vatandaşımız mağdur edildi. Ülkemize girecek dövizin önü kesildi. Yıllar öncesi ülkemizin kalkınmasında gelişmesinde payı olan vatandaşlarımızın dövizleri artık ülkemize gelmez oldu.

"Ne olur derdimizi Sayın Cumhurbaşkanımıza duyurun" diyen binlerce mesaj alıyoruz. Biz de yüzbinlerce yurtdışında bulunan vatandaşlarımız adına görevimizin ve mesleğimizin gereğini yerine getiriyoruz. 

Bir gecede 5 maddelik düzenleme sosyal güvenlik sistemimizi kurtarmadı tam aksine Kurum'un kasasına görecek olan dövizlerin önünü kesti.

O yasanın çıkarılması için çaba sarf edenler acaba bugün yataklarında huzur için de uyuyabiliyorlar mı?

 

Sorularınız için: [email protected]

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU